Karaelmas Mahallesi’nde yaşayan 30 yaşındaki inşaat işçisi Köksal Türkmen, bel fıtığı rahatsızlığı sebebiyle çalıştığı inşaatlara ancak iki günde bir gidebiliyor. Eşi ve üç çocuğuna bakmak için tüm imkanlarını seferber eden baba, aldığı günlük yevmiyesinin yarısını alçıpana ayırıyor. Aldığı malzemelerle evini kapatmaya çalışan baba kalan parayla da çocuklarına yiyecek almaya çalışıyor.
Eşine çıraklık yapan 27 yaşındaki Pınar Türkmen ise çaresizce yardım elinin uzanmasını bekliyor. Duvardan duvara battaniye sererek çocuklarını soğuktan korumaya çalışan aile yüksekliği iki metreyi bile bulmayan evde yaşam mücadelesi veriyor. Eğilerek yaşadıkları evin elektrik hattı dahi bulunmazken, alt kat komşuları seyyar hat çekerek aileye yardımcı olmaya çalışıyor.
“HİÇBİR DESTEĞİMİZ YOK”
MASA YERİNE KANEPEDE ÖDEV YAPIYORLAR
“Her taraftan evin içerisine rüzgar giriyor. Duvarlarımız açık. Artık kapatamıyoruz. Sabah kalktığımız zaman evi ısıtmam iki saati buluyor. Ev ısınamıyor. Çok soğuk oluyor her yerden esiyor. Çocuklar üşüyor. Her sabah şikayet ediyorlar. Elimizden artık başka bir çare gelmiyor. Tıkandık. Sobanın evde çok riski var. Allah’a emanet yaşıyoruz. Sobayı mecbur yakıyoruz. Bacadan duman tütüyor ancak engel olamıyoruz. Duman geri geliyor. Yapabilecek bir şeyim yok. Sobayı yakmasam çocuklar üşüyor. Çocuklarımın odasında duvardan duvara battaniye gerdik. Önce bir kat yaptık soğuğu kesmedi. İkinci katı yaptık yine hala esiyor. Fırtına koptuğu zaman bu duvarla çocukların odasındaki duvar tamamen rüzgardan kalkıyor. Çocuklar sürekli hasta oluyor. Korkudan yıkayamıyorum. Gece ev çok soğuk oluyor.”
Çocuklarının odaya yalnızca uyumaya gittiğini söyleyen anne Pınar Türkmen, çocuklarının üzerini de üç kat battaniye örterek ısıtmaya çalışıyor. Çaresizlik içerisinde bekleyen anne Pınar Türkmen, hayırseverlere şöyle seslendi:
"Bu şekilde yaşamaya çalışıyoruz. Evimin çocuklarımın yaşayabileceği ve çocuklarımın üşümeyeceği şekilde düzelmesini istiyorum. Elektrik hattı yok. Alt kattan seyyar hat çektik onunla idare ediyoruz. Sadece lamba ve televizyon çalıştırabiliyorum. Çamaşırı da başkasının evinde yıkamaya utanıyorum mecbur artık elimde yıkıyorum. Bu şartlar altında yaşamaya çalışıyorum. Çocuklarım bu durumdan çok şikayetçiler. Odalarında ders yapamıyorlar. Sürekli salondalar. Çünkü odada yaşanılır bir vaziyet yok sadece yatmak için giriyorlar. Burada yaşamak zorundayız başka çıkar yanımız yok. Eşim inşaatlarda çalışıyor. İş olduğu zaman çağırıyorlar. Elinden geldiği kadar çabalıyor. O da çok üzgün. Başarmaya çalışıyor ama bu kadar oluyor."
Evlerine gidecek yol dahi olmayınca ahşap köprü yaparak evlerine ulaşan aile hayırseverlerin yardımını bekliyor.