İntihar eden kadının çantasından tahlil evrakları çıktı

İstanbul’da 41 yaşındaki Nihayet K., metroda trenin önüne atlayarak canına kıydı. Çantasında tahlil evrakları bulunan Kalkan’ın, kötü bir haber nedeniyle intihar etmiş olabileceği sanılıyor. Kardeşi ise “Doktora gitti, ne öğrendi bilmiyoruz” dedi...

1

İstanbul’da Kadıköy-Kartal metro hattının Kozyatağı İstasyonu, dün korkunç anlara tanıklık etti. Saat 12.30 sıralarında istasyonda bekleyen 2 çocuk annesi Nihayet K. (41) adlı kadın, tren istasyona yanaştığı sırada kendini raylara attı. Trenin altında kalan Kalkan, olay yerinde feci şekilde can verdi. Polis ekipleri istasyonda güvenlik önlemleri aldı, seferler Kadıköy-Kartal yönünde tek taraflı olarak durduruldu. Teknik bir arıza nedeniyle seferlerin durdurulduğu anonsu yapıldı. Kalkan’ın cenazesi olay yeri ekibi ve savcının incelemesinin ardından metrodan çıkarıldı. Seferler 2.5 saat sonra yeniden başladı.

TAHLİL EVRAKLARI BULUNDU

Çekmeköy’de oturduğu öğrenilen Nihayet K.’nın intiharıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Kalkan’ın, çantasında tahlillerle ilgili evrakların bulunduğu öne sürüldü. Polis, 2 çocuk annesi genç kadının tahlillerden çıkan ‘kötü’ bir sonuç nedeniyle canına kıymış olabileceği üzerinde duruyor.

'ROMATİZMA TEDAVİSİ GÖRÜYORDU'

Nihayet K.’nın eşi, cenazenin kaldırıldığı Bostancı’daki Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’ne koştu. Yetkililerden bilgi almaya çalışan K.’nın yakınları, “Ne olduğunu bilmiyoruz. Söyleyecek bir şey yok” demekle yetindi. K.’nın İzmir’de yaşayan kız kardeşi Songül K. da acı haberi alır almaz İstanbul’a doğru yola çıktı. Habertürk’e konuşan Songül K., ablasının bir süredir tedavi gördüğünü ancak kanser olmadığını söyleyip şöyle devam etti: “Ablam sanıyorum bugün doktora gitmiş. Ama ne öğrendi bilmiyoruz. Eklem romatizması vardı, sık sık kontrollere giderdi. Evliliğiyle ilgili sorunu yoktu. En son 1 hafta önce aradı beni. Hastalığıyla ilgili tedavisinin devam ettiğini söyledi. Neşeliydi, gülerek konuşuyordu. Ancak Psikolojisi bozulmuş olabilir. Bize hiç yansıtmadı. Kanser tedavisi gibi bir şey yoktu. İntiharı, anlık bir şey diye düşünüyorum.”

(Kaynak: Habertürk)