18 Mayıs 2018 İstanbul sahur imsak vakti saat kaçta ezan saatleri Diyanet İstanbul iftar ezan saati kaçta,

18 Mayıs 2018 İstanbul iftar ezan saati kaçta, İstanbul imsakiyesi 2018 yılı takvimi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlandı. İmsakiye 2018 İstanbul takvimine göre gün gün sahur imsak vakitleri ve iftar saatleri belli oldu. Bu yıl oruçlu olunacak süre 16 saati aşıyor. 15 Mayıs akşamı yatsı ezanı ile ilk teravih kılınacak, sabah ezanı ile ilk imsak girecek akşam ezanı ile de ilk iftar 16 Mayıs çarşamba günü açılacak. İstanbul için iftar vakti bugün kaçta giriyor, sahur imsak saati nedir? İstanbul Ramazan imsakiyesine aksam.com.tr'den ulaşabilirsiniz. İmsak vakitleri ile birlikte akşam ve yatsı namazı saatlerini de İstanbul İmsakiye 2018 takviminde bulabilirsiniz. İstanbul 2018 yılı Ramazan imsakiyesine göre bugünkü iftar saatleri ve sahur (imsak) vakti ile sabah-akşam-yatsı ezanı saatleri şöyle listelendi; 2018 Ramazan’da İstanbul ezan saati öğrenmek isteyen bunu haberimizden yapabilir. İstanbul’da iftar dakikaları ileriye doğru gidecek. On bir ayın sultanı ramazan ayının ilk teravih namazı 15 Mayıs Salı günü yatsı namazını takiben kılınacak. Ramazan ayının ilk orucu için salıyı çarşambaya bağlayan gece sahura kalkılacak. Teravih namazı, mukabele, fıtır sadakası ve itikaf gibi ibadetlerin ifa edildiği bu ayda, Kur'an-ı Kerim'de ''bin aydan daha hayırlı'' olduğu bildirilen Kadir Gecesi idrak edilecek. Sahur vakti imsak ile biter. Diyanetin yayınladığı 2018 İmsakiyesi'ne göre ilinizde imsak vakti girdiği an oruç tutmak için yeme içmeyi kesmelisiniz. Oruç tutan bir çok kişi ramazanın birinci günü bunu karıştırmakta. Sahur vakti, sabah ezanı okunmadan önce bitmektedir. Sahur vaktinin ne zaman bittiğini öğrenmek için takvim ya da imsakiyelerde yazan imsak olarak geçen kısma bakmanız gerekir. İnsanlar öncelikle Allah’ın rızasını kazanmak adıyla oruç tutarlar. Oruç tutarak insanların nefisleri terbiye edilmektedir. Ayrıca kurulan iftar sofraları ile de birçok yoksul insanın karnının doyurulması sağlanır. Oruç insanlar arasındaki ilişkiyi de güçlendirerek bir arada ibadet etme imkanı sunar. Ramazan ayında Kuran okunur ve namaz kılınır. Ayrıca insanlar bu ayda dua ederek bu zamana kadar işlemiş oldukları günahları için af dilerler. Ramazan ayı da insanların affının kabul edilmesi için önemli bir ay olarak kabul edilir. Hatta bir insanın en çok sevap kazanacağı aylardan biri Ramazan ayı olarak bilinmektedir.

18 Mayıs 2018 İstanbul iftar ezan saati kaçta, İstanbul imsakiyesi 2018 yılı takvimi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlandı. 16 Mayıs 2018 İstanbul imsakiye Diyanet sahur imsak vakti iftar saati İstanbul ezan saatleri açıklandı. İstanbul iftar saati bugün kaçta? İstanbul imsak vakti ve sabah akşam ezanı saatleri diyanet imsakiye 2018 takviminde listelendi. İşte İstanbul için bugün iftar vakti kaçta giriyor sahur imsak vakti kaçta sorularının yanıtı. Diyanetin 2018 İmsakiyesi'ne göre Türkiye bu sene en uzun orucu tutuyor. Her gün de iftar sofrasına oturma vakti gittikçe uzuyor.  Diyanet İstanbul 2018 İmsakiyesini yayınladı. İmsakiye 2018 İstanbul takvimine göre bu yıl oruçlu olunacak süre 16 saati aşacak. Ramazan ayının ilk gününden itibaren İstanbul için iftar saati her gün biraz daha geriye gidecek. Bu sebeple de oruçlu olunan süre her gün biraz daha uzayacak ve İstanbul ilinde en uzun oruç Ramazan'ın son günü olan 14 Haziran'da tutulacak. Ramazan ayı on bir ayın sultanı olarak kabul edilir. Bu ayda insanlar birbirlerine daha hoşgörülü yaklaşarak, yardımsever tavırlar sergilerler. Ayrıca Ramazan ayının en belirgin özelliği de misafirperverlik kavramının kendisinden çok söz ettirmesi olmaktadır. 11 ayın sultanı diye adlandırılan Ramazan ayında tuttuğumuz oruç, İslamın şartları arasında yer alır. Oruç, tanyerinin ağarmasıyla birlikte güneş batımına kadar yiyecek, içecek ve cinsel münasebetten ve ayrıca yalandan, kötü sözden ve kötü düşüncelerden uzak durarak gerçekleştirilen bir ibadettir. Amaç kişinin aç ve susuz kalması değil nefsini terbiye etmesi, Allah rızası için açlığa ve susuzluğa dayanması, varlığa şükretmesi ve durumu olmayan kişileri daha iyi anlamayı amaçlamaktadır. Ramazan orucuna akşamdan itibaren ertesi günü kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Haliyle sahura kalkmadan da yatmada önce niyet ettiğiniz takdirde ertesi günü orucunuzu tutabilirsiniz. Ancak İslam alimleri sahura kalkılarak niyet edilmesini öneriyor.

İSTANBUL İMSAK SAATLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

2018 RAMAZAN AYI İL İL İFTAR VE SAHUR SAATLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

FİTRE NE KADAR? 

RAMAZAN AYININ FAZİLETİ NEDİR? 

DENİZE GİRMEK ORUCU BOZAR MI - TIKLA ÖĞREN 

ORUÇ NASIL BOZLULUR - DİŞ FIRÇALAMAK ORUCU BOZAR MI - TIKLA ÖĞREN 

İlk sahur ve ilk teravih namazı 

On bir ayın sultanı ramazan ayının ilk teravih namazı 15 Mayıs Salı günü yatsı namazını takiben kılınacak. Ramazan ayının ilk orucu için salıyı çarşambaya bağlayan gece sahura kalkılacak. Teravih namazı, mukabele, fıtır sadakası ve itikaf gibi ibadetlerin ifa edildiği bu ayda, Kur'an-ı Kerim'de "bin aydan daha hayırlı" olduğu bildirilen Kadir Gecesi idrak edilecek.

İstanbul İmsakiye 2018 Diyanet sahur imsak vakti iftar saatleri

RAMAZAN AYINDA ORUÇ TUTMANIN ÖNEMİ

İnsanlar öncelikle Allah’ın rızasını kazanmak adıyla oruç tutarlar. Oruç tutarak insanların nefisleri terbiye edilmektedir. Ayrıca kurulan iftar sofraları ile de birçok yoksul insanın karnının doyurulması sağlanır. Oruç insanlar arasındaki ilişkiyi de güçlendirerek bir arada ibadet etme imkanı sunar. Ramazan ayında Kuran okunur ve namaz kılınır. Ayrıca insanlar bu ayda dua ederek bu zamana kadar işlemiş oldukları günahları için af dilerler. Ramazan ayı da insanların affının kabul edilmesi için önemli bir ay olarak kabul edilir. Hatta bir insanın en çok sevap kazanacağı aylardan biri Ramazan ayı olarak bilinmektedir.

