Akıncı Üssü davasında: Askeriyede 40 kilometre hız yapabiliyorduk ama o gün 110 yapmamı istediler

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın görülmesine tanık beyanlarıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar ve yakınları ile müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Adana İncirlik 10. Tanker Üssü'nde vatani görevini yapan er O.G.K, gececi filo şoförü olduğunu belirterek, akşam gazinoda arkadaşıyla otururken telefon geldiğini ve astsubay Mustafa Kel'in kendilerini filoya gönderdiğini bildirdi. O.G.K, şöyle konuştu:

"Filonun önüne gittiğimizde komutanlarımız bekliyordu. Üs komutanı Bekir Ercan Van ve diğer uçak komutanlarımız vardı. Benim aracıma yanlış hatırlamıyorsam 5 komutan bindi. Sol tarafa da harekat komutanımız geldi. 'Bugün hiç hız sınırı yok, istediğiniz kadar basabilirsiniz' dedi. Biz askeriyenin içinde normalde 40 kilometre hız yapabiliyorduk ama benim o gün 100-110 yapmamı istediler. Pistin kapısına yanaştık. Piste geçtik, 100 kilometre hızla gidiyordum. Sırtıma orada bir rütbeli vurdu, 'bas' der gibi. 140'a kadar hızımı artırdım. Delta park sahasına yanaştık. Orada uçaklara geçtiler, uçakların hareket etmesini bekledik. O ara üs komutanımız geldi. Filo komutanı ve harekat komutanını aldı yanına, uçaktan uzaklaştılar. 10 dakika falan görüştüler. Sonra tekrar uçaklara bindiler."

Bir süre sonra Ulaştırma Tabur Komutanlığına döndüklerini ve televizyon izlerken hareketlilik olduğunu gördüklerini belirten O.G.K, astsubay Mustafa Kel'e durumu anlattıklarını, onun da haberleri açıp yaşananları gördüğünü kaydetti.

Bu sırada çağrılmaları üzerine tekrar filoya gittiklerini anlatan O.G.K, araçları park ettikten sonra, emir üzerine sürücü bekleme odasına geçtiklerini ifade etti.

O.G.K, araçları çekmelerinin istenmesi üzerine filo önüne yanaştıklarını, Bekir Ercan Van'ın da araçtan indikleri için kendilerini azarladığını ve "Kesinlikle araçtan inmeyeceksiniz, biz size söylediğimiz zaman inersiniz. Siz gerekirse yatın aracın içinde, ben bir şey olursa uyandırırım." dediğini aktardı.

Uçaklar sabah iniş yaptıktan sonra filo komutanının ekibinin ve uçak bakımdan iki astsubayın araca bindiğini dile getiren O.G.K, "Filo komutanımız bir soru sordu onlara. Haberlerde bir şey var mı diye. Onlar da Meclisin bombalandığını, bir de Skorskylerin taradığını söyledi. O da 'O zaman yaptığımız eylem ses getirdi' dedi. Benim duyduğumu anladıkları zaman sustular. Ondan sonra filoya gittik. Gittiğimizde de Emrah Kuzu komutanımız vardı, tam teçhizatlı bekliyordu. İndirdik ve arka tarafa yanaştık, bekledik." ifadesini kullandı.

- Eri tuvalete üsteğmen götürmüş

İncirlik'teki üste vatani görevini yerine getiren er M.E. de tanık olarak beyanda bulundu.

Şoför olarak görev yaptığını aktaran M.E, arkadaşı olan O.G.K. ile oturdukları sırada, telefon edilmesinin ardından, astsubay Mustafa Kel tarafından filoya gönderildiklerini söyledi. M.E, üs komutanı Bekir Ercan Van ile diğer komutanları araçlara aldıklarını ve piste götürdüklerini ifade ederek, ikinci kez çağrıldıklarında sürücü bekleme yerinde durmalarının istendiğini dile getirdi.

Uykularının geldiğini saat 02.00-03.00 gibi çay almak için dışarı çıktıklarını anlatan M.E, "Komutanlar ilerideydi. Biraz ses yaptık, ne oluyor diye bir hareketlenme oldu. 'Askermiş' dedikten sonra, komutanlardan biri 'Niye çıktınız?' dedi. 'Uykumuz geldi, çay için çıktık' dedik. 'Tamam biriniz gidin alın' dedi." ifadesini kullandı.

Daha sonra araçları filo önüne çekmelerinin istendiğini söyleyen M.E, araçtan tuvalete gitmek için çıktığında üsteğmen Emre Ateş'i gördüğünü kaydetti. Nereye gittiğini sorduktan sonra Ateş'in kendisine tuvalete kadar eşlik ettiğini ve çıkarken de kapıda durduğunu belirten M.E, daha sonra tekrar araca geçtiğini anlattı.

M.E, sabah da uçuştan gelenleri alıp filoya getirdiklerini, bu sırada aracın önünü kesen ve silahlı olan Emrah Kuzu'nun, içerideki komutanları görünce çekildiğini anlattı.

Tanık beyanlarının ardından duruşmaya pazartesi gününe kadar ara verildi.

(AA)