SON DAKİKA.. AK Parti grup toplantısı başladı.
AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda ittifak içinde olmak, iki partinin aynı çizgiyi takip etmesini gerektirmiyor. AK Parti ve MHP iki ayrı partidir. Farklı düşündüğümüz konularda kendi yolumuzu takip ederiz." dedi.
"MHP yerel seçimlerde kendi adaylarıyla devam edecek biz de aynı şekilde kendi adaylarımızla yerel seçimlerde meydanlarda olacağız. Ama biz Cumhur İttifakı'nın devamından yanayız. Cumhur İttifakı'na herhangi bir leke gelsin asla istemeyiz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir görüşmesinin şu anda gündemde olmadığını ancak görüşmenin olmaması için bir sebebin bulunmadığını bildirdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan son olarak "Salı günü açıklama yapacağım" demişti. Grup toplantısının 11.30’da başlayacağı duyurulmuştu.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
Moldova'ya gerçekleştirdiğimiz ziyaret neticesinde bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz Gökoğuz yerinde soydaşlarımızla hasret giderdik. Balkan ve Doğu Avrupa coğrafyasında nereye ayak basarsak basalım aynı muhabbet ile karşılaşıyoruz.
CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ SORUŞTURMASI
Merhum Cemal Kaşıkçı'ya rahmet, merhumun ailesine, vatandaşı olduğu Suudi Arabistan halkına başsağlığı diliyorum. Şöyle bir kısa hafıza tazelemesi yapalım. Kaşıkçı, ilk olarak 28 Eylül Cuma günü saat 11.50'de evlilik işlemleri için konsolosluğuna gidiyor. Bir planlama çalışmaya başlıyor. Konsolosluk görevlilerinden bazıları acele ile ülkelerine gitmeleri, hazırlık çalışmalarının orada yapıldığını gösteriyor. 1 Ekim tarihinde saat 16.30'da operasyondan bir gün önce, yani pazartesi, 3 kişilik bir ekip tarifeli seferle İstanbul'a inip önce otele yerleşiyor, sonra başkonsolosluğa gidiyor. Bu arada bir başka ekip de Belgrad Oramanı ve Yalova'da keşif çalışmaları yapıyor. 3 kişilik bir ekip yine İstanbul'a gelip otele yerleşiyor. Aralarında generallerin de bulunduğu 9 kişilik ekip de havalimanına inip başka otele gidiyor. 15 kişiden oluşan bu ekip sabah 09.50 ile 11.00 saatleri arasında ayrı ayrı gelip buluşuyor. Önce kamera sistemindeki hard disk sökülüyor.
Kaşıkçı, saat 13.08'de konsolosluk binasına yaya olarak giriyor. Tabii, nişanlısı kendisi ile beraber. Bu saatten sonra da kendisinden haber alınamıyor. Akşam saat 17.50'de ülkemiz resmi makamlarına nişanlısı tarafından Kaşıkçı'nın konsolosluk binasında zorla alıkonulduğu şeklinde bir başvuru yapılıyor. İlgili birimler çalışmalar yapılıyor. Viyana Sözleşmesi gereği diplomatik dokunulmazlığa sahip olduğu için, bu da tartışma konusu oldu artık, masaya yatırılacak. Başkonsolosluk binası ve görevlileri hakkında fiili bir işlem yapılımıyor.
Cinayetin olduğu günün arifesinde çeşitli uçaklarla 15 görevli ve adli tıpçının ülkemize geldiği görülüyor. Bu kişilerden ülkemizden ayrıldığı tespit ediliyor. Dublör ve yanındaki şahsın da akşam Riyad'a hareket ettiği görülüyor.