Ramazan ayı on bir ayın sultanı olarak kabul edilir. Bu ayda insanlar birbirlerine daha hoşgörülü yaklaşarak, yardımsever tavırlar sergilerler. Ayrıca Ramazan ayının en belirgin özelliği de misafirperverlik kavramının kendisinden çok söz ettirmesi olmaktadır.

RAMAZAN AYINDA NELER YAPILIR?

Ramazan ayı birçok güzel amelin yapılacağı, Allah’ın rızasının kazanılacağı bir mevsim. Bu ayda Hz. Muhammed'in (S.A.V) müjdelediği birçok hayrın ve Salih amelin işleneceği günler var. İşte onlardan bir kaçı:

* Oruç tutmak

* Geceleri Peygamber Efendimiz’in sav sünneti olan teravih namazını kılmak

* Kur’an okumak

* Namazları cemaatle kılmak

* Sahur yapmak

* İftar ettirmek

* Kadir Gecesini aramak

* Sabretmek

* İhsan ve ikramda bulunmak

* Tövbe etmek

* Cenneti istemek

* Çokça Kelime-i Tevhid söylemek

* Ramazan umresi yapmak

* Açları doyurmak

HZ. MUHAMMED'İN (S.A.V) OKUDUĞU RAMAZAN DUASI

Peygamber Efendimiz, üç aylara eriştiğinde diğer günlere nazaran ibadetlerini daha da artırıyor ve sık sık şu duayı okuyordu: “Allahümme bârik lena fî recebe ve şa'bân ve belliğna ramazan (Allah'ım Recep ve Şaban ayını bize bereketli kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır)."

Kandiller geçidi olarak adlandırılan, Regâib, Miraç, Berat ve Kadir gecelerinin de içinde bulunduğu 3 aylar, kendimizi denetleme ve değerlendirmenin, taat, ibadet ve şükürlerimizi artırmanın, bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yapıp geleceğe hazırlıklı olmanın bir vesilesidir. Regâib gecesi, müminlerin mağfiret mevsimi 3 aylara rağbet etmeleri ve onun taşıdığı manalardan, değerlerden istifade etmeleri gerektiğine dair mesaj yüklü bir gecedir. Sahabe efendilerimiz peygamber efendimizin 3 aylardaki ibadetini, orucunu şöyle anlatıyor:

Said İbnu Cübeyr (ra)'e Receb ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi: İbnu Abbas (ra)'ı dinledim, şöyle demişti: “Resulullah (sav) Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz, “(Galiba) hiç yemeyecek (ayın her gününde tutacak)" derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi ki biz, (Galiba) hiç tutmayacak" derdik."

Ramazan’da ağız kokusunu önlemek için 10 püf nokta;

1 - Ağız kuruluğu kokunun artmasına neden olmaktadır. Gün içende ağzı su ile çalkalamak kötü kokuyu azaltmaktadır.

2 - Ağız hijyenine özen gösterilmelidir. Dişlerin tüm yüzleri ve dil sırtı temiz tutulmalıdır.

3 - Gün içinde yutmamaya özen göstererek belli aralıklarla ağız su ile çalkalanmalıdır.

4 - Ağız kuruluğunu arttıran çay kahve ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

5 - Sarımsak ve soğan gibi kokuyu artıran gıdalar çiğ tüketilmemelidir.

6 - Tok tutması için tercih edilen süt, peynir ve yumurta gibi sistein içeren besinler kötü kokuyu artırmaktadır.

7 - Enerji içeceklerinden uzak durulmalıdır.

8 - Stresinizi kontrol altında tutun.

9 - Lokmalar mümkün olduğunca fazla çiğnenmelidir.

10- Et ve şarküteri ürünleri fazla tüketilmemelidir.

Sahurda bunları yemeyin : Ağız kuruluğuna neden olan baharatlı yiyecekler kötü ağız kokusunu artırabilmektedir. Ayrıca bu besinler, terleme ve nefes yoluyla dışarı atıldığından kötü ağız kokusuna neden olabilmektedir. Ramazan ayı boyunca lifli bitkisel ürünlerin tercih edilmesi tükürük akımını hızlandıracağı için ağız içi temizliği bakımından önemlidir.

Sahurda çay yerine meyve yiyin : Sahurda genellikle tercih edilen çay, kahve gibi içecekler ve baharatlı yiyecekler ağız kuruluğunu arttırmaktadır. Bunların yerine taze sıkılmış meyve suları ile meyve, sebze ve tahıllı besinler gibi lifli gıdaların tüketilmesi ağızdaki tükürük akımını hızlandırmaktadır. Lifli besinlerin tüketilmesi, tükürük akımını hızlandırdığı gibi ağız içi temizliği bakımından da oldukça önemlidir.

Süt ürünleri ağız kokusu yapıyor : Tüketilen besinlerin ağız kokusuyla yakından ilgisi bulunmaktadır. Süt ürünleri çoğunlukla ağız kokusuna yol açabilmektedir. Tok tuttuğu için sahur sofralarında tercih edilen peynir ve yumurta tüketimi de ağız kokusu sorununu tetikleyen etkenlerdendir. Öğünlerde pırasa, domates, kereviz gibi su içeriği bol sebzeleri tercih etmek, ağız kokusunun azalmasına yardımcı olmaktadır.

ORUCA SAAT KAÇTA NİYET ETMELİ?

Ramazan orucuna akşamdan itibaren ertesi günü kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Haliyle sahura kalkmadan da yatmada önce niyet ettiğiniz takdirde ertesi günü orucunuzu tutabilirsiniz. Ancak İslam alimleri sahura kalkılarak niyet edilmesini öneriyor.

ORUCA NİYET ETTİKTEN SONRA BOZARSAK NE OLUR?

* Bir kimse geceleyin herhangi bir oruç için niyet ettiği halde, imsâk vaktinden önce bu niyetinden dönse, bu dönme sahihtir.

* Ramazan-ı şerîfin her günü için ayrı niyet lâzımdır. Çünkü araya geceler girmekte ve her günün orucu, ayrı bir ibâdet sayılmaktadır.

* Bir kadın, henüz hayız hâlinde (adet dönemi) iken geceden oruca niyet etse, imsâk vaktinden evvel de hayız hâlinden çıksa, niyeti sahih olur, oruç tutması gerekir.

NİYET ETMEYİ UNUTURSANIZ ORUCUNUZ KABUL OLUR MU? 

Hanefi mezhebine göre gece niyet etmeyi unutan kişi öğlene kadar niyet ederse orucu kabul oluyor. Şafii mezhebine göre ise niyetin vakti oruç farz olursa gecedir; gündüze bırakılmaz. Gece niyet getirilmediği takdirde bayramdan sonra gününe gün kaza etmek gerekiyor. Maliki mezhebine göre Ramazan-ı Şerifin başında bir niyet getirilirse kafidir. Her gece niyet getirmek gerekmez.

Oruç nedir?

11 ayın sultanı diye adlandırılan Ramazan ayında tuttuğumuz oruç, İslamın şartları arasında yer alır. Oruç, tanyerinin ağarmasıyla birlikte güneş batımına kadar yiyecek, içecek ve cinsel münasebetten ve ayrıca yalandan, kötü sözden ve kötü düşüncelerden uzak durarak gerçekleştirilen bir ibadettir. Amaç kişinin aç ve susuz kalması değil nefsini terbiye etmesi, Allah rızası için açlığa ve susuzluğa dayanması, varlığa şükretmesi ve durumu olmayan kişileri daha iyi anlamayı amaçlamaktadır.

Orucun anlamı nedir?

Nefsi korumak, nefsi terbiye etmek, kötülüklerden kaçmak, Allah yoluna biraz daha yakın olmak, Allah’ın emrini gerçekleştirmek ve yoksulların halinden bir nebze de olsun anlamak için tutulan orucun kelime anlamı, Arapça’da “savm” olarak ifade edilmektedir. Savm kelimesi yine Arapça’da,”bir şeyden uzak kalmak, kişinin kendini koruması veya tutması” anlamlarına gelmektedir. Ramazan ayında tutulan oruç vasıtasıyla, iman edenlerin kötülüklerden bir nebze daha uzak kalması ve bununla birlikte oruç tutan kişinin, oruçlu olduğunun bilincinde olarak daha korunaklı olması istenmektir.

