Kerahat vakti girince namaz kılınıyor mu? Kerahat vakti nedir, ne zaman olur?

Kerahat vakti, güneşin doğuş ve batışı esnasında tam tepede bulunduğu vakit olarak açıklanmıştır. İslam dinin en önemli ibadetlerinden biri olan namazın, kerahat vaktine bırakılmaması alimler tarafından belirtilmiştir. Bazı hadisi şeriflerden aktarılana göre kerahat vakti uyumak sakıncalı olarak görülmüştür.

Dinimizde farz namazları veya nafile namazları kerahet vaktinde kılmak uygun görülmemiştir. Güneşin doğuşu ve batışında tam tepede olduğu zaman dilimine kerahet vakti denilmiştir. Sahih kaynaklı hadisi şeriflerden rivayet edilenlere göre kerahat vakti uyumak uygun görülmemiştir.

KERAHAT VAKTİ NEDİR, NE ZAMAN?

Güneşin doğuşundan itibaren ışınları gözleri kamaştırır hâle gelinceye kadarki sabah vakti, kerahat zamanıdır. Bu vakit, güneşin doğuşundan sonraki takriben 45-50 dakikalık bir zamandır.

Bazı vakitlerde bir kısım ibadetlerin yapılması yasaklanmıştır. Bu vakitlere kerâhet vakitleri denilir. Ukbe b. Âmir el-Cühenî’den şöyle nakledilmiştir: “Resûlullah (s.a.s.) bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasakladı: Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.” (Müslim, Müsâfirîn, 293; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 55; Tirmizî, Cenâiz, 41)

Bu hadiste belirtilen üç vakitte hiçbir namaz kılınamaz. Bu vakitlerin başlama ve bitiş zamanları şöyledir:

a) Güneşin doğmasından itibaren, 40-50 dakika sonrasına kadar,

b) Güneşin, tam tepede bulunduğu vakit (Öğle vaktinin girmesine yaklaşık 10 dakika kalmasından öğle vaktinin girmesine kadar),

c) Güneş batmazdan önce, gözleri kamaştırmaz hâle gelmesinden, batmasına kadar olan vakit (Güneşin batmasına 40-50 dakika kalmasından itibaren akşam namazı vakti girinceye kadar olan zaman) (Merğînânî, el-Hidâye, I, 265-269).

KERAHAT VAKTİ GİRİNCE NAMAZ KILINIR MI?

Kerahet vakitlerinde kaza namazı, vitir gibi vacip namaz kılınamadığı gibi kerahat vaktinden önce hazırlanmış bulunan cenazenin namazı da kılınamaz. Bu vakitlerde hazırlanmış cenazenin namazı ise kılınabilir. Daha önce okunmuş bir secde ayetinden dolayı “tilâvet secdesi” yapılamaz. Ancak kerâhet vaktinde okunan secde âyetinin secdesi, daha sonraya bırakmak efdal olsa da bu vakitte yapılabilir.

Güneşin batmasından önceki kerâhet vaktinde, sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir. Fakat mazeretsiz olarak ikindi namazını bu vakte kadar geciktirmek mekruh olarak kabul edilir.

KERAHAT VAKTİ UYUMAK GÜNAH MI?

Hadis-i Şerifte:“İkindiden sonra, uyuyup da aklını kaybeden kimse, yalnız kendini kınasın.”(Kenzu’l-Ummal, h. No. 41362) buyrulmuştur.

Uykunun üç zamanı var ve üç ayrı hükmü vardır;

Gaylule: Bu uykunun zamanı; sabah namazının girmesiyle başlar, kerahet vaktinin bitiş zamanı olan güneşin doğmasından yaklaşık 45 dakika sonrasına kadar devam eder.

Bu vakit, günlük çalışmanın hazırlığını yapma zamanıdır. Güneş'in doğmasından sonra bir rehavet olup, çalışmanın şevkini azalttığından ve bereketsizliğe sebebiyet verdiğinden, hadiste “hilaf-ı sünnet(sünnete aykırı) olarak değerlendirilmiştir.

Feylule: Bu vakit, ikindi namazından sonra başlar, akşam namazına kadar devam eder. Bu uyku, insanda sersem bir hal oluşturduğundan, adeta insanın ömrünün kısalmasına sebebiyet vermiş olur, aklın kaybolması meselesi, bu sersemliğin şiddetine işarettir. Yapılan işlerin sonucunu görmek genellikle o vakitte olacağı için, o esnada uyuyan kimse, sanki o günü yaşamamış ve o günün manevî neticesini görmemiş gibidir. Bu sebeple, bu uyku da mekruh sayılmaktadır.

Kaylule: Bu uyku sünnettir. Kuşluk vaktinden başlar, öğleden biraz sonraya kadar devam eder. Yarım saat kaylule, iki saat gece uykusuna denktir. Bu uyku, teheccüd namazının rahatlıkla kılınmasına yardımcı olduğu gibi, insana kazandırdığı zindelik sayesinde çalışma enerjisini arttırır.(Nursi, Lem'alar/28. Lema