Kendirli, yaptığı yazılı açıklamada, bayram ve tatil dönemleri gibi trafik yoğunluğunun arttığı zamanlarda artan kazaların ve bu kazalara bağlı ölümlerin sık olarak gündeme geldiğini ifade etti.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2016 verilerine bakıldığında, Türkiye'de geçen sene 1 milyon 182 bin 491 trafik kazası meydana geldiğini, bu kazalara bağlı olarak 7 bin 300 kişinin hayatını kaybettiğini, 300 binin üzerinde bireyin de yaralandığını aktaran Kendirli, emniyet kayıtlarında karayollarında meydana gelen trafik kazalarının yüzde 89,6'sının sürücü kusuruna bağlı geliştiği bilgisinin yer aldığını vurguladı.
Kendirli, sürüş sırasında hata yapmayı kolaylaştıran başlıca etkenler arasında yüksek hızla araç kullanmanın yanı sıra, yorgunluk, uykusuzluk, cep telefonu kullanımının yer aldığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Örnek verilecek olursak, Dünya Sağlık Örgütü ortalama araç hızındaki 1 kilometre/saatlik artışın yaralanma ve ölümlü kaza ihtimalini yüzde 3-5 oranında arttırdığını, yine cep telefonu kullanan sürücülerin 4 kat daha fazla kazaya karıştığını bildirmektedir. Düzenli kayıt sistemleri olan bazı Avrupa ülkelerinin istatistiklerinde tüm kazaların yüzde 10 ila 30'unda uykulu araç kullanmak kazanın temel sebebi olarak rapor edilmiştir. Direksiyon başında uyuklamak sanıldığının aksine hem daha fazla trafik kazalarının sebebi olmakta hem de bu kazalar daha fazla ölüm ve ciddi yaralanmayla sonuçlanmaktadır. Uykusuzluğun sebep olduğu kazalarda yaralananların ve hayatını kaybedenlerin her yaş grubundaki sürücüler olabildiği bildirilmiştir."
"5 SAATİN ALTINDA UYKUYLA TRAFİK KAZASI RİSKİ 4-5 KAT ARTIYOR"
Doç. Dr. Mustafa Tansel Kendirli, uyku uzmanlarının 18-64 yaş aralığında günlük 7 ila 9 saat uykunun gerekli olduğunu belirttiğini, Amerikan Otomobil Birliğinin yapmış olduğu bir araştırmada, günlük 6-7 saat uyuyanların, 8 saat uyuyanlara kıyasla iki kat daha fazla kaza yaptıklarının tespit edildiğini ifade ederek, "Aynı araştırmada, 5 saatin altında uykuyla trafik kazası riskinin 4-5 kat arttığı vurgulanmıştır. Vardiyalı bir işte çalışıyor olmak uykusuzluğu tetikleyen bir diğer sebep olabilmektedir. Sürücünün yorgunluk veya uykusuzluk sebebiyle yola devam etmemesi gerektiğini anlaması her zaman kolay değildir. Tecrübeli şoförler dahi bazı ipuçlarını görmezden gelip hayat kaybıyla sonuçlanacak hatalara sebep olabilmektedirler." değerlendirmesinde bulundu.
Sürücünün aracı kenara çekme vaktinin geldiğini gösteren işaretleri de sıralayan Kendirli, araştırmaların zihin ve vücudun yolculuğa başlamadan önce yeterince dinç ve dinlenmiş olması için en az 7-8 saat uyku alınması gerektiğini gösterdiğini kaydetti.
Kendirli, bu önleme rağmen uzun süreli yolculuklarda yorgunluğun baş göstermesi halinde, güvenli bir bölgede arabayı durdurup en az 30 dakika uyku molası verilmesinin önemli olduğunu belirterek, "Kahve ve demli çay içmenin uyanıklığı geçici süreyle arttırdığı ancak bu etkinin 30 dakika içinde başladığı bilinmektedir. Mümkünse biyolojik ritmimizin uykuya en yatkın olduğu gece yarısı ile 06.00 saatleri arasında yolculuk tercih edilmemelidir. İdeal olarak uzun süreli yolculuklarda şoförlük yapabilecek bir diğer kişiyle yola başlamak ve her 2 saatte bir sürücü değişikliği yaparak yola devam etmek önerilmektedir." ifadelerini kullandı. Kaynak: AA