Oruç nasıl tutulur?

Ergenlik çağına ermiş olan tüm Müslüman bireyler, diğer ibadetlerden sorumlu olduğu gibi oruç ibadetinden de sorumludur. Allah rızasına istinaden tutulan oruç, önce niyetle başlayan bir ibadettir. Kişinin sahurunu yapmasının ardından, “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü orucumu tutmaya” şeklinde veya benzer şekillerde niyet etmesi gerekmektedir. Ardından ise iftar vaktine kadar kişinin orucunu tutması yani, hiçbir şey yiyip içmeden iftar vaktine kadar beklemesi, akşam ezanının okunmasından sonra da orucunu açması gerekmektedir.

Oruç çeşitleri nelerdir?

Orucun 6 çeşidi bulunmaktadır. Aşağıda oruç türlerini görebilirsiniz,

Farz Orucu: Ramazan ayında tutulması farz olan oruçtur.

Vacib Orucu: Bozulmuş olan nafile oruçların ve adak oruçların yerine getirebilmesi maksadıyla tutulan oruca verilen addır.

Sünnet Orucu: Muharrem ayında tutulan bu oruç, Muharrem ayının dokuz ve onuncu, on veya on birinci günlerinde tutulur.

Mekruh Orucu: Sadece Cuma ve Cumartesi günleri tutulan bu oruç, Muharrem ayının onuncu günü tutulan bir oruçtur.

Müstehab Orucu: Pazartesi ve Perşembe günlerinde, Şevval ayının ilk altı gününde tutulan oruca Müstehab orucu adı verilmektedir.

Nafile Orucu: Saymış olduğumuz günlerin ve ayların dışında tutulan oruca verilen addır.

SAHURDA NE YEMELİ?

Sahur öğününü geniş bir kahvaltı gibi yapabilirsiniz. Bu öğünde kahvaltıya, meyve, süt, komposto, su, maden suyu gibi sıvı ihtiyacınızı karşılayacak besinleri de ilave edin. İftardan kalan besinleri tercih edebileceğiniz gibi, sadece 

tost veya omlet de yiyebilirsiniz. 

- Su 

- Çorba 
- Peynir 
- Yumurta 
- Zeytin 
- Pide 
- Kuruyemiş 
- Taze veya kuru meyve 
- Süt 
- Maden Suyu

RAMAZAN AYININ ÖNEMİ

Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz. Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.

Kur’an-ı kerim, Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.

İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.

Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama’ vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.)

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.

RAMAZAN İLE İLGİLİ HADİSLER

Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle: (Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

(Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.) [Buhari]

(Ramazan ayı gelince, “Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek” denir.) [Nesai]

(Ramazan bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.) [Taberani]

(Ramazan-ı şerif ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istigfar etmelerini emreder.) [Deylemi]

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; ramazan ayı, sonraki ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) [Taberani]

(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.) [Ebu Nuaym]

(Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) [Nesai]

(Bu aya ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.) [İ. Mansur]

(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) [İbni Ebiddünya]

(Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonuysa Cehennemden kurtuluştur.) [İ. Ebiddünya]

(İslam, kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) [Müslim]

(Cennetteki güzel köşkler, sözü hoş, selamı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere verilir.) [İbni Nasr]

(Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) [Deylemi]

(Bilhassa oruçlu iken çirkin, kötü söz söylemeyin! Biri size sataşırsa, ona “Ben oruçluyum” deyin!) [Buhari]

(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.) [Hakim]

(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.) [Taberani]

(Allah yolunda bir gün oruç tutanı, Allahü teâlâ yetmiş yıllık mesafe kadar cehennemden uzaklaştırır.) [Buhari]

(Temizlik imanın yarısı, oruç da sabrın yarısıdır.) [Müslim]

(Oruçlu iken ölene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) [Deylemi]

(Oruçlu iken ölen Cennete girer.) [Bezzar]

(Oruç tutan, namaz kılan kimse, mükafatını kıyamette aklı kadar alır.) [Hatib]

(Oruç şehveti keser.) [İ. Ahmed]

SAHURA KALKMADAN ORUÇ TUTULUR MU?

Orucun farzları nelerdir?

Sual: Orucun farzları nelerdir?

CEVAP

Orucun farzı üçtür: 1- Niyet etmek, 2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak, 3- İmsak vaktinden Güneş batana kadar orucu bozan her şeyden sakınmak.

Sual: Oruca niyetin vakti ne zaman başlar?

CEVAP

Ramazanda ve nafile oruçlarda niyetin vakti, Güneş battıktan sonra başlar. Son vakti ise, ertesi günü dahve-i kübra vaktine kadardır. Dahve-i kübra vakti, şer’î gündüzün yani imsak vaktiyle akşam vakti arasındaki zamanın yarısıdır. Bu vakit, Türkiye’de öğleye 60-70 dakika kadar kalan zamandır.

Kaza ve kefaret oruçlarında ise, akşamdan imsak vaktine kadar niyet edilebilir. Ramazanda oruca niyet ederken, akşamdan imsak vaktine kadar (Yarın oruç tutmaya), imsak vaktinden sonraysa (Bugün oruç tutmaya) denir. Yanılıp yanlış söylense de, oruç tutulacak gün bilindiği için mahzuru olmaz. Ramazanda bir aylık oruca toptan niyet edilmez, her gün ayrı ayrı niyet etmek farzdır.

Gece yatarken yemeği yiyip veya yemek yemeden niyet edilse, sonra sahura kalkınca yemek yemekte mahzur yoktur. Akşam yemeği yerken niyet etmek iyi olur. Niyetten sonra da, imsak vaktine kadar yiyip içmekte mahzur yoktur. Sahura kalkınca da, daha önce niyet edilmiş olsa da, imsak vaktine kadar yiyip içilebilir.

Ramazanda, (Yarın dişim ağrımazsa oruç tutarım, ağrırsa tutmam) diye akşamdan niyet edilse, böyle şüpheli niyetle oruç tutmak sahih olmaz. Niyetin son vaktinden önce, kesin karar vermek gerekir.

Oruç tutmak niyetiyle yatmak da niyettir, sahura kalkılmasa da oruca niyet edilmiş olur.

Sual: Bozulursa kefaret olmasın diye, Ramazan orucuna imsak vaktinden sonra niyet etmek caiz mi? 

CEVAP

Caizdir, fakat böyle bir şeye lüzum yoktur. 

Sual: Ramazanda gece niyet etmeyi unutan ne yapmalı? 

CEVAP

Öğleye bir saat kalıncaya kadar niyet edilir. Sahura kalkmak niyettir, oruç tutmak niyetiyle yatmak da niyettir, sahura kalkılmasa da oruca niyet edilmiş olur.

Beyaz iplik, siyah iplik

Sual: Babam oruç tutarken, takvime göre değil, Kur’ana göre hareket ediyor. Siyah iplikle beyaz iplik birbirinden ayrılıncaya kadar yiyip içiyor. Ortalık ağardığı için şüpheleniyorum. Doğru mu?

CEVAP

Bekara suresindeki, (Beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyip için) mealindeki 187. âyetindeki iplikler, gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığıdır. Âyet-i kerimenin anlamı, (Gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığı, iplik gibi birbirinden ayrılıncaya kadar yiyip için) demektir. Bu âyet-i kerimeyi duyan bir zat, (Ya Resulallah, ben gündüzün geceden ayrıldığını öğrenmek için yastığımın altına bir beyaz iplik ile bir siyah iplik koydum. Fakat gecenin bitişini yine de tespit edemedim) dedi. Bunun üzerine, Peygamber efendimiz, (O iplikler, gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığıdır) buyurdu. Eğer Peygamber efendimiz açıklamasa idi, beyaz ipliğin aydınlık, siyah ipliğin karanlık olduğunu nereden bilecektik? Kur’an-ı kerimden anladığımıza uyarak, gencin babası gibi, bilhassa bulutlu havalarda, daha ortalık karanlık diye, güneş doğana kadar yiyip içerdik.

