Cuma namazı saati, vakti İstanbul, Ankara, İzmir

13 Mayıs Cuma günü kılınacak Cuma namazı için saat kaçta ezan okunacak? Cuma günü Müslümanlar için çok önemli bir gündür. Cuma, müslümanlarca önemli bir toplanma günüdür. Bu günde müslümanlar camilerde toplanırlar, okunan hutbeleri dinlerler ve birlikte cuma namazını kılarlar. Peki Cuma namazı saati vakti kaçta? Ankara, İstanbul, İzmir namaz saatleri sayfamızda

Cuma gününün büyük bereketi ve coşkusu Perşembe gecesinden itibaren yaşanmaya başlar. Haftanın en değerli günü cuma günüdür. Peygamberimiz (s.a.s.) cuma gününün faziletini şöyle beyan etmiştir: “Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür; Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de cuma günü kopacaktır.” (Müslim, Cuma, 18) Peki Cuma namazı vakti ve saati nedir? İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerimizin namaz vakitlerini haberimizde toparladık. 

İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ İÇİN TIKLAYIN

RESİMLİ CUMA GÜNÜ MESAJLARI 

CUMA GÜNÜ DUASI İÇİN TIKLAYIN

CUMA GÜNÜ HABERLERİ

İSTANBUL, ANKARA, İZMİR CUMA NAMAZI VAKİTLERİ

ANKARA CUMA NAMAZI VAKTİ: 12.52

İSTANBUL CUMA NAMAZI VAKTİ: 13.07

İZMİR CUMA NAMAZI VAKTİ: 13.15

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Öncelikle, Cuma namazının dört rekatlık ilk sünneti kılınır. Bu kılınan sünnet namazı, öğlen namazının ilk sünneti gibi kılınır. Bu namazı cemaatte yer alan her Müslüman bireysel olarak kılar ve sessizce Müezzin Efendinin seslenişi beklenir. Sonra, cami içerisinde Müezzin tarafından sadece cami cemaatının duyabileceği kadar bir sesle ikinci ezan okunur ve akabinde imam hutbeye çıkarak Hutbesini okunur. Hutbe okunduktan sonra, müezzin tarafında kamet getirilir ve cemaat İmama tabi olur ve Cuma namazının iki rekatlık farzı kılınır.

Daha sonra ise bütün cemaat Cuma namazının iki rekatlık farzını imam ile beraber kılarlar. Sonra, dört rekattan oluşan Cuma namazının 4 rekatlık son sünneti kılınır. Bu son sünnetinde kılınış şekli ve usulü ilk sünnet gibidir.

Bundan sonra, 'Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya' diye niyet ederek, aynen öğle namazının farzının kılınışı gibi zuhr-i ahir dediğimiz namaz kılınır. Bu önemli namaza niyeti şöyle yapmak daha uygun olacaktır; Niyet ettim 4 rekat zuhr-i ahir kılmaya

Daha sonra ise, iki rekat sünnet namazı kılınır. Bu namaza niyet ettim öğlen namazının 2 rekat son sünnetini kılmaya denir ve öğlen namazının son iki sünnetin kılınır.

Son olarak ta Müezzinin yönlendirmesi ile Ayet-el-kürsi ve tesbihler okunur, yani tespihat yapılır, dua edilir ve cemaat dağılır.

CUMA GÜNÜ İLE İLGİLİ HADİSLER

"Birtakım kimseler ya cumayı terketmekten kesin olarak vazgeçerler, yahut da Allah onların kalplerini mühürleyecek, sonra kendileri muhakkak surette gafillerden olacaklardır." (Müslim, Cum'a, 40)

"Üç cuma namazını, aldırmayarak mazeretsiz bırakıp kılmayan kimsenin Allah, kalbini mühürler." (etTâc, I, 273)

"Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer." (İmam-ı Gazali)

"Allah nazarında günlerin en kıymetlisi Cumadır. O, Kurban ve Ramazan bayramı gününden de kıymetlidir." (Buhari)

"Cumadan faziletli bayram yoktur ve o günkü iki rekat namaz, Cuma günü dışındaki bin rekattan efdaldır." (Deylemi)

"Bir Müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları af olur ve her adımı için sevap verilir." (Riyadun-nasıhin)

CUMA NAMAZININ ŞARTLARI?

Fıkıhçılar tarafından cuma namazının farz olması veya bir kişinin bu namaza katılmasının gerekli olmasının bazı şartları olduğu ifade edilir.Cuma namazının diğer namazlardan başka olarak kendisine özgü on iki şartı daha vardır. Bunların altısı vücubunun (farz olmasının), diğer altısı da edasının şartlarıdır.