Önce tabii bazı şeyleri sormak ve bunun da cevabını aramak zorundayız. Zira bu olay İstanbul'da gerçekleşiyor. Sorumluluk makamındayız. Öyleyse, bunu sorgulamak hakkımızdır. Meselenin üzerindeki sis bulutu yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladıkça diğer ülkeler de harekete geçtiler. Biz de cinayet karşısında sessiz kalmayacağımızı, her türlü adımı atacağımızı ifade ettik. Hiç kimseyi haksız yere zan altında bırakmamak için araştırmaların sonucunu bekledik. Suudi Arabistan Kralı ile 14 Ekim'de yaptığımız görüşmede kendisine meseleyi elimizdeki bulgular ışığında anlattım.
Ortak çalışma grubu konusunda mutabık kaldık.
Suudi Başkonsolos'un kifayetsizliğini Kral hazretlerine söyledim, görevden alındı.
18 Ekim'de bir kez daha binada inceleme yapıldı. 19 Ekim tarihinde Suudi Arabistan yönetimi Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü resmen kabul etti. Yönetim, arbedede öldüğünü söyledi. Kral ile bir konuşma daha gerçekleştirdik. Olaya karıştığı belirtilen 18 kişinin şu an tutuklandığını ifade etti.
21 Ekim'de de ABD Başkanı Trump ile kapsamlı bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek olayın tüm yönleriyle aydınlatılması konusunda mutabık kaldık. Biz tüm bu süreci devlet ciddiyetine uygun şekilde yürüttük, yönettik. Buna rağmen ülkemizi karalamak, hedef saptırmak için çeşitli medya mecralarında yoğun bir kampanya yürütüldü. Kimler tarafından, ne amaçla yapıldığını gayet iyi biliyoruz.
Şu sorular herkesin kafasını kurcalamaya devam ediyor: Olayla ilişkili vasıflara sahip 15 kişi cinayet günü niçin İstanbul’da toplanmıştır. Biz bu soruya cevap arıyoruz. Bu kişiler kimden emir alarak olarak gelmişlerdir. Cevap arıyoruz. Başkonsolosluk binası niçin hemen değil de günler sonra incelemeye açılmıştır. Cevap arıyoruz. Cinayet açıkça ortadayken onca tutarsız açıklama niçin yapılmıştır. Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi doğruysa bu kimdir? Ceset hala neden ortada yok? Bu sorular cevaplanmadan mesele kapatılmayacak.
BAŞKAN'DAN KRAL SELMAN'A TEKLİF
Bundan sonra tüm sorumluları açık bir şekilde ortaya çıkararak hukuk önünde cezaya çarptırmalarını bekliyoruz. Cinayetin anlık değil planlı olduğuna yönelik emareler var. Bu 15 kişi cinayet günü neden İstanbul'da toplanmıştır. Bu kişiler kimden emir alarak oraya gelmiştir, başkonsolosluk binası neden hemen değil de neden günler sonra incelemeye açılmıştır, cinayet ortadayken onca tutarsız açıklama neden yapılmıştır, ceset neden hala ortada yok, cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi doğruysa bu yerli işbirlikçi kimdir? Sıradan bir kişi bahsetmiyor bundan. Bu yerki işbirlikçiyi açıklamaya mecbursun. Kimse sorular cevaplanmadan meselenin kapatılacağını aklından geçirmesin. Güvenlik birimlerinin elindeki bilgiler hadisenin planlı olduğuna işaret ediyor. Böyle bir meseleyi, birkaç güvenlik ve istihbarat elemanının üzerine yıkmak kamuoyunu tatmin etmez. Kral Selman'ın samimiyetinden şüphe duymuyorum. Türkiye olarak meselenin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bugün buradan bir çağrı yapıyorum; çağrım Kral ve üst yönetime... Olayın cereyan ettiği yer İstanbul'dur. 18 tutuklunun yargılanmasının İstanbul'da yapılmasını teklif ediyorum.
MHP'NİN AF TEKLİFİ
AK Parti ve MHP iki ayrı partidir. Anlaştığımız hususlarda birlikte hareket ederken ayrıştığımız konularda kendi yolumuzu takip ederiz. MHP ile af, Danıştay, erken emeklilik gibi kimi hususlarda farklı düşündüğümüz görülüyor. Biz ittifaka verdiğimiz önem sebebiyle değerlendirlerimizi yapıcı bir dille ifade etmeye çalıştı.