Şâfiî’de niyeti unutmak

Sual: Bir Şâfiî, gece yatarken ertesi gün için oruç tutmaya niyet etmeyi unutsa, sahura da kalkamasa, güneş doğunca uyansa, niyet edip oruç tutsa sahih olur mu?

CEVAP

Şâfiî’de niyet imsak vaktine kadardır. Unutunca, Hanefî mezhebine uyarak niyet edip orucunu tutar. Böyle oruç tutmaya mani bir özür olunca, kurtaran hangi mezhep varsa, o mezhep taklit edilerek, oruç kurtarılır.

Kaza orucuna niyet

Sual: Kaza orucuna nasıl niyet edilir?

CEVAP

(Niyet ettim ilk kazaya kalan Ramazan orucumu tutmaya) diye niyet edilir. (Son kazaya kalan) da denebilir. Kaza orucunda, akşam namazından imsak vaktine kadar niyet etmek şarttır. İmsak vaktinden önce niyet etmeyi unutan, kaza orucu tutamam diye oruçtan vazgeçmemeli, nâfile oruç tutunca, boşa gidecek diye düşünmemeli. Yani nâfile de olsa oruç tutmalıdır.

Bir de, niyetten sonra yemek yenilmez sanılıyor. Bu da yanlıştır. Akşam, oruca niyet edip, Türkiye Takvimi'ndeki imsak vaktine kadar yiyip içilebilir.

Oruca gündüz niyet ederken

Sual: Ramazan ayında ve nafile oruçlarda, dahve vaktinden önce niyet edilebiliyor. Bu vakitten önce niyet ederken, imsak vaktinden itibaren mi oruçlu olmaya niyet etmek gerekiyor?

CEVAP

Evet, öyle niyet etmek gerekiyor. Tabii o vakte kadar orucu bozacak şeylerden kaçınmış olması da şarttır. İmsak vaktinden itibaren değil de, niyet ettiği andan itibaren oruç tutmaya niyet edilirse oruç sahih olmaz. (Redd-ül-muhtar)

Dahve-i kübra vakti: Buna kaba kuşluk da denir. Oruç müddetinin yarısıdır, bu da öğleden bir saat kadar önceki vakittir. Mesela bir şehirde, imsak 05.00’de, akşam vakti de 17.00’de oluyorsa, oruç müddeti 12 saat eder. Bunun yarısı 6 saattir. İmsak vaktinden 6 saat sonraya kadar, yani saat 11.00’e kadar niyet edilebilir. İmsak 04.00’de, akşam vakti de 19.00’da olursa, 15 saat eder yarısı 7,5 saat eder. İmsak vaktine eklenince, dahve vakti saat 11.30 olur. Yani mevsimlere ve şehirlere göre değişir.

Oruçta niyet

Sual: Dört mezhebe göre Ramazan orucunda niyetin son vakti nedir?

CEVAP

Ramazan orucunda niyetin son vakti, Hanefî’de dahve-i kübra denilen, şer’i gündüzün yarısı, yani Türkiye için, öğle vaktinden, yaklaşık 70 dakika kadar önceki zamandır. Mesela, İstanbul’da 5 Ramazan 1431 Pazar günü, şer’i gün, 20:13 – 4:11 = 16 saat 2 dakikadır. Bunun yarısı 8 saat 1 dakika eder. 4:11 + 8:01 = 12:13’e kadar niyet edilebilir. Öğle ise 13:20'de oluyor. Yani 5 Ramazan tarihinde, öğleye 67 dakika kala niyet edilebiliyor.

Diğer üç mezhepte ise, imsak vaktinden önce niyet etmek şarttır. Bu bakımdan, bu üç mezhepte olan ile bu üç mezhepten birini oruçta taklit edenin, imsak vaktinden önce niyet etmesi şarttır.

Unutursa veya oruca başladıktan sonra mezhep taklidini gerektiren bir durum olur da, imsak vaktinden önce niyet etmemiş olursa, artık geriye dönme imkânı olmadığı için, orucunu kurtarabilmek maksadıyla, zaruretten dolayı Hanefi mezhebini taklit eder. Çünkü Hanefî mezhebinde imsak vaktinden sonra da niyet caizdir.

Oruçta niyeti unutmak

Sual: Ramazanda, sahura kalkılıp yemek yendiği hâlde, oruca niyeti unutan ne yapar?

CEVAP
Niyet, yarın veya o gün oruç tutacağına karar vermek demektir. Sahura kalkan kimse, ne için kalkmıştır? Oruç tutabilmek için yemek yemeye kalkmıştır. (İmsak vaktine ne kadar var?) demek, (Vakit çıkmadan bir bardak su içeyim) demek gibi şeyler, oruç için niyet sayılır. Yahut akşamleyin veya yatarken yarın oruç tutacağına karar veren de niyet etmiş olur.

Bunların hiçbiri olmasa da, sabaha kadar uyuyakalsa da, sabahleyin de niyet edebilir. Güneş doğduktan sonra da niyet edebilir. Hattâ Dahve vaktine kadar da niyet edebilir. [Dahve vakti, her şehir için internet sitemizde vardır.] Öğleye kadar uyuyakalsa veya unutarak niyet etmese, Hanefî’de orucu sahih olmaz, ama böyle istisnai durumda İmam-ı Züfer’in kavline uyarak öğleden sonra niyet etse veya hiç niyet etmeden oruç tutsa, tuttuğu oruç sahih olur. Bunun gibi hususlar, müctehidlerin ve hak mezheplerin rahmet olduğunu göstermektedir. Mâlikî mezhebinde de niyetsiz oruç sahihtir. Mezhep taklidi ancak böyle ihtiyaç durumunda olur. Hiçbir sebep yokken taklit edilmesi haram olur.

Orucun ve Ramazan ayının fazileti

Sual: Ramazan ayının önemi nedir?

CEVAP

Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: 
Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir. 

Kur’an-ı kerim, Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.

İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.

Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama’ vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.)

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır. 

Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. [Tirmizi] (Ama orucu kazaya bırakmayı mubah kılan dînî bir mazeret varsa, o zaman ramazan orucunu kazaya bırakmak günah olmaz.)

Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle: 
(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

(Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allahü teâlâdan bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.) [Buhari]

(Ramazan ayı gelince, “Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek” denir.) [Nesai]

(Ramazan bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.) [Taberani]

(Ramazan-ı şerif ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istigfar etmelerini emreder.) [Deylemi]

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; ramazan ayı, sonraki ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) [Taberani]

(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.) [Ebu Nuaym]

(Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) [Nesai]

(Bu aya ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.) [İ. Mansur]

(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) [İbni Ebiddünya]

(Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonuysa Cehennemden kurtuluştur.) [İ. Ebiddünya]

(İslam, kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) [Müslim]

(Cennetteki güzel köşkler, sözü hoş, selamı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere verilir.) [İbni Nasr]

(Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) [Deylemi]

(Bilhassa oruçlu iken çirkin, kötü söz söylemeyin! Biri size sataşırsa, ona “Ben oruçluyum” deyin!) [Buhari]

(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.) [Hakim]

(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.) [Taberani]

(Allah yolunda bir gün oruç tutanı, Allahü teâlâ yetmiş yıllık mesafe kadar cehennemden uzaklaştırır.) [Buhari]

(Temizlik imanın yarısı, oruç da sabrın yarısıdır.) [Müslim]

(Oruçlu iken ölene, kıyamete kadar oruç tutmuş gibi sevap yazılır.) [Deylemi]

(Oruçlu iken ölen Cennete girer.) [Bezzar]

(Oruç tutan, namaz kılan kimse, mükafatını kıyamette aklı kadar alır.) [Hatib]

(Oruç şehveti keser.) [İ. Ahmed]

Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur. (Mev'iza-i hasene)

Resulullah efendimizin rüyası

(Rüyamda acayip şeyler gördüm. Ümmetimden birini azap melekleri yakalamıştı. Aldığı abdestler gelip, onu içindeki zor durumdan kurtardı. Birini gördüm, kabri onu sıkıyordu. Kıldığı namazlar gelip, onu kabir azabından kurtardı. Birine şeytanlar musallat olmuştu. Ettiği zikirler gelip, şeytandan onu kurtardı. Birinin de susuzluktan dili çıkmıştı. Tuttuğu Ramazan orucu gelip, susuzluğunu giderdi. 

