Fitre (Sadaka-i Fıtır) miktarı 2016 ne kadar, kime verilir?

Mübarek Ramazan ayının artık son günleri yaklaşırken, Müslüman’ın vermesi gereken bir sadaka olan fitrenin bu seneki miktarı ne kadar oldu?

Ramazan Ayı'nın en çok merak edilen konularından biri olan fitre Diyanet yetkilileri tarafından yapılan yazılı açıklama ile belli oldu. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca 2015 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2016 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük sadaka-i fıtır miktarı 15,00 TL (On lira) olarak belirlenmiştir.  Fitre miktarı yardıma muhtaç ve durumu olmayan kişilerin sosyal ve ekonomik şartlarda gözönünde bulundurularak günlük azami gıda ihtiyacını karşılamalıdır. Fitre, Ramazan bayramının birinci günü sabahı, fecrin doğuşundan itibaren vâcib olur. Fitreyi vermenin müstehab olan şekli ise, fecrin doğuşundan itibaren namazdan çıkmadan önce fakirlere verilmesidir. 

FİTRE MİKTARI 2016 NE KADAR?

Fitre ne kadar sorusuna Diyanet yetkilileri "Fıtır sadakası, Ramazan bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları mali bir ibadettir. Yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak suretiyle, toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesine vesile olan bu mali ibadetin meşru kılınmasındaki temel hedeflerden biri, insanların paylaşma bilincini canlı tutmaktır. Bu sayede her Müslüman, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilmenin ve yardımlaşmanın sevincini yaşar. Bundan dolayıdır ki fıtır sadakası, zekattan farklı olarak, daha geniş bir mükellef kitlesi tarafından yerine getirilir. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca 2016 yılı sadaka-i fıtır miktarı en düşük 15 TL olarak belirlenmiştir." şeklinde açıklama yapmıştır. Fakat fitre verilirken dikkat edilmesi gereken nokta belirlenen fiyatın altına düşülmemesidir, isteyen vatandaşlar belirlenen fitre miktarından daha verebilmektedir. Kişiler için en uygun yöntem ise hayat koşullarına göre ve yiyecek içecek harcamalarına orantılı olacak şekilde fitre vermesidir. Fitre sadece para olarak verilmez, dilenirse ise gıda yardımı olarak da verilebilmektedir. 

FİTRENİN MİKTARI NE KADARDIR?

Fitre başlıca 4 madde üzerinden verilir:

1 - Buğday veya buğday unundan. Bunun vâcib olan miktarı, yarım sa' (520 dirhem: 1667 gr.) dır.

2 - Arpadan veya arpa unundan. Bunun miktarı ise, bir sa' (1040 dirhem: 3333 gr.) dır.

3 - Her türlü kuru üzümden. Bunun miktarı da bir sa' (3333 gr.) dır.

4 - Kuru hurmadan. Bunun miktarı ise yine 1 sa' (3333 gr.) dır.

Bu 4 gıda maddesinden herhangi birine göre fitre verilebilir. Bu fitreler aynen hurma, buğday, üzüm olarak verilebileceği gibi, kıymetleri para olarak da verilebilir. Hattâ kıymetlerinin para olarak ödenmesi, daha da efdaldir.

Kişinin fitresini verirken kendi malî imkânını ve zenginliğini göz önünde bulundurarak, fitresini bu 4 gıda maddesinden birinin kıymeti üzerinden ödemesi gerekir. Meselâ çok zengin olanlar fitrelerini hurmanın değeri üzerinden ödemelidirler. Çünkü en yüksek fitre miktarı hurmadır. Onun o zenginliğine münasib olan, fitresini hurma üzerinden ödemektir. Artık zenginlik derecesine göre, kuru üzüm, arpa ve buğday olmak üzere fitre ödenecek gıda maddesi değişir. Her yıl Ramazan ayında, müftülükler bu 4 gıda maddesine düşen fitre bedellerini ilân ederler. O bedellere göre fitreyi ödemek mümkündür.

