Asit yağmuru nedir, zararları neler? sorusu arama motorunda yoğun olarak araştırılıyor. İstanbul'da yüksek basınçla birlikte hava kirliliği üst seviyelerde ölçüldü. İTÜ Meteoroloji Bölümü Dr. Deniz Demirhan yüksek basıncın olduğu günlerde dışarıda işleri olanların en azından bir maske yardımı ile solunum yollarımızı koruması gerektiğini söyledi. İstanbul'da asit yağmuru ne zaman yağacak? sorusunun yanıtı haberimizde..
İSTANBUL'A ASİT YAĞMURU NE ZAMAN YAĞACAK?
İstanbul'da yüksek basınçla birlikte hava kirliliği üst seviyelerde ölçüldü. Kağıthane'de hava kirliliği değerlerini ölçen İTÜ Meteoroloji Bölümü Dr. Deniz Demirhan, maksimum 50 mikrogram olması gereken PM10 değerini 189 mikrogram, maksimum 25 olması gereken PM2,5 değerini ise 199 olarak ölçtü. Bu değerlerin artan yüksek basınçla birlikte atmosferde kalacağını ve hava kirliliğini artıracağını belirten Dr. Demirhan, “Perşembe gününe kadar kuvvetli bir yüksek basınç bekleniyor. Yüksek basıncın anlamı şu anda bulunduğumuz yerde emisyonu olan gazlar atmosferimizde kalıyor ve dağılmıyor. Yüksek basınç bize aynı zamanda kararlı bir atmosferi de getirir. Yukarı doğru çıkan gazlar bu nedenle yukarıda dağılamıyorlar. Normalde yukarı doğru çıkan gazlar rüzgarın etkisiyle hızlı bir şekilde uzaklaşır. Yoğun olarak hava kirliliğini hissetmeyiz. Ancak şu anda yüksek basıncın etkisiyle bu hava kirliliğini yoğun olarak hissediyoruz. Şu an gözle görülebiliyor. Ancak önemli olan gözle görülmeyen hava kirliliği. Gözle görülmeyenler. Çapı 2,5 mikrometre olan Partiküller Maddelerden (PM) bahsediyoruz. Bunlar çok tehlikeli olanları. Çünkü o kadar küçükler ki akciğerimizde en uç noktalara, en ince kılcal damarlara ilerleyebiliyorlar. Bu yüzden koah, astım gibi hastalılara sebep olabiliyorlar" dedi.
PERŞEMBE VE PAZAR GÜNÜ ASİT YAĞMURU BEKLENİYOR
Dr. Demirhan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Perşembe günü bu yüksek basıncın yerini alçak basınç alacak. Perşembe ve Pazar günü yağış bekleniyor. Şu anda kirli bir atmosferin içindeyiz. Bu şekildeyken yağan yağmur da asit yağmuru olacaktır. Asit yağmurları bütün kirleticileri yere indirecektir. Hava temizlenecek ama yerde asit yağmurlarının etkilerini göreceğiz. Metallerde korozyon, asfaltlarda bozulmalar, arabalarda, cildimizde ve saçlarımızda etkilerini göreceğiz. Hava kirliliğinin en önemli sebeplerinden biri evsel emisyonlarımızdır. Özellikle kış dönemlerinde çok fazla oluyor. Bacalardan çıkan emisyonlar, arabaların egzoz gazları, filtre kullanmayan fabrikalar bunlar yüksek miktarda kirleticiler içeriyor. Bunlar bu günlerde atmosferimizde kalacak ve bize hastalık olarak geri dönecek"
Henüz kar beklenmediğinin de altını çizen Dr. Demirhan, “Önümüzdeki Salı gününe kadar kar beklenmiyor. Yüksek basıncı gelmesi ile birlikte hatta sıcaklıklar da çok yüksek. Bu nedenle kar beklenmiyor" dedi.
ASİT YAĞMURU NEDİR?
Asit yağmuru, asidik kimyasalların yağmur, kar, sis, çiy veya kuru parçacıklar halinde yeryüzüne düşmesine verilen isimdir. Karbondioksit çıkarıldıktan sonra damıtılmış su, nötr pH 7'ye sahiptir.