Birini zulmet sarmıştı. Yaptığı hac gelip karanlıktan çıkardı. Birine ölüm meleği gelmişti. Ana babasına yaptığı iyilikler gelip, ölümüne engel oldu, geciktirdi. Birini Müslümanlarla konuşturmuyorlardı. Sıla-i rahim gelip, ona şefaat etti, onlarla konuştu. Peygamberinin yanına gitmek isteyen birine engel oluyorlardı. Aldığı gusül, onu alıp yanıma getirdi. Ateşten korunmak isteyen birine, sadakası gelip ateşe perde oldu. Birini zebaniler alıp Cehenneme götürürken, yaptığı emr-i maruf ve nehy-i münker gelip kurtardı. Biri Cehennem ateşine atılmıştı. Allah korkusu ile döktüğü gözyaşları gelip oradan kurtardı. 

Birine amel defteri solundan verilirken, Allah korkusu gelip, defterini sağa aldı. Sevapları hafif gelen birine, kendinden önce ölen çocukları gelip, sevabını ağırlaştırdı. Cehennemin kenarında, korkudan titreyen birine, Allahü teâlâya olan hüsnü zannı gelince, titremesi durdu. Sırattan zorla geçen biri, Cennete geldi. Fakat kapılar kapalıydı. Kelime-i şehadeti gelip, onu Cennete koydu.) [Taberani, Hakîm-i Tirmizi]

Sual: Günah işlememize şeytanlar sebep olduğuna göre, Ramazanda bağlı olan şeytanlar nasıl günah işletiyor?

CEVAP

Günah işlememize yalnız şeytanlar değil, kendi nefsimiz de sebep olmaktadır. Nefsin zararı, şeytanınkinden çok fazladır. Nefsin her istediği kendi zararınadır. Ramazanda günah işleten, nefsimizdir. Bu ayda, şeytanlar bağlı olduğu için vesvese veremezler. Ramazanda esnemeler de şeytandan değildir. Asabi esnemeler, yorgunluk, uykusuzluk gibi hallerde meydana gelir. (Mektubat-ı Rabbani)

Oruçluyken ölmek

Sual: Abdestliyken ölen şehit oluyor. Oruçluyken ölmek de iyi midir?

CEVAP

Evet, çok iyidir. Bir hadis-i şerifte, (Oruçluyken ölen Cennete girer) buyuruldu. (Bezzar)

Sevab zorluğa göredir

Sual: Ramazan ayı, yaza ve kışa gelebiliyor. Kışın kısa günlerde oruç tutulması daha kolay, yazın uzun günlerde sıcakta tutmaksa çok zordur. İkisinin sevabı aynı mıdır?

CEVAP

Hayır, zorluklar içinde yapılan ibadetin sevabı daha çoktur. (Ecir meşakkate göredir) buyuruluyor. İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

Maniler karşısında, ibadeti yapmak güçlüğü, sıkıntısı, o ibadetlerin, şanını, şerefini göklere çıkarır. Mani olmayarak, kolay yapılan ibadetler, aşağıda kalır. (3/35)

Ramazan-ı şerif kışa da gelse, farz ibadet olduğu için sevabı çoktur. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Kışın oruç tutmak, meşakkatsiz elde edilen bir ganimettir.) [Tirmizi]

(Kış müminin baharıdır. Gündüzleri kısa olur, oruç tutar. Geceleri de uzun olur, kalkıp ibadet eder.) [Beyheki]

Şehr-i Ramazan

Sual: Şehr-i Ramazan, Ramazan ayı mı demektir? Yâ şehre Ramazan deniyor. Niye şehr-i Ramazan denmiyor?

CEVAP

Şehr, ay demektir. Türkçede şehr-i Ramazan denince Ramazan ayı anlaşılır. Yâ diye başlayınca üstünlü olur, yani şehre olur. Mesela Abdullah kelimesi yâ ile başlayınca, (Yâ Abdellah denir. Yâ ile başlayanlar genelde hep böyledir. Resulullah kelimesi yâ ile başlayınca (Yâ Resulallah) olur. Ömer kelimesi yâ ile başlasa da değişmez, yine (Yâ Ömer) denir. Namazda sûre okurken böyle irap hataları namazı bozmaz.

Oruç tutarken

Sual: Oruçluya şeytanın vesvese veremeyeceği, ona yaklaşamayacağı doğru mudur?

CEVAP

Evet, doğrudur. İmam-ı Şa’rânî hazretleri buyuruyor ki: Orucun birçok faydasından biri, bedenimize şeytanın gireceği bütün yolları tıkamasıdır. (Uhud-ül-kübra)

ORUÇ TUTARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Sıcak yaz günlerinde artan su ve mineral ihtiyacını karşılamak herkesin dikkat etmesi gereken önemli bir konu... Özellikle oruç tutan kişilerin bu konuya daha fazla özen göstermesi gerekiyor. Bu yıl Ramazan ayının sıcak ve uzun günlere rastlaması sebebiyle oruç tutacak kişilerin beslenmelerine ve sağlıklarına ayrı bir ehemmiyet göstermesi gerekiyor. Bu konuların başında ilk dikkat çekmek istediğimiz  başlık “Su Tüketimi” ... 

Su tüketimine dikkat!

Elbette artan sıcaklık ve nemle birlikte vücut ısısı da artar, metabolizma da bu duruma uyum sağlamaya çalışır. Artan vücut ısısını dengelemek için terleme başlar ve terle birlikte su ve mineral kaybı gerçekleşir. Bu kaybı karşılamazsak da vücutta dengesizlik ve arazlar ortaya çıkar. Dolayısıyla sıcak yaz günlerinde artan su ve mineral ihtiyacını karşılamak herkesin dikkat etmesi gereken önemli bir konudur. Ancak özellikle oruç tutan kişilerin daha da çok dikkat etmesi gerekir. Zira gün içinde vücut eksik olan su ihtiyacını susama hissi ile dile getirir. İftara kadar su içilemeyeceğine göre bu eksikliği önceden hesap ederek iftardan sahura kadar olan süre içinde gidermek gerekir. Bu miktar kişiye kiloya göre değişmekle birlikte günde yaklaşık 2-2,5 litredir. Sahura kadar olan sürenin bir kısmını uyuyarak geçirdiğimizi düşünürsek bu miktar suyu birkaç saatte tüketmek özellikle çok sık su içmeye alışkın olmayanlar için zor gelebilir.  Diğer yandan sıvı ihtiyacını mümkün olduğunca su olarak karşılamak gerekir. Zira çay, kahve, kolalı içecekler, meşrubatlar, gazlı içecekler de su ihtiyacını giderir gibi görünse de özellikle çay ve kahve idrar söktürücü (diüretik) özelliği dolayısıyla daha da su ve elektrolit kaybına yol açar. 

