'Hamilelikte kahve tüketimi miktardan bağımsız olarak lösemi riskini artırıyor'

Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, ''Gebelik döneminde tütsülenmiş, kızarmış ve işlenmiş yiyeceklerin kullanımı, salam, sucuk gibi yiyecekler, kızartma sırasında oluşan toksik maddeler çocuklarda kanser gelişimini artırabiliyor'' dedi. Prof. Dr. Özbek, ''Yapılan çalışma şunu gösteriyor, 'Hamilelikte kahve tüketimi miktardan bağımsız olarak lösemi riskini artırıyor' diyor. Bu tüm kahveler için'' dedi

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, hamilelik öncesi ve döneminde tütsülenmiş, kızarmış yiyeceklerden uzak durmanın, havuç ve kantalup kavunu tüketmenin, çocuklarda lösemi görülme riskini azalttığını belirtti.

Türk Pediatrik Hematoloji Derneğince 15 Şubat Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü dolayısıyla bir otelde "Hamilelik dönemindeki koşullar ve beslenme çocukluk çağında lösemiye yol açabilir mi?" konulu basın toplantısı düzenlendi.

Prof. Dr. Özbek, burada yaptığı açıklamada, dünyada yılda yaklaşık 300 bin, Türkiye'de de 3 bin çocuğa kanser tanısı konulduğunu belirtti.

Türk ve yabancı konuşmacıların yer aldığı "çocukluk çağı kanserlerine yatkınlık" kursu düzenlediklerini anlatan Özbek, bu programın iki gün süreceğini söyledi.

Kanserin çocuklarda erişkinlere göre daha nadir görüldüğünü ifade eden Özbek, buna karşın kanserin çocuklarda ölüm nedenleri arasında ikinci, üçüncü sıralarda yer aldığını bildirdi.

Hamilelik öncesi ve döneminde doğru beslenmenin kanser riskini azaltmada etkili olduğuna yönelik bilimsel çalışmaların bulunduğuna işaret eden Özbek, şunları kaydetti: "Kanser riski genellikle genlerle ilişkili. Ancak hem ebeveynlerin hem de çevresel koşulların kanser gelişimine etkisi var. Özellikle gebelik döneminde tütsülenmiş, kızarmış ve işlenmiş yiyeceklerin kullanımı, salam, sucuk gibi yiyecekler, kızartma sırasında oluşan toksik maddeler çocuklarda kanser gelişimini artırabiliyor. Hamilelerin hem kendisi hem de çocuğunun sağlığı açısından bu tip ürünlerden mümkün olduğunca uzak durması öneriliyor. Gebelik sürecinde ayrıca B12 ve B6 gibi vitaminlerin eksikliği de problem yaratıyor.

Yapılan çalışmalarda gebelik sürecinde yeterli sebze, meyve almayan ve yetersiz B12 ile B6 vitamini alan annelerin çocuklarında löseminin biraz daha sık olduğu gözlendi. Havuç ve kantalup kavunu tüketen annelerin bebeklerinde löseminin daha az görüldüğü bildirilmekte. Kantalubun en önemli ihracatçısı Niğde yöremiz. Antioksidan özelliğe sahip karoten ve karaotenoid maddelerini içeriyorlar."

"KAHVE TÜKETİMİ" UYARISI

Prof. Dr. Özbek, aşırı kırmızı et ve şekerli gıdaların tüketiminin de kanser riskini artırdığını belirterek, "Tartışmalı bir konu ama annelerde kahve tüketimi de miktardan bağımsız olarak lösemi riskini artırabiliyor." dedi.

Gebelikte alkol tüketiminin de riski artırdığını anlatan Özbek, "Bebeklerde kanser riskini azaltmak için anneler daha gebe kalmadan sigarayı bırakmalı, alkol içmemeli, günlük demir ve her gün en az 400 mikrogram folat almalıdır. Obezite, kolon, meme ve böbrek kanseri dahil olmak üzere çeşitli kanserlerle bağlantılı. Gebelik öncesi kilo kontrolü de hem anne hem de çocuklar için önemli." diye konuştu.

"ANNE SÜTÜYLE BESLENEN ÇOCUKLARDA LÖSEMİ DAHA AZ GÖRÜLÜYOR"

Bebeklerin anne sütüyle beslenmesinin önemini vurgulayan Özbek, şu ifadeleri kullandı: "Anneler çocuklarını anne sütüyle besleyecek olurlarsa hem kendilerinde meme kanseri ve birtakım kanserlerin oluşumu daha az oluyor hem de çocuklarında löseminin daha az görüldüğüne yönelik çalışmalar mevcut.