Erkek olmak.

Hür olmak, esir veya hapis olmamak.
Mukim olmak, yolculukta olmamak.
Sıhhatli olmak, namaza gidemeyecek kadar hasta olmamak.
Kör olmamak.
Ayakları sağlam olmak.
Namaza gitmeye mani ve gitmemeyi mübah kılan bir özrü bulunmamak, (Düşman korkusu, şiddetli yağmur, çamur gibi şeyler.)
Cuma namazı kılınacak yerin şehir olması, (izin verilen köylerde de kılınabilir)
Namazı emir veya vekilinin kıldırması,
Öğle namazı vaktinde kılınması,
Cemaatin huzurunda hutbe okunması,
İmamdan başka en az üç kişi bulunması,
Cuma namazı kılınan yerin herkese açık olması.

CUMA NAMAZININ DİNİMİZDEKİ YERİ

Yıl içinde ramazan ayı, geceler içinde Kadir Gecesi ne kadar önemli ise günler içinde cuma günü de o kadar önemlidir. Çünkü cuma günü Müslümanların bir araya geldikleri ve cemaatle haftalık ibadetlerini ifa ettikleri önemli bir gündür. Cuma günü Müslümanların en önemli görevi haftalık ibadet olan cuma namazını kılmalarıdır. Cuma suresinde yüce Allah bütün müminlere şöyle seslenmektedir: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma, 9)

Ayette ezana, cuma gününe, cuma namazına, cuma namazının farz oluşuna, cuma hutbesine, cuma saatinde alış veriş yapılmaması gerektiğine işaret edilmektedir.

Ayette geçen “el-cumu‘ati” kelimesi, “toplamak, bir araya getirmek” anlamına gelen “cem‘” kökünden türetilmiş bir isimdir. Müslümanlar öğle saatinde camide toplanıp birlikte cuma namazı kıldıkları için Arapların daha önce “arube” dedikleri haftanın bu gününe “cuma günü” denilmiştir.

Haftanın en değerli günü cuma günüdür. Peygamberimiz (s.a.s.) cuma gününün faziletini şöyle beyan etmiştir: “Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür; Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de cuma günü kopacaktır.” (Müslim, Cuma, 18)

Cuma, Müslümanların haftalık bayramıdır. Bu itibarla Müslümanlar, perşembe günü akşamdan bu güne hazırlanırlar. Cumaya hazırlık için boy abdesti alırlar, temiz elbise giyerler, güzel koku sürünürler. Bunu Peygamberimizin bir tavsiyesi olarak yerine getirirler. Çünkü Peygamberimiz (s.a.s.); “Cumaya gelmek isteyen kimse boy abdesti alsın.” (Müslim, Cuma, 2) “Ergen olan her kişinin cuma günü gusletmesi, ağız ve diş temizliği yapması ve yeteri kadar güzel koku sürünmesi gerekir.” (Müslim, Cuma, 7) buyurmuştur.

Müslümanlar cuma günü Kur’an okumak, zikir ve tefekkür etmek, Peygamberimize salât ve selâm getirmek, tövbe ve istiğfar etmek, camiye gidip vaaz ve hutbe dinlemek suretiyle böyle değerli ve önemli bir günün manevî feyzinden yararlanmaya çalışırlar. “Cuma gününde bir saat vardır ki Müslüman, bu saate isabet ederek hayırlı bir şey isterse Allah ona istediğini verir.” (Müslim, Cuma, 15) anlamındaki Peygamberimizin sözüne uyarak dua ve niyazda bulunurlar.

Ayette geçen “nida” ezan anlamındadır. “Namaz için çağrı yapıldığı zaman” cümlesi, namaz öncesinde ezan okunmasını ifade eder.

Ezan, hicretin birinci yılında okunmaya başladı ve ilk okunan ezan sabah ezanı idi. (Ebû Dâvûd, Ezan, 3) Peygamberimiz ile Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in hilâfeti zamanında cuma günü tek ezan okunuyordu. Hz. Osman devri gelince, insanlar çoğaldı, Medine büyüdü ve evlerin mesafesi uzaklaştı. Bunun üzerine Hz. Osman ezanın sayısını ikiye çıkardı. Cuma vaktinde bir ezan, imam-hatip hutbeye çıkınca bir ezan okuttu.

Ezan, Müslümanlar arasında bir paroladır. Bu sebeple sadece orijinal cümleleriyle okunur. Hangi dili konuşursa konuşsun bütün Müslümanlar ezanı anlar ve ezan karşısında aynı heyecan ve duyguyu hissederler. Ezan, Müslümanların birliğini temsil eder. Ezan, hakka davet, İslâm’a ve ibadete çağrıdır.