Bu meşrubatlar beraberinde şekerle tüketiliyorsa gereksiz kalori alımına da yol açar. Çay, kahve ve kolalı içecekler içerdiği kafein nedeniyle sinir sistemini uyararak uykusuzluk, sinirlilik artışına sebep olabilir. Kişi açlıkla beraber kan şekerindeki düşmeye ek olarak  kafeinin uyarıcı etkisi ile daha da sinirli hale gelebilir. Yemekle beraber içilen siyah çayın demir emilimini azaltarak demir eksikliği anemisini yani kansızlığı arttırdığı bilinir. Bu nedenle içilecekse yemekten bir saat kadar sonra içilmesi önerilir. Meşrubat, kola, gazoz gibi şekerli içecekler kan şekerinde ani yükselme ile beraber insülin salınımını da ani arttırıp daha sonra kan şekerinde çabuk düşüşü tetikleyerek çabuk acıkmaya sebep olmakta karaciğer yağlanması, insülin direnci  gibi patolojilere de sebep olmaktadır. Su haricindeki içecekler arasında ayran tercih edilebilir. İçeriğindeki tuz ile terle eksilen elektrolit dengesini sağlamak mümkündür tabii sağlık sebebiyle tuz kısıtlaması yapılan hastalar bu konuda dikkkatli olmalıdır. Yoğurt içerdiği protein, sindirime faydalı bakterilerle ayranı çok faydalı ve besleyici bir içecek haline getirmektedir.

Özetle “Su çok önemli” diyoruz. Zira vücudumuzun yüzde 65’i sudur. Organlarımızın doğru  çalışması için suya ihtiyacı bulunur. Metabolizmanın işleyebilmesi, sindirim ve böbreklerin iyi çalışması, vücuttaki atıkların atılması ve tüm hücrelerin hayati fonksiyonunu sürdürebilmesi için su en temel elementtir. Suyu sade olarak içmekte zorlanıyorsak sürahimize fesleğen, nane veya limon koyarak içimini daha kolay hale getirebiliriz. Hepsini bir defada içmek yerine sahura kadar daha doğrusu orucumuz başlayana kadarki süre içinde tüketmeyi tercih etmek sağlıklı olacaktır. 

Öğünlerinizi tekrar düzenleyin 

Hayatımızın her evresinde olduğu gibi Ramazan süresince de dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeliyiz. Öncelikle gün boyunca ihtiyacımızı karşılayacak yeterli besin miktarını almamız gerekir. Öğünler iftar, sahur ve ara öğünler olarak düzenlenmeli mutlaka sahur yapılmalıdır. Zira her durumda iftarda yenilen yiyecekler ya da geç saatte yenilen yiyecekler sahurda yenilenden daha önce sindirilecek ve içilen su daha önce vücuttan atılacaktır.
İftara hurma, peynir, domates, salatalık, zeytin  gibi kahvaltılıklarla ve hafif bir çorba ile başlamak gerekir. Sofraya çok aç oturulduğu için mideyi çok hızlı bir şekilde doldurmamak küçük porsiyonlar halinde yavaş yemek yenmelidir. Ağır yağlı kızartma ile hazırlanmış yiyeceklerden yerine sağlıklı şekilde pişirilmiş (haşlama, ızgara,buharda veya fırında az yağlı olarak pişmiş ) daha hafif sindirimi kolay yiyecekler tüketilmelidir. Değişik sebze yemekleri, salatalar, zeytinyağlı yemek çeşitleri mümkün olduğunca balık içeren bir menü hazırlanmalıdır. Tok tutucu olmasının yan ısıra daha sağlıklı olan glisemik indeksi düşük gıdalar tercih edilmelidir. Örneğin beyaz ekmek pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar yerine; bulgur pilavı, kepekli ekmek,  kepekli makarna gibi posası bol besinler yenebilir. 
İftar sonrasına dikkat edin

Yemek sonrası yağlı, bol şerbetli tatlılar yerine bol vitamin içeren lif yönünden zengin olan meyveyi tüketmeleri daha faydalı olacaktır. Tatlı tercih edilecekse de daha çok sütlü hafif tatlılar örneğin güllaç ya da yine meyve tatlıları  tercih edilebilir. Yemek sonrası sindirimi de kolaylaştıracak rezene, anason, yeşil çay, ıhlamur, adaçayı gibi bitki çaylarını tüketebilirsiniz. Bu çayların içine kan şekerini düzenleyici olması sebebiyle çubuk tarçın konulabilir ve aromasından yararlanılabilir. 

İftardan sonraki ara öğünlerde ceviz, fındık, badem gibi çerezler içerdikleri lif oranı ve düşük glisemik indeksiyle tok tutmaya yardımcı olur. Örneğin fındık demir, kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi minerallerin yanı sıra  protein, E vitamini, B grubu vitaminler ve omega3 açısından oldukça zengindir. Bademde de aynı şekilde coenzim, Q10, omega3, A, E vitaminleri, kalsiyum, çinko, demir, magnesyum potasyum içerir. Ceviz de aynı şekilde omega3, A, E vitamini, demir, kalsiyum, niasin, melatonin bulunur. Aynı zamanda ceviz badem fındık vücutta nitrik oksit (No)  üretiminde kullanılan önemli bir aminoasit olan L-Arginin içerir. Nitrik oksit özellikle damar yapısı için çok önemlidir. Arter, dediğimiz atardamarların elastikiyeti ve spazmdan korunması için gereklidir. Antioksidan oranı yüksek bu besinler kavrulmamış olmalıdır; çünkü kavrulunca oksitlenerek bu faydalarını yitirirler. No, vücutta damar cidarını döşeyen endotel hücreleri ve immün sistem hücreleri tarafından üretilir. Damar gevşetici etkiye sahiptir. Aynı zamanda kan sulandırıcı (antiagregan) etkisi de olabilir. Aynı zamanda bronkodilatör yani nefes açıcı özelliği vardır. Avokado, muz, kuru fasulye, siyah erik, böğürtlen, yaban mersini, badem, ceviz, fındık, siyah çikolata, kavun, kırmızı et (ölçülü), balık yağı, keten tohumu, tavuğun göğsü, greyfurt, üzüm, marul, ıspanak, çilek, balık  No üretimini artırmaya yardımcıdır.

Kısa süreli de olsa yürüyüş önerilebilir

İftar sonrası hazımı kolaylaştırmak için özellikle yürüyüş önerilir yer yemez yatmamak sağlık açısından sindirimin daha rahat olması için önemlidir zaten ibadetimizde namaz ile bu hereketlilik yapılır ama buna ek olarak kısa süreli de olsa yürüyüş önerilebilir.  Spordan bahsetmişken Ramazan süresince hangi sporları yapabileceğimizi konuşursak mümkün olduğunca hafif sporları daha çok yürüyüşü tercih etmeli özellikle yorucu spor türlerinden kaçınmalıdır. Buna ilaveten güneşin kuvvetli olduğu saatlerde dışarıda vakit geçirmemeye dikkat etmelidir.

Sahuru atlamayın!

Sahur muhakkak yapılmalıdır. Sahurdaki öğün hafif sindirimi kolay ve tok tutan yiyeceklerden oluşmalıdır. Besin değeri yüksek tok tutan yumurta haftada 2-3 kez olacak şekilde bunun yanı sıra protein oranı yüksek yoğurt, peynir, tüketilebilir. Yine tok tutan glisemik indeksi düşük nohut, mercimek, bulgur pilavı, kepekli pirinç pilavı, kepekli makarna gibi yiyecekler sahurda tüketilebilir. Sonrasında sindirimi kolaylaştıran rezene, anason çayı da unutulmamalıdır.
Unutulmamalı ki oruç tutmak aslında aynı zamanda bir nevi zihinsel arınmadır. Bu ibadeti yapan kişi zihnini de kötü düşüncelerden arındırır, iyi insan olmaya ait özellikleri ön plana çıkar. Oruç tutmak, vücudumuzu, zihnimizi, bize zararlı ne varsa ondan arındırmamıza yardım eder. 

KİMLER ORUÇ TUTMAMALI:

Sürekli ilaç kullanması gereken hastalara oruç tutmaları önerilmez muhakkak doktorlarına danışmaları gerekir.