Tarım ve sinek ilaçlarından, kirli havadan uzak durmak gerekiyor. İyonize radyasyon, ebeveynin sigara kullanması, örneğin babanın sigara kullanmasının da kanser riskini artırdığı ifade ediliyor. Ev kimyasalları, trafik kirliliği çocuklardaki lösemi gelişimini artırabilir."

Özbek, birçok çalışmanın, doğum öncesi ve doğumdan sonraki erken dönemde, tarım ürünlerine zarar veren böcekler, yabani otlar ve diğer zararlıların ölmesini sağlayan kimyasallar olan pestisitlere maruz kalmanın, ileri süreçte lösemi riskini artırabileceğini gösterdiğini söyledi.

Gebelikten hemen önce veya hamilelik sürecinde bu maddelerle temasın anne karnındaki bebeği etkileyebildiğini dile getiren Özbek, baba adaylarının da pestisitlere maruz kalmaması gerektiğini anlattı. Özbek, bu konuda yapılan çalışmalarda, bebeklerin ilk dışkı örnekleri veya göbek bağından alınan kanlarında pestisit artıklarının tespit edildiğini kaydetti.

"BABANIN SİGARA KULLANIMI DA ÇOCUKTA KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR"

Özbek, "Özellikle egzoz dumanı, hidrokarbon ve solventlere maruziyetin fazla olduğu iş gruplarında çalışan babaların çocuklarında lösemi riskinin bir miktar daha fazla olduğu bildirilmektedir. Özellikle günde 15 sigaradan fazla içen babaların bebeklerinde kanser biraz daha sık görülmektedir. Ebeveynler gebelikten önceki dönemden başlayarak beslenme ve çevresel faktörlere dikkat ederek çocuklarında gelişebilecek kanser riskini azaltabilir." diye konuştu.

Anne babalara, gebelik öncesi, süreci ve sonrasında bu tip maddelerden uzak durmaları önerisinde bulunan Özbek, "Aşılama karşıtlarına bir mesaj olarak, aşılama da kanser riskini azaltıyor. Dernek olarak ülkemizde kanser, özellikle lösemi tedavi eden hekimlerin yüzde 99'unu temsil ediyoruz. Kanser tedavisinin tüm üniversite ve devlet hastanelerinde parasız ve son derece iyi şartlarda yapıldığını aktarmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

"HAMİLELİĞİN İLK 12 HAFTASI KAHVE TÜKETİLMEMELİ"

Prof. Dr. Özbek, bir basın mensubunun Canan Karatay'ın "Hamilelikte bol Türk kahvesi tüketin." önerisini anımsatması üzerine, "Yapılan çalışma şunu gösteriyor, 'Hamilelikte kahve tüketimi miktardan bağımsız olarak lösemi riskini artırıyor.' diyor. Bu tüm kahveler için" dedi.

Özbek, yine de "hamilelikte tamamen kahve içilmemeli" denilemeyeceğini söyledi.

Dernekten Prof. Dr. Adalet Meral Güneş ise "Özellikle hamileliğin ilk 12 haftası kahve tüketilmemeli. Çünkü ilk 12 hafta embriyonun oluştuğu süreç. Dolayısıyla embriyonun kırılgan olduğu dönemde bu tip ürünlerden kaçınmak gerekiyor." bilgisini paylaştı.

AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN BELİRTİLER

Lösemiyle mücadelede ailelerin çocuklarında ne gibi belirtilere dikkat etmeleri gerektiğinin sorulması üzerine Özbek, şunları kaydetti: "Lösemide çocuklar genellikle soğuklaşmaya başlar. Küçük çocuklar oyuna ilgisini kaybederler, halsizlik olur. Vücutlarında küçük mor noktacıklar çıkabilir, diş eti kanaması gibi bulgular görülebilir. Sık enfeksiyon geçirmeye başlayabilirler. Kemik ağrıları olur. Aileler bunları veya çocuğun karnının şiştiğini, lenf bezlerinin belirginleştiğini görürlerse doktora başvursun. Fakat bu belirtilerin çoğuna sahip hastalarda bizim bulduğumuz lösemi oranı en fazla 10 hastada 2-3 kişidir. Bu faktörlerin olmasının insanları telaşlandırmaması lazım. Doktora muhakkak başvursunlar ama hemen 'kanser' diye de telaşa kapılmasınlar."

Özbek, bir başka soru üzerine, vejeteryan annelerin mutlaka dışarıdan takviye almaları gerektiğine işaret etti.

Kanseri önlemede aşılamanın önemine ilişkin soruya karşılık Özbek, "Kız çocuklarına yapılan HPV dediğimiz aşı, rahim ağzı kanserinden yüzde 100 koruyor. Bu aşıyı çocuklara ergenlik sırasında yapacak olursak rahim ağzı kanseri önleniyor." açıklamasında bulundu.

(AA)