1
Geçen pazar gece saatlerinde henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangında, Çelen ailesinin en büyük çocuğu 9 yaşındaki Helin Çelen, kardeşleri Baran Çelen (7), Arda Çelen (5) ve Ata Çelen'in (3) evden çıkmasını sağladıktan sonra en küçük kardeşi 1 yaşındaki Emir Çelen'i kurtarmak üzere tekrar girdiği evde, alevlerin arasında kalarak minik Emir ile hayatını kaybetti.
Olaydan sonra, olay sırasında kocası Ferhat Çelen ile Menderes'te bulunan Arife Çelen ve yangını çıkartmış olabileceği düşünülen Kadir K. (31) Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Çelen çifti tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Kadir K. tutuklandı. Dumandan etkilenen ve yan sokaktaki Özel Tınaztepe Hastanesi'ndeki tedavilerinin ardından taburcu edilen üç kardeş ise devlet korumasına alındı.
'ALLAH KİMSEYE YAŞATMASIN'
'ÇOK PİŞMANIM, KEŞKE BEN YANSAYDIM'
Gözyaşlarına hakim olamayan Arife Çelen çocuklarını yalnız bıraktığı için çok pişman olduğunu söyledi. Alevlerin arasında can veren minik Helin'in normalde yatak odasında uyumadığını ancak o gün kardeşinin yanında uyumak istediğini belirten anne Çelen, "Çocuklarımı veremedim ama gelip aldılar. İki çocuğumu toprağa koymadan düştüğümüz hal ortada. 'Anne bizi verme oradan kaçarız' dediler içim dayanmadı, devlet korumasına veremedim. Keşke verseydim. Elektrik ve su borçları ödenmediği için kesikti. O gece sarılıp öpüyordum, oynuyorlardı, evi aydınlatması için yaktığımız mumları söndürmesi konusunda kızımı tembihliyordum. O da 'Tamam annecim sen merak etme annecim' dedi. Yatak odasında yatıyorlardı. Aslında orada yatmıyorlardı, o gün 'Anne ben kardeşimin yanında yatmak istiyorum' dedi ben de izin verdim. Nerden bilebilirdim böyle olacağını? Ben çocuğumun verdiği ifadeye inanıyorum o ne diyorsa odur. Bizimle kimsenin alıp veremediği yoktu. Ben sadece eşimin yanına gidip para alıp dönüyordum, sadece o gün için dönmedim. Keşke dönseydim, keşke ben yansaydım. Keşke bırakmasaydım, pişmanım, çok pişmanım. Bundan sonra bir iş bulup çocuklarımı yanıma almak istiyorum. Çocuklarımı kendi ellerimde götürüp yazdırdım okula. Komşularımın da yardımı oldu ama sosyal hizmetlerden gelen yetkililer almasın diye okula yazdırdım iki çocuğumu" diye konuştu.
EVİN KİLİDİ BOZUKMUŞ
Olaydan sonra boşanmaktan vazgeçtiklerini kaydeden baba Ferhat Çelen şunları söyledi; "Olaylardan sonra boşanmaktan vazgeçtik. Bundan sonra düzgün bir yaşam istiyoruz. Devletimizin de bize yardım etmesini istiyoruz. Evimizin yakınında bir eczane var, oranın sahibinin desteği çoktur. Her anlamda eşime ve çocuklarıma sahip çıktı, eşime yardım edip Baran'la Helin'i okula kaydettirdiler. O evde 2 yıldır oturuyorduk, oto yıkamacısıyım. Günlük 50 TL kazanıyorum. Hava kötü olursa izin yaparız, her gün kazancımın bir kısmını eşime veriyordum. Ya o geliyordu ya da ben götürüp veriyordum. Benim çocuğum mangal gibi yürekliydi. Oğulum verdiği ifade, uyudukları sırada eve gelen sakallı bir kişinin, gazeteleri masanın üstünde toplayıp ateşe verdiğini söyledi. Evin kapısı kapalı ama kilit bozuk olduğundan, dışardan biri geldiğinde hafif bir itmeyle kapı açılıyordu. Elektrik ve su kesik olduğundan dolayı ev sahibi evi müteahhide verdiğini söyledi. Biz de maddi imkanımız olmadığı için süre istedik. Bu süre içinde, ev sahibi kira almaya devam etti. 350 TL kira veriyorduk. Ev sahibi bana telefon açtı 'Ya evi boşaltın ya da evi başınıza yıkacağım' dedi. Bu konuşmadan sonra da evin camlarını kırdı. Şimdi kapı ve penceresi kırık bir eve başlarında bir büyük olmadığı bilinirse herkes girip bir şeyler yapabilir. Bu işin altında başkalarının da olduğunu düşünüyorum" dedi.