İnsülin kullanan şeker hastaları

Hipoglisemi atağı geçiren hastalar

Kalp hastaları

Yüksek tansiyon hastaları

Kalp ritmi bozukluğu sorunu olan hastalar

Mide ülseri olan hastalar

Böbrek yetersizliği olan hastalar

Çok yaşlı ve çocuklar

Dikkat gerektiren işte çalışanlar (cerrahlar, finans, açık havada güneş altında ağır işlerde çalışanlar, hamileler)

Sağlıklıysan Oruç Tut

Kronik bir hastalığın yoksa, gün içi düzenli ilaç alman gerekmiyorsa, ani atak geçirebileceğin bir rahatsızlığın yoksa, doktoruna danışmalı ve uygun gördüyse oruç tutmalısın. 

Bu kimseler oruç tutmamalı

- Hamileler, 
- Gebeler,
- Emziren anneler,
- Yaşlılar,
- Kronik (diyabet, tansiyon, kalp …vb) rahatsızlığı 
- Düzenli ilaç tedavisi görenler
- İlaç düzenini ayarla
- Oruç tutacağın günler için, doktorundan ilaç düzenini, iftar ve sahura göre ayarlamasını istemelisin.  
- Günlük aktivitene ve kilo kaybına göre ilaç dozlarının değişmesi gerekebilir.

Sahursuz oruç olmaz

Yaradanın emaneti vücuduna iyi bakmak senin görevin. Bedenine eziyet ederek, başka bir ibadet etmemelisin. Bunun için sahur öğünü çok önemlidir. Bedenini, zihnini ve ruhunu açlığa hazırlayacak yegane öğündür. Bu öğünde yediklerin kadar, sıvı ihtiyacını gidermende önemlidir. Bu yıl ortalama 17,5 saat oruç tutulacak. Oldukça uzun bu süreyi, vücudun için en sağlık geçirebilmek adına doğru beslenmen çok önemli. Bunun için mutlaka ama mutlaka sahura kalkmalısın.

Hem sahurda hem iftarda su iç

Gün içi uzun süre susuz kalacak bedenin, temel işlevlerini yerine getirebilmesi, hayati tehlikeye girmemesi için, su içmek çok önemlidir. Bu yüzden, hem iftarda hem sahurda su içmelisin. Günlük minimum 2 litre su içmen gerekir. Bunun 1 litresini iftarını açarken, iftarda ve iftar sonrası, kalan 1 litresini de sahur öncesi, sahurda ve sonrası olarak içebilirsin.

En az 1 şişe maden suyu

Gün içi oluşacak elektrolit ve mineral kayıplarını yerine koyabilmek için, günde en az bir şişe şekersiz maden suyu içmelisin. 

İftara kahvaltılıklarla başla

İftar saat geldiğinde, uzun süredir boş olan midene, besinleri yavaş yavaş vermelisin. Kahvaltılıklarla 
yapacağın girizgâh, gelecek diğer yemeklerin habercisi olacaktır. 
Böylece mide sindirecek elemanları üretmeye başlayacak. Yemek sonrası rahatsızlık hissetmeyeceksin.

İftara başlangıcı bu besinlerle yapabilirsin; 

- Su 
- Çorba 
- Peynir 
- Zeytin 
- Pide 
- Hurma 
- Maden Suyu

1 Dilim Pide 2 Dilim Ekmeğe Eşdeğer

Avuç içi kadar pide, ortalama 2 dilim ekmeğe eşdeğer. 
Bu yüzden bir oturuşta en fazla 2 üçgen dilim pide yiyebilirsiniz.

İftarda hafif geçin

Saatler sürecek açlık sonrası yapılan iftar öğününde, kahvaltılıklarla başladıktan sonra hafif yemeklerle devam etmek en doğrusu olacaktır. Ağır ve yağlı yemekler, sakatatlar, kızartmalar bu öğün için uygun değildir.

İftara bu yemeklerde devam edebilirsin; 
- Su 
- Zeytinyağlılar 
- Sebze yemekleri 
- Salatalar 
- Izgara et çeşitleri 
- Maden Suyu

Ramazanın tadı çayla çıkar

İftardan 30 dakika sonra çay içebilirsiniz. İftarla birlikte veya hemen sonrasında içilecek çay, yediklerinizin içindeki besinlerin emilimini azaltır. İftar sonrası demleme suyunu koysanız, demlenmesi, servisi tam denk gelir.
Ara öğün iftardan 2 saat sonra İftarda yediklerinizi sindirmeniz en az 2 saat zaman alır. Bu yüzden vücudunuza dinlenme fırsatı tanıyın. 2 saat sonra aşağıdaki ara öğün seçeneklerinden birini, yarım porsiyon gibi alabilirsiniz.

İftar sonrası ara öğünde seçenekleri alabilirsin; 
- Su 
- Taze veya kuru meyve 
- Dondurma 
- Sütlü tatlı 
- Maden Suyu

Sahur hayat kurtarır

Sahur öğününü geniş bir kahvaltı gibi yapabilirsiniz. Bu öğünde kahvaltıya, meyve, süt, komposto, su, maden suyu gibi sıvı ihtiyacınızı karşılayacak besinleri de ilave edin. İftardan kalan besinleri tercih edebileceğiniz gibi, sadece 
tost veya omlet de yiyebilirsiniz. 

- Su 
- Çorba 
- Peynir 
- Yumurta 
- Zeytin 
- Pide 
- Kuruyemiş 
- Taze veya kuru meyve 
- Süt 
- Maden Suyu

RAMAZAN'DA YAPILACAK İBADETLER NELERDİR?

* Oruç tutmak

* Geceleri Peygamber Efendimiz’in sav sünneti olan teravih namazını kılmak

* Kur’an okumak

* Namazları cemaatle kılmak

* Sahur yapmak

* İftar ettirmek

* Kadir Gecesini aramak

* Sabretmek

* İhsan ve ikramda bulunmak

* Tövbe etmek

* Cenneti istemek

* Çokça Kelime-i Tevhid söylemek

* Ramazan umresi yapmak

* Açları doyurmak

Sahur duası

Kaynaklara göre Hz Muhammed sahur vaktinde şu duayı okurdu:
“Ey bu gecenin ve biraz sonra olacak sahurun Rabbi olan Allah’ımız… Bizi iftarlara ulaştırırken günahlarımızdan arınmış olarak orucumuzu açmayı nasip eyle…”

İftar duası

“Allah'ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana dayandım, senin verdiğin rızkla orucumu açtım. Yarının orucuna da niyet ettim, benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla.''

“Allah'ım! Bu günde oruç tutup ibadete durmam için bana yardımcı ol; bu günün sürçme ve günahlarından beni uzaklaştır; bu günde sürekli olarak seni zikretmeği bana nasip eyle; tevfikinle ey yolunu şaşanları hidayet eden!”

“Allah'ım! Bu günde bana huşu ehlinin itaatini nasip eyle; mütevazı insanlar gibi dönüş yapıp tövbe etmemle göğsümü genişlet; imanınla, ey korkanların imanı ve güveni!”

“Allah'ım! Bu günde beni hoşnutluğuna götürecek bir kılavuz kıl bana; bu gün Şeytan'ı bana ulaştıracak hiçbir yol bırakma; benim yerleşeceğim ve rahat edeceğim yeri cennet kıl; ey arayanların hacetlerini yerine getiren -Rabbim-!”
Ramazan ayından dikkat edilmesi gereken konular:

-Orucu niyet ederek başlatmak şarttır ancak niyeti konuşarak getirmek şart değildir, sünnettir. Gece sahura kalkmak da niyet yerine geçer.

- Ramazan orucuna akşamdan itibaren ertesi günün imsak vaktine kadar niyet edilebilir. Sahura kalkmadan da niyet ettiğiniz takdirde ertesi günü orucunuzu tutabilirsiniz. Ancak İslam âlimleri sahura kalkılarak niyet edilmesini öneriyor.

- Gece ettiğiniz niyetten vazgeçmek isterseniz imsak vaktine kadar vazgeçmelisiniz.