Bizim siyaset tarzımızda da böyle bir uslüp yoktur. Af meselesi gündeme geldiğinde arkadaşlarıma talimat verdim. Böyle bir düzenlemenin milletin vicdanını rahatsız edeceğini gösterdi. Teklife sıcak bakmadığımızı anlatmaya çalıştık. Temel ilke devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisine sahip olabilir ama kişiye karşı işlenen suçları af yetkisine sahip değildir.
Bir defa şunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Eğer adalet mülkün esasıysa o zaman biz bu mülkü ayakta tutmak için adil savranmaya mecburuz. Kalkıpta uyuşturuc baronlarıyla torbacılık yapanları bir araya getirmek ayrı ayrı değerlendirmek bunu anlamak mümkün değil. Biz baronlarla da torbacılarla da içenlerle de mücadele ediyoruz. Hiçbir dönemde uyuşturucuyla mücadelede bizim iktidarımız döneminde olduğu kadar yoğun bir mücadele verilmemiştir. Şu anda 50 binin üzerinde uyuşturucu mahkumu var. Allah aşkına bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? Efendim neymiş aldatılmış. Ne demek aldatılmış. 6-7-8 yaşındaki çocuk mu? Bunlara mı kader mahkumu diyeceğiz. Katillere mi kader mahkumu diyeceğiz. Hırsızlık, bunları yapanlara mı diyeceğiz. Cezaevinden çıkarıyorsunuz daha fazla hırsızlık yapmaya devam ediyor. Biz devlete karşı işlenmiş suçlarda ne yapılması gerekiyorsa yaparız. Biz devlet olarak bir katili affettiğimiz zaman maktulün ailesini bunu nasıl anlatacağız? Aynı şekilde emeklilikte yaşa takılanlar diye ifade edilen meselede ülkemizin kaldıramayacağı bir yükün fotoğrafı çıktı. Bunun kararını Meclis verecektir. Bizim kimseyi ne kurum ne de isim olarak hedef almamız söz konusun değildir. Sosyal medyadaki açıklamaların yanlış anlamadan kaynaklandığını düşünüyor ve üzülüyorum."
Devlete karşı suçlarda yapılabilecek olanları yerine getirmeye gayret ederiz.
ANDIMIZ TARTIŞMASI
Andımız konusunda Türkiye'yi haketmediği bir tartışmaya sürükleyen bu karar bazı hastalıkların hala yaşadığını gösteriyor. Bize göre milletimizin en büyük ve en etkili andı İstiklal Marşımızdır. İstiklal Marşımız dışında bir ant tanımıyoruz, tanımayacağız. Türk'üm ama Türkçü değilim. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır, yok. Her etnik unsur, kendi unsuruyla iftihar edebilir. Türk de Kürt de eder. Ama cılık cılık etmez. Sizin Türkçülük yapma hakkınız var o zaman benim Kürt vatandaşımızın Kürtçülük yapma hakkı doğar.
BAHÇELİ'YE İTTİFAK YANITI
Cumhur İttifakı'nı ülkemizin son yıllardaki en önemli kazanımlarından biri olarak görüyoruz. İttifak ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmayız. Görüş farklılıklarımızın Cumhur İttifakı'na gölge düşürmesine fırsat vermemeliyiz. Madem yerel seçimlerde biz yolumuza diyorlar, biz de herkes kendi yoluna deriz."
