Aşure Günü'nde nasıl tövbe edilir? Hz. Adem'in tövbe duası nedir?

Arapçada on anlamına gelen aşara kelimesinden türeyen Aşure Günü, hicri yılın ilk ayı muharremin onuncu gününe denk geliyor. Peygamberler tarihi açısından önemli bir gün olan Aşure Günü'nde Hazret-i Âdem'in (a.s.) tevbesi kabul edilmiştir. Demek ki bugün ''tevbe-istiğfar'' günüdür. Peki, Hz. Adem'in tövbe duası nedir? Aşure Günü'nde nasıl tövbe edilir? İşte tüm merak edilenler..

Muharrem ayında bulunan Aşure günü bu sene 18 Ağustos Çarşamba gününe denk geliyor. Hadis kaynaklarına göre, Hazreti Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması hadiseleri de bu günde gerçekleşti. Aşure Günü'nde gerçekleşen en önemli hadiselerden biri de Hazret-i Âdem'in (a.s.) tevbesinin kabul edilmesidir. Hz. Adem'in tövbe duası nedir? Aşure Günü'nde nasıl tövbe edilir? gibi soruların yanıtları yoğun bir şekilde araştırılmaya başlandı. İşte tüm detaylar...

HZ. ADEM'İN TÖVBE DUASI NEDİR?

Tövbe ve istiğfar Âdem'den (a.s.) son peygambere kadar bütün peygamberlerin öğretisidir. Her peygamber halkını tövbe etmeleri ve istiğfar talebinde bulunmaları için teşvik etmiştir. (Hûd, 11/52, 61, 90; Araf, 7/153.) Allah Teala, Peygamber Efendimizden ve diğer peygamberlerden de istiğfar etmelerini istemiştir.

Aşure Günü gerçekleşen 7 önemli hadise ne? Aşure Günü ne olmuştur, önemi ve fazileti nedir?

Hz. Âdem ve Havva, Allah'a (c.c.) şöyle yakarmış ve istiğfarda bulunmuşlardır: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!" (A'raf, 7/23.)

Okunuşu :"Rabbena zalemna enfüsena ve in lem tağfir lena terhamna, le nekunenne mine'l-hasirin" (Araf 7/23)

Hz. Âdem ve Havva bu tövbeyi yasak ağaçtan yedikten sonra yapmışlardır. Allah Teala, onların bu hataya bilmeyerek düştüklerini, şeytanın iğvasına maruz kaldıklarını ifade etmiştir.

Aşure Günü ne zaman, bugün mü? Yarın Aşure Günü mü?

AŞURE GÜNÜNDE MEYDANA GELEN HADİSELER NELERDİR?

Sağlam belgelere dayanmamakla birlikte bugünde gerçekleştiğine inanılan birtakım olaylar bulunmaktadır. Hz. Mûsâ ve İsrâiloğullarının Firavun'un zulmünden kurtulmaları, Hz. Nûh'un (a.s.) gemisinin Cudi dağına oturması, Hz. Âdem'in (a.s.) tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Yûnus'un (a.s.) balığın karnından çıkarılması, Hz. Mûsâ ve Hz. İsa'nın (a.s.) doğumları, inanışa göre aşûre gününde gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber, "Biz Mûsâ'ya sizden daha lâyıkız." (Müslim, "Sıyâm", 202; İbn Mâce, "Sıyâm", 31) diyerek Yahudilerin aşûre günü tuttukları orucu, bir gün öncesi veya sonrasıyla tutmayı tavsiye etmiştir.

Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da şehit edilmesi de muharremin onuncu günü gerçekleştiği için, aşûre günü aynı zamanda, İslâm tarihinde son derece acı, acıklı ve üzücü bir olayı hatırlatma özelliği de taşımaktadır. Bu sebeple Şiîler, aşûre gününü Hz. Hüseyin'in intikamını alma sözünü tazeledikleri bir matem günü kabul ederler; hatta dövünerek ve kendilerine işkence yaparak bu oruca başlarlar. Gerek bu uygulama gerekse bu uygulamaya karşılık Emevîlerin bu günün bir bayram sevinci ile kutlanmasını sağlama yönündeki gayretleri temelde siyasal bakış ve görüş farklılığı ile ilgilidir.

AŞURE GÜNÜ'NÜN ÖNEMİ NEDİR?

Aşure... Muharrem ayının onuncu günü... Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki:

"Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah'ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur..." (Müslim, "Sıyâm", 202)

"Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah'tan umarım." (Tirmizî, "Savm", 48)

Hazreti Aişe (r.ah) İslâm öncesinde, Mekke halkının oruç tutmakta olduğu aşure gününde peygamberimizin de oruç tuttuğunu bildirmekte... Allah Rasulü Medine'ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş... (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)

Aşure Günü eve ne alınmalı? Aşure Günü alışveriş yapmak bereket artırır mı, erzak almanın önemi nedir?

Aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı da, aynı zamanda Hz. Peygamber (sav)'in torunu Hz. Hüseyin'in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70'den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela'da şehid edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Kerbela'da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.

Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; "farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları", "birlik" gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir.