Kardeşlik ve Paylaşma günü hiç bitmesin

Mübarek Ramazan ayının manevi iklimi tüm İslam alemini çepeçevre kuşattı. Bu manevi ve huzur ortamının en kazançlısı “insanlık” oldu aslında. Tüm insanlık kazandı…

Bu kazanımlar devam ettirilemez mi ? Mağdur, muhtaç ve mazlumların heyecanla bekledikleri bu günler, maddi-manevi arınmaya vesile olan bu geceler, başta çocukların, yetimlerin ve toplumun sevinç ve mutluluğunun zirveye ulaştığı bu bayramlar süreklilik kazanamaz mı ?

Bunu gerçekleştirmek bizim elimizde…

Yurt içinde 81 ilimizde, yurt dışında 20 farklı bölgede “Gün kardeşlik ve paylaşma günü” bilinciyle yola çıkan Yardımeli ekipleri, çalışmalarına kesintisiz devam etmekte.

Kurulan iftar sofralarında 100.000 kişi ile çorbalar paylaşılıyor,  100.000 yetim bayram öncesi sevindiriliyor, 50.000 kumanya hak sahibi ailelere teslim  ediliyor. Senenin 365 günü zaten muhtaç ve mağdur aileler ve muhacirlerle yakından ilgilenen Yardımeli ekipleri, Ramazan bereketini de, yine kardeşlerimizle paylaşmaya devam ediyor.

Gülücük en çok onlara yakışıyor

Yurt içerisinde 81 ilimizde ve yurt dışında 20 farklı bölgede, yetimler ve çocuklar bayram öncesi hediyelerle ve bayramlık kıyafetlerle sevindirildiler.  Eğlence, konser, oyun alanlarında özel programlar, piknikte yapılan iftarlar ve sonrasında verilen hediyeler ve kıyafetler yetimlere bayram sevincini yaşattı. Mağazalara götürülerek, istedikleri modeli, rengi, markayı kendilerinin beğenip seçtikleri kıyafetler, yetimlerin yüzünde gülücüğe ve mutluluğa dönüştü. Bu güller solmamalı, bu gülücükler hiç bitmemeli…

Kamplarda 365 gün oruç hali devam ediyor

Arakan, Suriye, Yemen mülteci kamplarında, evini yurdunu terk etmeye zorlanan Afganlı, D.Türkistanlı, Iraklı, Mısırlı muhacirlerin hayatlarında oruç hali senenin 365 günü devam etmekte.

Kamplarda kurulan iftar sofraları ve evlere teslim edilen kumanya paketleri, hiç olmazsa Ramazan ayında rahat oruç tutmalarına yardımcı olacaktır.

Kamplarda sohbet ettiğimiz bir babanın yürek yakan temennisini paylaşmak isteriz :    “ Bu günler hiç geçmesin, sizler hep burada olun. Yarın ne yiyeceğiz diye düşünmüyoruz. Sağolun.”