Yapılan değerlendirmelerde, bu depremden sonra nerelerde yüzey deformasyonları olabileceği ve yüzey deformasyonlarından ne tür veriler elde edebileceğine bakmak için çalışmalar yapıldı. Şu an elde edilen deformasyon modellemelerine göre, yerin derinliklerinde 30 km civarı bir kırılma olduğu ve fay üzerinde de yaklaşık 40 cm civarında bir yer değiştirme olduğu belirlendi. Ayrıca toplantıda, yıkılan ve ağır hasar gören binaların deprem yönetmeliğine uygun yapılmadığı, bu büyüklükte bir depremde normal şartlarda hasarın “Hafif hasar düzeyinde olması gerektiği ifade edildi.
Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından, bir sonraki sabah acil olarak deprem bölgesine giderek alan araştırmasına başlayan İTÜ Öğretim üyeleri, çalışmalarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Alan araştırmasına İTÜ’nün yanı sına Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi’nden öğretim üyeleri de destek verdi. İTÜ Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Filiz Piroğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı toplantıya İTÜ İnşaat Fakültesinden Doç. Dr. Beyza Taşkın, İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Serdar Akyüz ve Öğretim Üyesi Dr. Cengiz Zabcı katıldı. Basın toplantısında Doğu Anadolu Fayı üzerinde yapılan çalışmalar ve bina güvenliği ile ilgili değerlendirmeler konuşuldu.
YERİN DERİNLİKLERİNDE 30 KM CİVARI BİR KIRILMA VAR"
Prof. Dr. Serdar Akyüz, şunları söyledi:
"Bu depremden sonra nerelerde yüzey deformasyonları olabileceğini ve yüzey deformasyonlarından ne tür veriler elde edebileceğimize bakmak için hemen arazi çalışmalarına başladık. Ve depremin odak noktası Sivrice ilçesinin 25 km Güney Batısı’nda, yaklaşık olarak Pütürge’nin Kuzeydoğusunda bir yere denk geliyor. Sivrice’den başlayarak Güney Batı’ya doğru fay izi boyunca gözlemlerimize başladık ve bu gözlemlerimizde ana fay kırığına ait çok belirgin bir yüzey kırığı göremedik ama Doğu Anadolu Fayı’nın nerelerden geçtiğini çok rahat bir şekilde gözleyebildik. Ilıncak ve Görgülü köyleri civarında çizgisel birtakım yapılar bize fayın nerelerden geçtiğini gösteriyor. Buralarda gözlemlerimizi daha yoğun yatık ve birtakım tali kırıklar, çatlaklar gördük. Bunun dışında Çevrimtaş civarında yüzey kırığına benzer birtakım köstebek izi yapılar dediğimiz yapılar kaydedildi. Tabii çalışmalar devam ediyor. Depremi anlamaya çalışıyoruz. Pek çok heyelan olduğunu gördük. Özellikle Kuzey Batı’daki blok üzerinde. Bunlar bazen açılmalar, bazen düşmeler şeklinde bazen göl kenarında göle kaymalar şeklinde tespit edildi. Fakat bunlar da direkt olarak yüzey kırığı yansıtan deformasyonlar değil. Tabii bu yüzey kırığını net bir şekilde görebileceğimiz bir deprem olmadığı için bizim ek birtakım çalışmalara ihtiyacımız var. Şu aşamada biz net olarak şu kadar bir alan kırıldı, diyemiyoruz. Şu an elde edilen deformasyon modellemelerine göre, yerin derinliklerinde 30 km civarı bir kırılma olduğunu ve fay üzerinde de yaklaşık 40 cm civarında bir yer değiştirme olduğunu söyleyebiliyoruz."
(DHA)