Avrupa'nın gizli adalarını gezin!

Avrupa'da birbirinden güzel ve popüler çok sayıda ada olduğu gibi henüz keşfedilmemiş harika adalar da var. Yunanistan'dan İtalya'ya, Fransa'dan İspanya ve İngiltere'ye kadar uzanan rotayı keşfedin…

Komşumuz Yunanistan ile başlayalım. Kiklad Adaları grubuna bağlı olan ve takımadanın güneydoğusuna denk düşen Amorgos; 2000 nüfuslu sakin yaşamı, tarih meraklıları için kalp çarpıtan arkeolojik eserleri ve coğrafi yapısının sunduğu harika koyları ile şiir gibi dersek abartmış olmayız. Bir uçtan diğer uca 30 km uzunluğunda olan adanın en yüksek noktası 800 metre olsa da keskin eğimleri dramatik manzaralar doğurmakta. Kayalar arasında görünen masmavi berrak sulara sahip koyları ve yamaçlara kurulan köyleri ile Amorgos tam "kafa dinlemelik" Yunan adalarından.

GÖZLERDEN UZAK NOKTA

Rotamızı İspanya'ya çevirelim. Balear Adaları'nın en küçüğü olan Formentera için İbiza'nın sessiz kardeşi, Mallorca'nın az turistik adresi desek sizi yanıltmış olmayız. 1960'lı yıllardan beri gözlerden uzak, büyük ve gösterişli tatil rotaları yerine bohem ve doğal yerleri tercih edenlerin hep bildiği ve sevdiği Formentera şimdilerde "seyahat zevki" olan her gezginin listesinde. Akdeniz'in parlayan gizli adasında bu ruhu arayan herkese yer var! Turkuaz rengi koyları, beyaz kumlu plajları, rustik köyleri, tasarım otelleri ve gurme restoranlarıyla Akdeniz ruhunu bire bir yaşatıyor.

TAM BİR HUZUR TAPINAĞI

Güney Fransa kıyılarının tam karşısına denk düşen altın adalar Les Iles d'Hyères sınırlarında olan Port Cros, Côte d'Azur'ün tüm ışıltısına tezat bir doğallığa sahip. Özel mülk olan ada, ekolojiye meraklı bir aileye ait. Nefes kesen kayalık manzaraları, kristal renkteki suları ile büyüleyen koyları ve kumlu plajları ile milli parka dönüştürülerek koruma altına alınması ise en güzel haber! Günübirlik bir ziyaret yaparak bu huzur tapınağına adım atmalısınız!

AVRUPA VE AFRİKA'YI BULUŞTURAN NOKTA

Fas'ın tam karşısına denk düşen ancak Portekiz'e bağlı olan Madeira Takımadaları aslında 8 adadan oluşsa da sadece Madeira ve Porto Santo ziyaret edilebiliyor. Kuzey Atlas Okyanusu'ndaki konumu ile suptropikal iklime sahip Madeira Adası hem iklimi, hem mimarisiyle Avrupa ve Afrika'nın özelliklerini paylaşıyor. Volkanik toprak yapısının zenginliği burada neredeyse her şeyin yetişebileceğini ve hatta yetişebildiğini gösteriyor. Botanik bahçeleri buna en güzel örnek! Bugüne kadar Winston Churchill, Charlie Chaplin ve Gregory Peck gibi ünlü isimlerin zihinlerini dinlendirdiği, doğayla bütünleştiği ada farklılıklara açık doğa sevdalısı gezginleri bekliyor.

BU ADAYI ROTANIZA MUTLAKA EKLEYİN

İtalya'ya geçiyoruz. Sicilya'nın batı kıyılarının hemen dışında, Tiren Denizi üzerinde yer alan Aeolian Adaları UNESCO koruması altında. Takımadaların ikinci büyük adası Salina'ya olan ilgimiz ise sadeliğinde saklı. Gerçek dünyadan saklanmak ve kısa süreliğine de olsa hayatınızı basitleştirmek istiyorsanız Sicilya rotanıza siz de bu adayı eklemelisiniz. Az, özdür felsefesini yaşatan adanın taşlı kumsalları sakin ve temiz, sayısı az olan restoranları özenli ve leziz!

YARI TROPİKAL İKLİMİ İLE BAŞKA BİR YER

Tarihin en uzun savaşı "Üç Yüz Otuz Beş Yıl Savaşı" olarak tarih sayfalarında adına rastladığımız Scilly Adaları, İngiltere'ye bağlı bir takımada aslında. Takımadanın ikinci büyük adası Tresco ise aslında yarı tropikal iklimiyle bir hazine. Londra'ya çok da uzak olmamasına rağmen "başka bir dünya" hissi veren Tresco dramatik kayalıkları, bronz çağdan kalma mezarlık alanları, tenha kumsalları, ıssız sokakları ve tabii ki ünlü Tresco Abbey Bahçesi'yle merak uyandırıcı. Fotoğrafçı ve web tasarımcısı Shini Park'ın da dediği gibi: "Scilly Adaları İngiltere'deki hiçbir yere benzemiyor. Biraz Afrika, biraz Karayipler barındırıyor, ancak bunların hepsi oldukça İngiliz bir atmosferin içinde toplanmış."