18 Mart ile ilgili şiirler 18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri sözler ve mesajlar

18 Mart Çanakkale Zaferi şiirlerini ve sözlerini haberimizden bulabilirsiniz. 18 Mart'a çok az bir süre kala öğrenciler bu özel günde okuyacakları şiirleri araştırıyorlar. Sizler için en güzel ve anlamlı Çanakkale Zaferi şiirlerini derledik. Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.

18 Mart Çanakkale Zaferi şiirlerini ve sözlerini sizler için hazırladık. 18 Mart tarihinde okullarda yapılacak olan etkinlikler nedeniyle öğrenciler hangi şiirleri veya sözleri okuyacaklarını merak ediyor. Bizler de sizler için bu özel günde en güzel 18 Mart Çanakkale Zaferi şiirlerini hazırladık. 18 Mart Çanakkale Zaferi. 3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı'nda cereyan eden bir seri Deniz savaşlarıyla Gelibolu Yarımadası'nda 25 Nisan 1915 - 8/9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.

EN GÜZEL 18 MART ŞİİRLERİ

18 Mart Çanakkale

Bulutlar sarmıştı her yanı, 

Kapkara bir geceydi, 
Yağmur,bardaktan boşalırcasına, 
Sağnak gibi yağıyordu, 
Yedi düvelin gemilerinden yükselen, 
Top,tüfek sesleri, 
Her yanı inletiyordu, 
Mustafa Kemalin askerleri, 
Aslanlar gibi dövüşüyordu, 
Ve Çanakkale kahramanca, 
Düşmana selam veriyordu,

Kükrüyordu tepeden, 
Mustafa Kemal, 
Vatanıma ayak basacaksa düşman, 
Yaşamanın ne gereği var, 
En son nefer ölünceye kadar, 
Dövüşeceksiniz aslanlar, 
Görecek bütün dünya, 
Ne aslanlar doğururmuş, 
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.

Ali Osman Yılmaz

Çanakkale

Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar. 
Her karış torağında bin,şehit bir mezar. 
Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar. 
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Sen rahat uyu ey şanlı şehit. 
Gölgesinde gölgelen al bayrağın. 
Hangi kem göz sana edebilir nazar. 
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Yedi cihana yeter yazdığın destan. 
Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam. 
Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar. 
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez. 
Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez. 
Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar. 
Türk milleti aynı destanı yine yazar.

Şefik Aydemir

YİĞİDİM / ŞEHİDİM

Bakmakla bilinmez kıymetim/kadrim
Her karşı toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim

Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim

Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Suskun duran millet bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez
Bir nefes anında umman geçilir
Bilinir ki Çanakkale geçilmez

Burası Türklerin ebedi yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecbur selama durdu

Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime göre
Seninle akranım ben de çok gencim

Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
Sonsuza dek sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın

Ey gencim ecdadın bedel ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Ata’nı incitme emi

Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi

Zeki İ. KIZILIŞIK

Çanakkale Destanı (2)

Yıl 1915
18'indeyiz Martın. 
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu, 
Geçilmez bu boğaz... 
Geçilmez bu boğaz... 
Bizi
Ne topun yıldırır, 
Ne kurşunun. 
Çünkü artık 
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz... 
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen? 
İşte fırladık siperden. 
Sırtına yüklenmiş kahraman 
Seyit 276 kiloluk mermiyi, 
Koşuyor bataryasına ateşler içinden. 
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor, 
Denizler yanıyor, 
Dağlar yanıyor. 
Zafer bizimdir artık 
Düşman zırhlıları batıyor... 
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere. 
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz. 
Kimimiz gazi. 
Hiç değişmez bu yazı. 
Dünyada her yer geçilir belki 
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı...