DEVLET BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARI NASILDI?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
MHP lideri Bahçeli, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin ''Kaşıkçı uluslararası krize dönüşmüştür. Ortada bir vahşet karşımızda resmen bir cinayet vardır. Kaşıkçı alenen ve adice katledilmiştir. Tüm oklar veliaht prensi işaret etmektedir'' dedi. Bahçeli af tartışmalarına ilişkin ise ''Teklifimizin tartışmasız arkasındayız. Seçim beyannamemizde ne demişsek onu seslendiriyoruz. Gevşeme vazgeçmek geri dönüş yok'' ifadelerini kullandı
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
''KAŞIKÇI ALENEN VE ADİCE KATLEDİLMİŞTİR''
Günlerdir Suudi Arabistan kökenli gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı konuşuyoruz. Kaşıkçı uluslararası krize dönüşmüştür. Ortada bir vahşet karşımızda resmen bir cinayet vardır. Kaşıkçı alenen ve adice katledilmiştir. Cesedinin nerede olduğu belli değildir. Tüm oklar veliaht prensi işaret etmektedir. Veliaht Prens Selman cinayetin neresindedir? Katillerin Türkiye üzerindeki hesapların netlik kazanması mecburiyettir. Kim dost kim düşman görelim. Türk milletinin sabrını hiçbir dost ya da düşman hafife almasın. Adam olsun edepli olsun iman neyi gerektiriyorsa onu yapsınlar. Müslüman gibi davransınlar Allah'tan korksunlar. Kulun hesabı varsa Allah'ın da hesabı vardır ve hepsinden üstündür.
''DİK BAŞLIYIZ TOK BAKIŞLIYIZ''
MHP gücünü milletinden ilhamını tarihinden alır. Bizim için verilmiş sözler dönemsel ve gelip geçici değildir. İlkelerimiz vardır ülkülerimiz vardır. Dik başlıyız tok bakışlıyız. Özümüz birdir sözümüz doğrudur. Yalan nedir bilmeyiz. Gerçekleştirilmeyi bekleyen hayallerimiz tutulmayı bekleyen vaatlerimiz kucaklanmayı bekleyen geleceğimiz vardır ve vuslat şafağı bir gün muhakkak sökecektir. Neyi teklif etmişsek sonuna kadar savunuruz. Töre yani adalet devletin düzeni kuruluşu gücü demektir. Ne söylemişsek töreye uygundur.
AF TEKLİFİ
24 Eylül 2018 Pazartesi günü TBMM'ye sunduğumuz kanun teklifi mana ve muhtevası itibariyle bir af değildir. bazı suçlarla ilgili ceza sürelerinden şartlı indirim ile tutuklu ve hükümlülerin salıverilmesine ilişkin kanun teklifidir. Teklifimizin tartışmasız arkasındayız. Seçim beyannamemizde ne demişsek onu seslendiriyoruz. Gevşeme vazgeçmek geri dönüş yok. Konuşmayalım mı düşünmeyelim mi?
İstisnalar hariç cezaevinde bulunanlar insan değil mi? Onların hayata dönme hakları yok mu? Alayını birden fırınlara atıp yakalım mı? Bunları topluma kazandırmak için siyaset sorumluluk almasın mı? Uyuşturucu ile MHP'nin ismini yan yana getirmek cehalet değilse cinayettir. Uyuşturucu baronlarını konuşan yoktur. Ne bekleniyor kader kurbanlarından? Hadi baronların yakasından tutalım. MHP teklif metninden asla taviz vermeyecek ilk gün ne söylemişse karar anı geldiğinde aynısını cesaretle dile getirecektir. Oyun bozanlık yapmıyoruz.
Hiçbir ittifak bir tarafın reddedilmesi ile geri adıma zorlanması ile yok sayılmasıyla önermelerinin görmezden gelinmesiyle ayakta kalınmayacaktır. Hiçbir ittifak pozisyon hatırlatmasıyla zamana oynamayla varlığını devam ve idare edilmeyecektir. Heyetler görüştü görüşmedi yasal zemin vardı yoktu tartışmalarına son vermenin vakti gelmiştir. Bu kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı ve alemi yoktur.
Parti olarak 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerine yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır. Zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkanı olmayacaktır. Oyalanmaya umutlarla oynamaya lüzum da yoktur. Kendi yolumuzu sadece kendimiz çizeceğiz. 31 Mart 2019 seçimlerine kendi adaylarımızla kendi amblemimizle katılıp her seçim bölgesinde demokratik mücadelemizi yapacağız.''