Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında bulunan Ayasofya; mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği ile sanat dünyasında önemli bir yer tutuyor. 86 yıl sonra ibadete açılacak Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde ilk namazı kılmak isteyen vatandaşlar, sabah ezanıyla birlikte bölgeye akın ettiler. Camiye giden 11 noktada kurulan güvenlik noktalarında yoğunluk oluşturan vatandaşlar, bölgeye alınmayı bekliyor.
Ayasofya adındaki "aya" sözcüğü "kutsal, azize", “sofya” sözcüğüyse herhangi bir kimsenin adı olmayıp Eski Yunancada “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden geliyor. Dolayısıyla “aya sofya” adı “kutsal bilgelik” ya da "ilahî bilgelik” anlamına gelmektedir.
Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya; mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği ile sanat dünyasında önemli bir yer tutar.
Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5'inci yüzyıldan İstanbul'un fethine kadar Hagia Sophia (Kutsal Bilgelik) olarak isimlendirilmiştir. İmparator Konstantios tarafından 360 yılında yaptırılan Megale Ekklesia ve İmparator II. Theodosis’in 415 yılında yeniden inşa ettirdiği kilise halk ayaklanmalarında yıkılmıştır.
Günümüz Ayasofya’sı, İmparator Justinianos tarafından dönemin iki önemli mimarı Tralles’li (Aydın) Anthemios ve Miletos’lu (Balat) İsidoros’a yaptırılmıştır.
916 yıl kilise olarak ibadete açık olan yapı, Fatih Sultan Mehmed'in 1453'te İstanbul'u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. Fetihten hemen sonra yapı güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuş ve Osmanlı Dönemi ilaveleri ile birlikte cami olarak varlığını sürdürmüştür.
16'ncı ve 17'nci yüzyıllarda, Ayasofya'nın içine mihraplar, minber, müezzin mahfilleri, vaaz kürsüsü ve maksureler eklenmiştir.
Yapının dışına farklı dönemlerde yaptırılan minareler, medrese, sıbyan mektebi, muvakkithane, şadırvan, sebiller, güneş saatleri, mütevelli heyeti odası ile Ayasofya, Osmanlı Dönemi'nde kompleks bir yapıya dönüştürülmüştür.
Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile 1935 yılında müzeye dönüştürülmüştür.