Kurban Bayramı 2021 ne zaman, ayın kaçında başlıyor? Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak?

Kurban Bayramı 2021 için geri sayım sürüyor. Müslümanlar tarafından Hicrî takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren kutlanmaya başlanan Kurban Bayramı'nın ne zaman idrak edileceği merak ediliyor. Her yıl farklı tarihlerde idrak edilen Kurban Bayramı tarihleri Diyanet tarafından açıklandı. Peki, Kurban Bayramı 2021 ne zaman, ayın kaçında başlıyor? Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak?

2021 Kurban Bayramı tatili tarihleri vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği mali bir ibadettir. Bu ibadeti yerine getirdiğimiz Kurban Bayramı tarihleri yaklaşıyor. Yaz mevsimine denk gelen Kurban Bayram'da tatil planlayanlar da bulunuyor. Peki, Kurban Bayramı 2021 ne zaman, ayın kaçında başlıyor? Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak?

KURBAN BAYRAMI 2021 NE ZAMAN?

Ramazan Bayramı'ndan yaklaşık 2 ay sonra idrak edilen Kurban Bayramı bu yıl 20 Temmuz Salı günü başlayacak. Kurban Bayramı'nın 1. günü 20 Temmuz Salı günü, 4. ve son günü ise 23 Temmuz Cuma günü olacak.

Kurban Bayramı Arifesi- 19 Temmuz Pazartesi

Kurban Bayramı 1. Gün - 20 Temmuz Salı

Kurban Bayramı 2.Gün- 21 Temmuz Çarşamba

Kurban Bayramı 3.Gün- 22 Temmuz Perşembe

Kurban Bayramı 4. Gün- 23 Temmuz Cuma

KURBAN BAYRAMI TATİLİ KAÇ GÜN?

Kurban Bayramı tatili süresine ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Kurban Bayramı arifesinin pazartesi gününe denk gelmesi ve bayramın hafta içi 4 gün boyunca sürmesi nedeniyle tatilin 9 gün olacağı tahmin ediliyor.

KURBAN KESMENİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ NEDİR?

Sözlükte yaklaşmak, Allah'a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah'a yaklaşmak ve O'nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.

Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk'a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk'a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.

Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

KURBAN NASIL KESİLİR?

Kurban kesmek için bıçak önceden bilenip hazırlanır ve hayvanın göremeyeceği bir yere konulur. Sonra hayvan ayakları ve yüzü kıbleye gelecek şekilde sol tarafına yatırılır. Hayvanın sağ arka ayağı serbest kalmak şartıyla diğer ayakları bağlanır. Bundan sonra tekbir ve tehlîl getirilir.

Arkasından "Bismillâhi Allâhü ekber" denilerek, hayvanın boynuna bıçak vurulur. Nefes ve yemek boruları ile şahdamarı denilen iki ana damarı kesilir. Hayvan soğumaya bırakılır, kanının akması beklenir ve sonra derisi yüzülür. Hayvanı elinden gelirse, kurban sahibinin kendisinin kesmesi menduptur. Kendisi kesemezse, bir müslümana kestirir.

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.