AK Parti'den Abdullah Gül'ün açıklamalarına yanıt

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sivillere yargı bağışıklığı getiren düzenlemeye yönelik açıklamasına AK Parti'den yanıt geldi.

1

Meclis'te düzenlediği basın toplantısında KHK'ya ilişkin eleştirileri yanıtlayan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, daha önce resmi görevlilere bu hak verilirken rahatsız olmayanların bugün rahatsız olmasını üzülerek karşıladığını belirterek, "Kim olursa olsun" dedi.

"O onu dedi, bu bunu dedi, doğru bulmuyorum. Bizim hükümetimiz belli, yürütmenin başı belli, ilgili bakanlık belli. KHK, bu konuyla ilgili kurumlarla görüşülerek çıkarıldı. Daha eski düzenlemelerdeki hassasiyeti paylaşmayanların bugünkü paylaşımlarını doğru bulmuyorum. Daha eski düzenlemede resmi görevliler için bu hak verilirken rahatsız olmayanların bugün rahatsız oluyor olmasını çok üzülerek karşılıyorum, kim olursa olsun."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının anımsatılması üzerine Turan, açıklamayı okuduğunu ve açıklamanın Bahçeli'nin, 15 Temmuz'dan sonraki makul, ülkesini seven dik duruşunun aynı şekilde devam ettiğini gösterdiğini vurguladı.             

 Turan, "Siz o akşam kravatınızla evde çay içerek, kahve içerek, traş olarak, sabaha kadar darbeyi televizyondan izliyorsanız bu KHK'yi anlayamazsınız. Gelin, gazilerin, şehit yakınlarının olduğu duruşmalara ne demek istediğimizi anlarsınız." diye konuştu.      

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davalarda, darbecilerin utanmadan, sıkılmadan el kaldırarak şehit yakınları ve gazilere, "yargılanacaksınız" diye bağırdığını aktaran Turan, şunları söyledi:      

 "(Yargılanacaksın) iddiasına, tahrikine maruz kalan gazimize, şehit yakınımıza hükümetin, 'Hayır, yaptığınız iş devletin yanında olmaktı bu yüzden şehit, gazi oldunuz. Siz yargılanmayacaksınız' demek hakkı değil mi? O yüzden Mecliste kapalı kapılar arkasında, toplantı salonlarında artistlik yapan CHP'li vekillerimizi gidip duruşmaların olduğu yerde 'hayır biz tanka çıkanı, dur diyeni yargılayalım.' demesini beklerim."      

AK Parti Grup Başkanvekili Turan, KHK'de yer alan cezaevinde tek tip kıyafet giyilmesine yönelik düzenlemenin, dünyanın çok değişik ülkelerinde yargılama aşamalarında kullanılan bir yöntem olduğunu ve bunu şehit ile gazi yakınlarının ısrarlı talepleri doğrultusunda hükümetin KHK ile gündeme getirdiğini bildirdi.      

 Turan, "Darbe suçlarına karışan, darbenin içerisinde olan kişilerin tek tip elbise giymesi, şehitlerimizin yakınlarının ve gazilerimizin talebidir." dedi.      

 Bir gazetecinin, "Demirtaş, Enis Berberoğlu, Ahmet Şık gibi örnekler istemezlerse giymeyecekler mi? Bunu mu demek istiyorsunuz?" sorusu üzerine Bülent Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:      

  "Şahıslarla işimiz yok. Ahmet öyle mi yapar, Mehmet böyle mi yapar. Konum bu değil. Ben prensiplerin adamıyım. Prensip olarak diyorum ki darbecilerin bu ülkenin tümüne zarar vermesinden dolayı bir özel düzenlemesi var. Her suç kötüdür, yanlıştır ama aramızdaki suç seni, beni bağlar. Darbecilerin yaptığı fiilin başarılı olması durumunda tüm bu coğrafya sıkıntı çekecekti. O yüzden bu suçu alıpta böyle Ahmet'in, Mehmet'in nasıl giyineceği tartışmalarından çıkarmak lazım. 80 milyona karşı yapılan bir eylem var. Bu eylemin de yargılaması aşamasında farklı düzenlemeden daha da doğal bir şey olmaz diye düşünüyorum."      

Son yılların en kapsamlı adımlarından bir tanesinin taşeronlara ilişkin düzenleme olduğunu vurgulayan Turan, 500 bin civarında taşeron kadrosunda bulunan vatandaşa kadro verileceğini bildirdi.      

Bülent Turan, "Tabii ki farklı şeyler istenebilir ama sonuçta bir ekonomik denge var. Devletin bütçesi, imkanları, kaynakları ve buna bağlı talepler değerlendirilip bakanlığımız tarafından çalışma en hassas haliyle yapıldı." değerlendirmesinde bulundu.

AA