Fahri ERSAVAŞ

Çanakkale Geçilmez

Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen 
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren 
Vatan toprağı için can ile serden geçen 
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken

Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını 
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını 
Komayacağız yerde şehitlerin kanını 
Korku bilmez bu millet artıracak şanını

Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı 
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı 
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı 
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı

Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab! 
Anzak, Hindu, İngiliz... Hepsi harab ve bitab 
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab 
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab

Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir 
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir 
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir 
'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir

Samet Mehmet Bora

Çanakkale Kahramanları

Malım, mülküm 
Eşim, dostum 
Yarim demediniz 
Hiç tereddütsüz 
Gidip can verdiniz 
Elimde bardağım 
Çayımı rahat içebiliyorsam 
Çünkü siz orda öldünüz 
Daha onbeşinde, onaltısında 
Kurşunlara yürüdünüz 
Helal edin hakkınızı 
Yapabildiğim tek şey bugün 
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı 
Ruhunuz şadolsun 
Çanakkale Kahramanları

Ayşe Adlım

Çanakkale Zaferi

Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler 
Bizi yok etmek için sürülerle geldiler 
Türk’ü tanımadılar gafletlere daldılar 
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu 
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu

Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı 
Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı 
Çanakkale geçilmez; o ne müthiş destandı 
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu 
Ya ölüm Ya istiklâl; buydu şartı şurutu

Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu 
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu 
Ölüme emir almış dualar okuyordu 
Taarruz için değil ölmek için yürüdü 
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu

İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler 
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler 
Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler 
Onları aynı anda büyük korku bürüdü 
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü

Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit 
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit 
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit 
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu 
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü

Mikdat Bal

Zafer Marşı

Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar 
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar

Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler 
Türk'ün tarihine binbir zafer ekler

Dünya atımın nalları altında ezildi 
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi

Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden 
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.

ZAFER TÜRKÜSÜ
Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi, Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri, Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Çanakkale Destanı
Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı...
Fahri ERSAVAŞ
Çanakkale Geçilmez
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz... Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir
Samet Mehmet Bora

Çanakkale Şehitler Abidesi'ne ziyaretçi akını

Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102. yılı dolayısıyla tarihi Gelibolu Yarımadası'nı ziyaret edenler, Şehitler Abidesi'ni gezdi.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 18 Mart'ta kutlanacak 102. yıl dönümü öncesinde Tarihi Gelibolu Yarımadası'nı gezen, aralarında öğrencilerin de bulunduğu ziyaretçiler şehitlerin mezarlarında dua etti. Abide önünde hatıra fotoğrafı çektiren ziyaretçilerden bazıları duygusal anlar yaşadı.

Bölgedeki şehitlik ve anıtları ziyarete gelenler, törenler kapsamında gösteri yapacak Hava Kuvvetleri Komutanlığı Türk Yıldızları Akrobasi ekibinin abide bölgesindeki çevre tanıma uçuşunu da izledi.

- "Çocuğum yürümeye başlar başlamaz buraya getirdim"

İstanbul'dan eşi ve 2 yaşındaki oğluyla Şehitler Abidesi'ne gelen Gökhan Babayiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin geçtiği zor günlerde gençlere Çanakkale ruhunun anlatılmasını gerektiğini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kolay kazanılmadığına işaret eden Babayiğit, "Çocuğum yürümeye başlar başlamaz buraya getirdim. Şehitliğimiz için söylenecek çok şey var ama burası kendisini anlatıyor. Herkesi buraya davet ediyorum." dedi.
Hülya Babayiğit de Çanakkale'nin maneviyatını herkesin yaşaması gerektiğini anlattı.

Okul gezisiyle İstanbul'dan Çanakkale'ye gelen Abdullah Karaismailoğlu da buraya şehitleri anmak için geldiğini belirterek, gezi sırasında kahramanlıklarından gurur duyduğu şehitler için dua ettiğini söyledi.

Ziyaretçilerden 12 yaşındaki Ecem Pınar de şehitliği gezerken gururun yanı sıra duygusal anlar da yaşandığını dile getirerek, her Türk gencinin Çanakkale'ye gelmesi gerektiğini vurguladı.

 Çanakkale Savaşı
 
Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul'u zaptetmek suretiyle Almanya'nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir. 

Osmanlı İmparatorluğu, Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914'ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya'nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmektedir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür. Bu baskılar, Akdeniz'de İngiliz donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul'a gelmesiyle bir oldu bittiye getirilmişti. Daha sonra Osmanlı Donanması'na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz'e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmiştir.
 
Birleşik Krallık Donanma Bakanı Winston Churchill, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilerek İstanbul'un işgalini öngören bir planı Başbakan Herbert Asquith'e vermiştir. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz'a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kalındı.
 
Deniz harekatıyla İstanbul'a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası'nı işgalde başarılı olamadılar.
 
Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde Suvla Koyu'na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos'ta Kurmay Albay Mustafa Kemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.