Almanya'da yaşayan 4 çocuk babası 35 yaşındaki Alexander Schlıenbecker, 20 Mayıs 1988 yılında kendisi, 2 ablası ise 3 yaşındayken bir notla İzmir Konak'taki Mersinli Camii'nin önüne bırakıldı. Almanya'da yeni bir isimle yeni bir hayata başlayan Alexander Schlıenbecker, yıllar sonra evlatlık edinildiğini öğrendi. Bu gerçekle uzun bir süre yaşayan Schlıenbecker, Türk arkadaşları aracılığıyla Müge Anlı'ya başvurdu.
"Bu çocukların isimleri Vedat ve Hülya'dır... Onları bu dünyada benden ve Allah'tan başka kimsesi yoktur. Onlarla 1 ay sokakta kaldım. Nereye çağrılsam da gerçekten aç kaldık. Birkaç gün ne yapacağımı bilmiyorum. Ben çok çaresizim. Çocuklardan biri erkek, diğeri kız. Türkçe bilmiyorlar. Kim onlara yardım ederse, Allah da ona yardım eder. Allah'a şükürler olsun" yazılı notla birlikte Karşıyaka Çocuk Esirgeme Kurumu'na teslim edilen iki kardeşi, Alman karı koca Gerlinde ve Werner Schlienbecker çifti 14 Aralık 1988 tarihinde evlatlık edindi.
Müge Anlı, hikayesinden çok etkilendiği Alexander Schlıenbecker'in 33 yıldır ayrı kaldığı biyolojik ailesini dakikalar içinde buldu. Mardinli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Schlıenbecker'in Ankara'dan yayına bağlanan babası Adil Yaman, maddi imkansızlıklar sebebiyle çocuklarını cami avlusuna bıraktığını, şu anda 11 çocuğu olduğunu ve adını Vedat koyduğu oğluna bir an evvel sarılmak istediğini söyledi.
Duygusal anların yaşandığı programda, Vedat Yaman olduğu anlaşılan Alexander Schlıenbecker'in annesi Fatma Hanım da yayına bağlandı. Çocuklarını verdikten sonra eşinden ayrıldığını başka bir kişiyle evlendiğini söyleyen Fatma Hanım, kendisinin de 8 çocuğu olduğunu ifade etti.
Yıllarca aradığı ailesine yalnızca 2 dakikada ulaşan Vedat Alexander Schlıenbecker, ne duyduklarına ne de gördüklerine inanamadı. Program boyunca cümle kurmakta güçlük çeken Alexander Schlıenbecker, Müge Anlı'ya teşekkür ederken bir sonraki gün ekrana gelecek programda anne ve babasıyla yan yana gelmek istediğini belirtti.