7'den küçük bir pH değerine sahip olan sıvılar asidiktir ve 7'den büyük bir pH'a sahip olanlar alkalidir. Bitkiler, suda yaşayan hayvanlar ve altyapı üzerinde zararlı etkileri olabilir. Asit yağmuru, asit üretmek için atmosferdeki su molekülleri ile reaksiyona giren kükürt dioksit ve azot oksit emisyonlarından kaynaklanır. Bazı hükümetler, 1970'lerden beri kükürt dioksit ve azot oksitin atmosfere salınımını olumlu sonuçlarla azaltmak için çaba sarf ettiler. Azot oksitleri de yıldırım çarpmaları ile doğal olarak üretilebilir ve kükürtdioksit volkanik patlamalarla üretilir.
1853'te asidik yağmur keşfedilmiş olmasına rağmen, bilim adamları 1960'ların sonuna kadar fenomeni gözlemleyerek ve incelemeye başladılar. "Asit yağmuru" terimi, 1872 yılında Robert Angus Smith tarafından yapılmıştır. Kanadalı Harold Harvey, "ölü" bir gölü araştıran ilk araştırmacılar arasındaydı. ABD'de asit yağmuru bilinci, 1970'lerde New York Times'ın New Hampshire'daki Hubbard Brook Deneysel Ormanı'ndan yayınladığı çok sayıdaki zararlı çevresel etkilerin raporlarını yayınladıktan sonra artmıştır.
Endüstrileşmiş bölgelerde 2.4'ün altında yağmur ve sis sularında zaman zaman pH değerleri bildirilmiştir. Endüstriyel asit yağmuru Çin ve Rusya'da önemli bir sorundur ve bölgeler bunlardan aşağı doğru akmaktadır. Bu bölgelerin tümü kükürt içeren kömürü ısı ve elektrik üretmek için yakarlar.
Asit yağmuru sorunu sadece nüfus ve endüstriyel büyüme ile artmakla kalmamış, daha yaygın hale gelmiştir. Yerel kirliliği azaltmak için uzun boylu bacaların kullanılması, gazların bölgesel atmosferik dolaşıma salınmasıyla asit yağmurunun yayılmasına katkıda bulunmuştur. Genellikle çökelme, emisyonların önemli ölçüde azalmasına neden olur ve dağlık bölgeler en fazla birikimi (daha yüksek yağışları nedeniyle) almaya eğilimlidir. Bu etkinin bir örneği, İskandinavya'ya düşen yağmurun düşük pH'ıdır.
ASİT YAĞMURUNUN ZARARLARI NELER?
Asit yağmurları göller ve nehirlere yağdığında suların asitliği artar. Bu durum o sularda yaşayan canlarla zarar verir.
Sanayide fosil yakıtlar yerine kükürt ve azot içermeyen doğalgaz, güneş enerjisi, jeotermal enerji tercih edilmeli
Kent içi veya kent dışındaki tarihi ve doğal yapıtlarımız zarar görür.
Yeşil alanlar artırılmalı ve orman yangınları engellenmelidir
Toprağın mineral oranının düşmesine neden olur, bu durum bitkilerin topraktan beslenmesine engel olur.
İnsanlarda çeşitli solunum yoları, akciğer kanseri, nefes darlığı gibi hastalıklara neden olur.
Topraktan derelere, ırmaklara ve göllere taşınır. Göl sularının asitliliği ve metal tuzlarının yoğunluğu artar. Buna bağlı olarak göl ekosistemi tehlikeye girer.
Kültür varlıklarını olumsuz etkiler. Örneğin; asit yağmurları Nemrut Dağı’ndaki taş anıtları önce yıpratmakta sonra da dağılmasına neden olmaktadır.
İnsanlarda çeşitli solunum yolları hastalıkları, akciğer kanseri, nefes darlığı gibi durumlara neden olur.
Su kirliliğine neden olur.
Akarsularda ve göllerde bazı canlı türlerinin ölümüne yol açar.