Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile şikayetçi ÖSYM avukatları katıldı. Avukatları davadan çekilen sanıklar, kendilerini avukat olmadan savundu. Sanık Ahmet Yapalak, hakkındaki suçlamaların hiçbir somut delile dayanmadığını ileri sürerek, 2009'da KPSS'ye girerek bir kurumda sözleşmeli çalışmaya başladığını, sözleşmelilerin daha sonra kadroya geçirildiğini, bu nedenle bir kuruma yerleşmek için usulsüzlük yapmaya ihtiyacı olmadığını savundu. Temiz ve dürüst bir yaşamı olduğunu ifade eden Yapalak, soruşturmadaki bir şüpheliyle sınavdan önce ve sonra neden görüştüğü sorusu üzerine, bu kişinin üniversiteden arkadaşı olduğunu, sadece onunla değil diğer arkadaşlarıyla da görüşmeler yaptığını söyledi.
Sanık Ali Bulutyaran ise 2008-2010 yıllarında girdiği sınavlarda aldığı sonuçlar arasında bariz bir fark olmadığını savundu. Bazı sorularda soru kitapçığına yaptığı karalamalardan, yanlış işlemle doğru sonuca ulaştığının iddia edildiğini aktaran Bulutyaran, bu soruların mantık sorusu olduğunu, işlem gerektirmediğini ileri sürdü. Telefonla görüştüğü belirlenen şüpheli isimlerle dershane veya üniversiteden tanıştığını anlatan Bulutyaran, irtibatı olduğu belirtilen Hanefi Sözen'i tanımadığını söyledi.
"Cemaat dershanelerinde ekmek parası için çalıştım"
Bulutyaran ayrıca, cemaat dershanelerinde örgüt isnadı olmadığı dönemde ekmek parası için çalıştığını, terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmediğini belirtti. Sanık Ali Karakuş, yanlış işlemle doğru sonuca ulaştığı belirtilen sorularla ilgili kendisini savunurken, deneme yanılma yoluyla sonuca ulaşılabileceğini, kendisinin de böyle yaptığını ifade etti. Bilirkişi raporlarına itiraz eden Karakuş, yenilenen sınavda yine yüksek puan aldığını, şüphelilerle hiçbir bağının bulunmadığını söyledi. Sanık Atilla Sağır, savunmasına FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini kınayarak başladı. Hiçbir sahtecilik yapmadığını öne süren Sağır, "Sivas’ta 2004 yılında bir dershanede 6 ay çalıştım ve ayrıldım. Oradaki 3 kişinin Hanefi Sözen ile irtibatları varmış. Bu beni ilgilendirmez. O kişileri şu an görsem tanıyamayabilirim. 2004 yılından sonra hiçbir şekilde onları görmedim, irtibatım olmadı. HTS kaydı yok, para transferim yok. 4 aydır tutukluyum, mağdurum." dedi. Sanık Bünyamin Palta da atılı suçlamaları kabul etmedi. Yasa dışı hiçbir eyleme karışmadığını savunan Palta, soruları önceden görmediğini, sınavı emeğiyle kazandığını kaydetti. Palta, 2006'da maddi sıkıntıları nedeniyle 1 yıl dershanede çalıştığını belirterek, o kurumdaki kişilerle iş ilişkisi dışında bağlantısı olmadığını söyledi. Sanık Metin Sancaklı ise neden cemaat okullarında çalıştığının sorulması üzerine, "O zaman bu okullar başarılı olduğu için, ben de kendimi geliştirmek adına o okullarda çalıştım." savunmasını yaptı. Sanık Cihan Çolak, girdiği sınav iptal edilince kendisini toparlayamadığını, bu nedenle ikinci sınavda puanının düştüğünü belirtti. Cemaat dershanelerinde 2008-2009 yıllarında çalıştığını ifade eden Çolak, dosyadaki diğer şüphelilerden sadece biriyle görüştüğünü, bu kişinin üniversiteden arkadaşı olduğunu anlattı.
"Sözleşmeyle, maaş karşılığında çalıştım"
Sanık Mustafa Işıkol da 2009 KPSS'de 104 doğru yaparak Milli Eğitim Bakanlığında sözleşmeli öğretmen olarak çalışmaya başladığını, 2010'daki sınava kadrolu olmak için girdiğini söyledi. Sözleşmelilerin bir süre sonra kadroya alındığını belirten Işıkol, bu sınava girmese dahi çalışmaya devam edeceğini kaydetti. Işıkol, 2009 KPSS'de 104, iptal edilen 2010 KPSS'de 119, yenilenen sınavda 93 doğru yaptığını, 93 doğrunun azımsanacak bir rakam olmadığını savundu. Sanık Tuncay Solmaz, Mahkeme Başkanı Cafer Aşık'ın, Fetullah Gülen grubuna yakın kurumlarda çalıştığını belirterek, soruların da bu gruptan sızdığının iddia edildiğini hatırlatması üzerine o kurumlarda sözleşmeyle, maaş karşılığı çalıştığını ifade etti. Solmaz, çalıştığı bu kurumlardaki kişilerle pek irtibatının olmadığını anlatarak, "O iş yerlerinde olan kişilerden yarısı bayan. Fıtratım gereği şahsen bayanlarla çok bir irtibatım, arkadaşlığım yoktur." ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı Aşık ise "Birebir irtibatının olduğu söylenmiyor zaten, aynı kurumda çalışıyor olmanın dikkat çekici olduğu belirtiliyor. 'Bayanlarla görüşmedim, etmedim' bunları söylemene gerek yok." karşılığını verdi. Sanık Kemal Sakman da MASAK raporunda belirtilen para transferlerine ilişkin iddialara yanıt verdi. Sakman, raporda bahsedilen 40 ve 60 lirayı aynı okulda görev yaptığı ve borç aldığı iki öğretmene gönderdiğini, 680 lirayı ise daha önce görev yaptığı ve ayrıldıktan sonra kendisine yanlışlıkla fazla para yatıran okulun muhasebecisine iade ettiğini söyledi. Sakman, iptal edilen sınavın yerine yapılan sınava Ankara'da girdiğini, tüm olumsuzluklara rağmen yine atanabilecek bir puan aldığını kaydetti. Savunma yapan tüm sanıklar tutuksuz yargılanma ve beraat talebinde bulundu. Duruşma sanık savunmalarıyla yarın devam edecek. İddianamede, 2010 KPSS eğitim bilimleri, genel kültür ve genel yetenek alanlarındaki soruların sınavdan önce elde edilerek dağıtıldığının, jandarma kriminal, Emniyet Bilişim Uzmanlığı, TÜBİTAK raporları, şüpheli, şikayetçi ve tanık beyanlarına göre "kesin ve net" olduğu belirtiliyor. AA