FİTRE NE ZAMAN ÖDENMELİDİR

Fitre, Ramazan bayramının birinci günü sabahı, fecrin doğuşundan itibaren vâcib olur. Fitreyi vermenin müstehab olan şekli ise, fecrin doğuşundan itibaren namazdan çıkmadan önce fakirlere verilmesidir. Fakat fitrenin bayramdan birkaç gün, hatta birkaç ay önceden verilmesinde de bir beis yoktur. Böylece fakirlerin bayram ihtiyaçlarını önceden karşılamaları, noksanlarını telâfi etmeleri sağlanmış olur. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir.

Bu görüş İmam Ebû Hanife'nindir. Diğer üç İmama göre, fitre, Ramazanın son akşamı güneşin batmasından itibaren vâcib hâle gelir. Ödemenin bayram namazından sonraya te'hiri de câiz değildir.

Ramazan bayramının 1. günü fecrin doğuşundan evvel vefat eden veya fakir düşen kimseye fitre vermek vâcib olmaktan çıkar. Fecrin doğuşundan sonra vefat eden zengine ise, fitre vâcibdir. Mirasından ödenir.

Nisab miktarını bulan mal, fitrenin vâcib olmasından sonra, ödenmeden telef olsa fitre sâkıt olmaz.

FİTRE KİMLERE VERİLİR?

Fitre verilirken dikkat edilmesi gereken noktalar vardır ve zekatla benzer özellikler taşır. Anne, baba, çocuk gibi kimselere, gayri müslimlere ve zengin sayılabilecek kişilere fitre verilmemektedir. Eğer fakir ise kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa, üvey babaya-anneye, kardeşe, geline, damada, fitre verilebilmektedir. Bu konuya ilişkin Tevbe Suresinde şu ifadeler yer alır; "Sadakalar, Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlarla köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." Ayrıca fitre verirken bunun fitre olduğunu belirtmek de gerekmemektedir. 

FİTRE KİMLERE VERİLMEZ?

Fitrenin esas amacı durumu olmayan ve fakir sayılan Müslümanların ihtiyaçlarını gidermektir. Böylece Ramazan Bayramı'nın mutluluğu tüm Müslümanlar arasında paylaşılmış olur. Zengin sayılabilecek kişilere ve gayrimüslimlere fitre verilmemektedir. İsteğe göre fitre sadece bir kişiye değil, durumu olmayan birçok yoksula verilebilmektedir. Ayrıca fitre verilirken kişi bulunduğu yerdeki yoksullara vermelidir, çünkü farklı bir yere gönderilmesi mekruh olmaktadır. Fitre verirken dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise verilen miktarın kişinin günlük gıda ihtiyacına yetiyor olmasıdır. Sadece gıda olarak değil para olarak da verilecekse bulunulan günün şartları da göz önüne alınmalıdır.

FİTRE NEDİR?

Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken vâcib bir sadakadır. Buna yalnız fıtra da denir. Bu kelime halk arasında fitre şeklini almıştır. Fıtır sadakası (fitre), insanın yaradılışına bir şükür olmak üzere sevab kazanmak kasdıyla verdiği sadaka demektir.

Miktar belirlenirken hadis-i şerifler, ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınmıştır.

Belirlenen bu miktar, "asgari miktar"olup, sadaka-i fıtırda verilecek meblağ konusunda bir üst sınır bulunmamaktadır. Bu konuda ideal olan, herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesidir. Söz konusu meblağ, gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak ödenebilmektedir.

FİTRE İLE ZEKAT ARASINDA NE FARK VARDIR?

Fitrede, sahip olunan malın ticaret malı olması ve artış gösterme özelliği bulunması gibi zekât yükümlülüğü için gereken birtakım şartlar aranmaz. Yine zekât mükellefiyetinde aranan “çocuk olmama ve akıl sağlığı bozuk bulunmama” şartı da fitre için mevcut değildir. Yani çocuklar ve akıl sağlığı yerinde olmayanlar da mali durumları uygun ise fitre vermekle mükelleftir. Onların yerine bu görevi veli ve vasileri yerine getirir.

Bir diğer fark da fitrenin buğday, arpa, üzüm ve hurmadan ibaret olan dört çeşit mal esas alınarak hesaplanmasıdır. Fitre bu ürünlerden hangisi üzerinden hesaplandığında fakirlerin menfaatine daha çok uygun düşüyorsa, o ürün üzerinden hesaplanmalıdır.