Diyanet Mersin - İçel Kurban Bayramı namazı saati vakti 2020! İçel bayram namazı 2020 saat kaçta?

Kurban Bayramı bu yıl 31 Temmuz'da idrak edilecek. Sözlükte ''yaklaşmak, Allah'a yakınlık sağlamaya vesile olan şey'' anlamına gelen kurban, dinî bir terim olarak, “ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan” demektir. Kurban Bayramı namazı kılacak olan vatandaşlar namaz vakitlerini araştırmaya başladılar. Mersin İçel bayram namazı kaçta kılınıcak?

Kurban Bayramı heyecanı başladı. Diyanet İşleri Bakanlığı, resmi sitesinden yayımlandığı 2020 dini günler takvimine göre Kurban Bayramı bu yıl 31 Temmuz'da idrak edilecek. Bayram namazı, biri ramazan bayramında diğeri kurban bayramında olmak üzere yılda iki defa kılınan iki rek'atlık bir namazdır. Bayram namazı Hanefî mezhebinde, cuma namazının vücûb şartlarını taşıyan kimselere vâciptir. Şâfiî ve Mâlikîler'e göre müekked sünnet, Hanbelîler'e göre ise farz-ı kifâyedir. Peki, Mersin İçel bayram namazı kaçta kılınacak? 

İÇEL BAYRAM NAMAZI 2020 SAAT KAÇTA?

Mersin İçel bayram namazı vakti 06:18:00 olarak açıklandı.

İL İL NAMAZ VAKİTLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

BAYRAM NAMAZLARININ KILINIŞI NASILDIR?

Güneşin doğuşundan 50 dakika kadar bir süre geçtikten sonra bayram namazının vakti girer. Vakit girince cemaat saf olarak: "Niyet ettim vâcib olan bayram namazını kılmaya, uydum imama" diye niyet ederler. İmam da namazı kıldırmaya niyet eder. Allahü Ekber diyerek tekbir alır ve namaza durur. Cemaat da tekbir alarak namaza durur. Bu iftitah tekbiridir. Ve her namazda vardır. İftitah tekbirleri alındıktan sonra herkes içinden Sübhâneke'yi okur. Sonra imam biraz fasıla ile, birbiri ardısıra ellerini kulaklarına kaldırıp açıktan üç kere tekbir alır. Cemaat de öyle yapar. Birinci ve ikinci tekbirlerde eller yanlara salınır. Üçüncü tekbirden sonra göbeğin altına bağlanır.

Bu tekbirlere zevâid tekbirleri denir. Zevâid tekbirleri vâcibtir.

Bundan sonra imam içinden Eûzü - Besmele çeker. Açıktan Fâtiha ve sûre okur. Sonra rükû' ve secdeye gidilir. İkinci rek'ata kalkılır. İkinci rek'atta imam içinden Besmele çekerek yine Fâtiha ve sûre'yi açıktan okur. Sûre bitince birinci rek'atta olduğu gibi eller kulaklara götürülerek üç kere tekbir alınır. Bunlara da zevâid tekbirleri denir. Üçüncü tekbirden sonra eller bağlanmadan tekrar Allahü Ekber denilerek rükû'a gidilir. Bu dördüncü tekbir, rükû'a eğilirken söylenen tekbirdir. Rükû'dan sonra secde yapılır. Tahiyyât, salâvat ve dualar okunarak selâm verilir. Böylece bayram namazı kılınmış olur.

Namazdan sonra imam minbere çıkarak oturmaksızın bayram hutbesine başlar. Aynen Cuma hutbesinde olduğu gibi iki hutbe okur. Ancak bayram hutbelerine tekbir ile başlanır. Cemaat da bu tekbirlere hafifçe iştirâk eder.

Kurban bayramı namazını acele kılmak, Ramazan bayramı namazını ise biraz geciktirmek müstehabdır.

Hutbede bayramın mahiyetinden, öneminden bahsedilir. Kurban bayramında ise kısaca kurban hükümlerine temas etmekte ve teşrik tekbirlerini cemaata hatırlatmakta fayda vardır.

Hutbeden sonra dua yapılarak cemaat dağılır.

BAYRAM NAMAZI KAÇ REKATTIR?

Bayram namazının ilk rek'atına zâit tekbirlerin alınmasından sonra yetişip imama uyan kimse, iftitah tekbirini aldıktan sonra Sübhâneke okumaz, hemen zâit tekbirleri alır. Eğer imam rükûda iken yetişmiş ise bu takdirde, ayakta tekbir alıp imama iktidâ eder ve hemen rükûa gider ve rükû tesbihlerinin yerine zâit tekbirleri ellerini kaldırmaksızın orada yapar. Yetiştiremezse zâit tekbirler ondan düşmüş olur. İmama ikinci rek'atta yetişmiş olan kimse ise imam selâm verdikten sonra, kılamadığı birinci rek'atı kazâ etmek için kalktığında zâit tekbirleri kıraatten sonraya bırakır.

EŞRİK TEKBİRLERİ

Peygamberimizin, kurban bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın 4. günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dahil olmak üzere farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler bulunmaktadır. Ebû Yûsuf ve Muhammed'e göre arefe günü sabahından bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farzın selâmından sonra teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek ve seferî mukim ayırımı olmaksızın her mükellefe vâciptir. Hanefî mezhebinde fetvaya esas olan görüş budur. Teşrik günlerinde kazâya kalan namaz, yine o günlerde kazâ edilirse teşrik tekbirlerini de kazâ etmek gerekir. Bunun dışında teşrik tekbirleri kazâ edilmez.

Ebû Hanîfe'ye göre ise bu tekbirler, kurban bayramının arefe gününden 1. gün ikindi namazına kadar sekiz vakit, cemaatle kılınan farz namazlardan sonra vâciptir. Dolayısıyla bu vâciplik cemaate katılması gerekmeyen seferî ve mukim kişiler için söz konusu değildir.

Teşrik tekbirleri, Şâfiî ve Hanbelî mezhebine göre sünnet, Mâlikî mezhebine göre ise menduptur.