Fedakar anne kendini üvey oğluna adadı

Çanakkale'de trafik kazasında 13 yıl önce eşini ve 3 çocuğunu kaybettikten sonra evlenen Gülbeyaz Beyazlar, doğum sırasında annesini kaybeden ve beyin kanaması geçirdiği için engelli kalan üvey oğlunu ayağa kaldırmak için 146 kilodan 85 kiloya düştü, evini fizik tedavi merkezine çevirdi.

Gülbeyaz Beyazlar (35) Çanakkale'de 1998 yılında evlendi. Bu evlilikten 3 çocuğu oldu. Eşi ve 3 çocuğunu, bayram öncesi mezar ziyaretinden dönerken geçirdikleri trafik kazası sonucu 2003 yılında kaybetti. Gülbeyaz Beyazlar, bu olaydan sonra psikolojik destek aldı. 

Bu arada, 2006 yılında Adana'da Yaşar Beyazlar (43) adlı kişinin eşi Serpil Beyazlar (33) doğum için hastaneye gitti. Ancak sezaryen yerine normal doğum yapıldığı sırada anne hayatını kaybetti, bebek kurtarıldı. Ancak doğum sırasında beyin kanaması geçirdiği için bebek bedensel engelli kaldı. Şu anda 10 yaşında olan Muhammet Emir Beyazlar ismi verilen bebek doğduğu gün hem annesini kaybetti hem de engelli kaldı. İki ay geçtikten sonra bebeğe bakmakta zorlanan baba evlenmeye karar verdi. 


Yaşar Beyazlar hayatını 3 yıl önce 3 çocuğunu ve eşini kaybetmiş Gülbeyaz Beyazlar ile birleştirmeye karar verdi. Çift evlendikten sonra anne Beyazlar kendisini hiç üvey anne olarak görmeyerek, hayatını engelli Muhammet Emir'e adadı. Çocuğun konuşabilmesi ve ayağa kalkabilmesi için gitmediği doktor, çalmadığı kapı kalmadı. Doktorların, "Bu bebek yaşamaz eve götürün" dediği bebeği azimle sabırla ayağa kaldırdı. Yaşadığı stresten dolayı 146 kiloya kadar çıkan Gülbeyaz Beyazlar, bu nedenle üvey çocuğuna bakmakta zorlanıyordu. Muhammet Emir'e daha iyi bakabilmek için ameliyat olup midesini küçülterek kilo verdi. Beyazlar, 1 yıl içinde 75 kiloya kadar düştü. Doktorların "ölür" dediği Muhammet Emir'i ise ayağa kaldırdı. Beyazlar, çocuğu fizik tedavi merkezine götürmesine rağmen evi de adeta fizik tedavi merkezine çevirdi. 

Bu sayede Muhammet Emir, biraz olsun yürüyüp konuşabiliyor.  Gülbeyaz Beyazlar, 2003 yılında talihsiz bir kaza geçirdiğini ve ailesini kaybettiğini belirterek, "2007 yılında Emir ile tanıştık, babasıyla evlendim. Evlendiğimde 7 aylıktı, Emir doğum esnasında beyin kanaması geçirdiği söylenmiş eşime, sezaryen olması gereken bir doğuma normal doğuma zorladıkları için ve vakum ile çekilmiş bundan dolayı hasar oluşmuş. 12 aylık olana kadar bir sıkıntısı yoktu sadece gelişim geriliği olduğu söylenmiş. Sonraki tetkiklerde engelli olduğu ortaya çıktı yani yürüyemediği konuşamadığı ve zamanla aşılabileceği söylendi. Daha sonra mr sonuçlarına göre doktorların ölür yaşamaz dedikleri bir pozisyona kadar geldik, çünkü beyin fonksiyonları çalışmıyordu hiçbir şekilde sadece yüzde 18’lik bölümü çalışıyordu" dedi. 
Muhammet Emir'in sağlığına kavuşmasına çok istediğini anlatan Beyazlar, "İstiyorum ki sağlığına kavuşsun, yürüsün, koşsun. Annesi doğum sırasında vefat ediyor 3 gün yaşıyor. Aradan 4 ay sonra zaten ben geliyorum Emir’le tanışıyorum ondan sonra zaten başlıyor bizim hayatımız. Refleksoloji tedavisini denedik ve çocuğumun bu hale gelmesinin en büyük etkeni budur. 6 yaşına kadar bezliydi o tedavi sayesinde bezden kurtuldu. Yürüyebilmesi için ev içerisine özel yürüme alanı yaptırdık. Kendi canımdan vazgeçtim çocuk yapmadım. Bir çocuk da sen doğur üvey çocuk sana bakmaz diye ama ben zaten tam anlamında sevgimi veriyorum beni yaşlılığımda yalnız bırakmaz. İnşallah kimseye muhtaç olmayacak duruma gelsin varsın beni bıraksın" diye konuştu. 

Beyazlar, 146 kilo olduğunu, Muhammet Emir'e daha iyi bakabilmek için 2 yıl önce tüp mide ameliyatı olduğuna dikkat çekerek, "Şu an 85 kiloyum. Bu ameliyatı olmamdaki tek amaç kilolarımla sağlık sorunları çekip bir gün ölürsem bu çocuğa ne olacak. Benim gibi kimse bakamaz evet bakılır ama ciddi anlamda sevgisini verip ciddi anlamda bakacak kimse olmaz. Biz zaten anne oğul değiliz birbirine aşık iki insanız biz aşığız."