- Ramazan orucu için her gün ayrı niyet edilmelidir. Çünkü araya geceler girdiği için her günün orucu, ayrı bir ibadet sayılmaktadır.

1. Günün Duası: “AIIahummec’aI siyamî fîhi siyam’es-saimîn ve giyamî fîhi giyam’eI-gâimîn ve nebbihnî an nevmet’iI-ğâfiIîn ve heb Iî curmî fîhi ya iIâh’eI-âIemin ve’fu annî ya âfiyen an’iI-mucrimîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde tuttuğum orucu gerçek oruç tutanIarın orucu gibi ve ibadetimi gerçek ibadet edenIerin ibadeti gibi kıI; bu günde beni gafiIIerin uykusundan uyandır; suçumu bu günde bağışIa; ey âIemIerin iIâhı! Affet beni, ey suçIarı affeden. Rabbim!

2. Günün Duası: “AIIahumme garribnî fîhi iIâ merzâtike ve cennibnî fîhi min sehatike ve negimatike ve veffignî fîhi Ii-girâeti âyâtike bi-rahmetike ya erhem’er-râhimîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni kendi hoşnutIuğuna yakınIaştırıp, gazap ve azabından uzakIaştır. Bu günde ayetIerini okumaya beni muvaffak kıI; rahmetin hakkına ey merhametIiIerin en merhametIisi.

3. Günün Duası: “AIIahummerzugnî fîh’iz-zihne ve’t-tenbîh ve bâidnî fîhi min’es-sefâheti ve’t-temvîh vec’aI Iî nesîben min kuIIi hayrin tunziIu fîh, bi-cûdike ya ecved’eI ecvedîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde bana zekâ ve uyanıkIık (ibadet ve itaatten gafiI oImama) haIi ver; beni cahiIIik ve batıI işIerden uzakIaştır. Bu günde indirdiğin her hayırdan bana da bir nasip ayır; cömertIiğin hakkına ey cömertIerin en cömerdi!

4. Günün Duası: “AIIahumme gavvinî fîhi aIâ igameti emrik ve ezignî fîhi haIâvete zikrik ve evzi’nî fîhi Ii-edâi şukrik bi-keramik vehfeznî fîhi bi-hifzike ve sitrik, ya ebsar’an-nâzirîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde emrini uyguIamak için beni güçIendir; bu günde zikrinin güzeI tadını bana tattır; kereminIe beni bu günde şükrünü eda etmek için hazırIa; bu günde hıfzın ve örtünIe beni (günah ve beIadan) koru; ey basiretIiIerin en basiretIi!

5. Günün Duası: “AIIahummecaInî fîhi min’eI-musteğfirîn, vec’aInî fîhi min ibâdik’es-sâIihîn’eI-gânitîn, vec’aInî fîhi min evIiyâik’eI-mugarrabîn, bira’fetike ya erham’er-râhimîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni mağfiret diIeyenIerden, sana itaat eden saIih kuIIarından ve mukarreb veIiIerinden kıI; Iütuf ve şefkatin hakkında ey merhametIiIerin en merhametIisi!

6. Günün Duası: “AIIahumme Ia tehzuInî fîhi Ii-tearruzi ma’siyetik, veIâ tazribnî bi-siyâti negimetik, ve zehzihnî fîhi min mûcibâti sehatike, bi-mennike ve eyâdîke, ya muntehâ rağbet’ir-râğibîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Sana karşı işIediğim günahtan ötürü bu günde beni yaInız bırakma; azap kırbacınIa beni cezaIandırma; bu günde gazabına vesiIe oIacak şeyIerden beni uzakIaştır; -sonsuz- Iütfün ve nimetIerin hakkına, ey şevkIi insanIarın en büyük arzusu!

7. Günün Duası: “AIIahumme einnî fîhi aIâ siyamihi ve giyamih, ve cennibnî fîhi min hefevatihi ve asamih, verzugnî fîhi zikreke bi-devamihi, bi-tevfigike ya hadiy’eI-muziIIîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde oruç tutup ibadete durmam için bana yardımcı oI; bu günün sürçme ve günahIarından beni uzakIaştır; bu günde sürekIi oIarak seni zikretmeği bana nasip eyIe; tevfikinIe ey yoIunu şaşanIarı hidayet eden!

8. Günün Duası: “AIIahummerzugnî fîhi rahmet’eI-eytami ve it’am’et-taam ve ifşa’es-seIâm ve suhbet’eI-kiram, bi-tavIike ya meIce’eI-amiIîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde öksüzIere merhamet etmeyi, -fakirIerin- karnını doyurmayı, karşıma çıkan herkese SeIâm vermeyi ve değerIi insanIarIa oturup kaIkmayı bana nasip eyIe; iyiIik ve ihsanınIa, ey arzu edenIerin sığınağı

9. Günün Duası: “AIIahummec’aI Iî fîhi nasiben min rahmetik’eI-vasia, vehdinî fîhi Ii-berahinik’es-satia, ve huz bi-nasiyetî iIa merzatik’eI-camia, bi-mehabbetike ya emeI’eI-muştagîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde geniş rahmetinden beni nasipsi bırakma; açık deIiI ve burhanIarını bana göster ve beni aIıp en kapsamIı hoşnutIuğa götür; muhabbetinIe ey şevkIi insanIarın arzusu!

10. Günün Duası: “AIIahummec’aInî fîhi min’eI-mutevekkiIîne aIeyke, vec’aIni fîhi min’eI-faizîne Iedeyke, vec’aInî fîhi min’eI-mugarrabîne iIeyke, bi-ihsanike ya ğayet’et-taIibîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni sana tevekküI edenIerden, sana göre saadete erişenIerden ve sana yakınIaşan kimseIerden kıI; ihsanınIa ey arayanIarın en büyük taIebi!

11. Günün Duası: “AIIahumme habbib iIeyye fîh’iI-ihsan, ve kerrih iIeyye fîh’iI-fusûge ve’I-isyan, ve harrim aIeyye fîh’is-sehate ve’n-nîran, bi-avnike ya ğiyas’eI-musteğisîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde iyiIik ve ihsanı bana sevdir; fısk ve günahtan beni nefret ettir; gazabını ve –cehennem- ateşini bana haram kıI; yardımınIa ey imdat isteyenIerin imdadı!

12. Günün Duası: “AIIahumme zeyyinnî fîhi bi’s-sitri ve’I-ifaf, vesturnî fîhi bi-Iibas’iI-gunûi ve’I-kifaf, vehmiInî fîhi aIa’I-adIi ve’I-insaf, ve aminnî fîhi min kuIIi ma ehafu bi-ismetike ya ismet’eI-haifin.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde örtü ve iffetIe beni ziynetIendir; bugün kanaat ve eIde oIana yetinme Iibasını bana giydir; beni bu günde adaIet ve insafa sevk et ve korktuğum her şeyden beni emniyete aI; koruma ve ismetinIe; ey korkanIarı koruyan -Rabbim-

13. Günün Duası: “AIIahumme tahhirnî fîhi min’ed-denesi ve’I-egdar, ve sabbirni fîhi aIâ kainat’iI-egdar, ve veffignî fîhi Ii’t-tuga ve suhbet’eI-ebrar, bi-avnike ya gurrete ayn’iI-mesakîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni (maddi ve manevi bütün) kir ve pisIikIerden temizIe; bu günde oIması taktir ediIen oIayIara karşı beni sabırIı kıI. Bu günde takvaIı oImaya ve iyi insanIarIa arkadaşIık yapmaya beni muvaffak eyIe; yardımınIa, ey zavaIIı ve miskin insanIarın göz nuru

14. Günün Duası: “AIIahumme Ia tuahiznî fîhi bi’I-aserat, ve egiInî fîhi min’eI-hataya ve’I-hefevat, veIa tec’aInî fîhi ğarazan Ii’I-beIaya veI-afat, bi-izzetike ya izz’eI-musIimîn.” Anlamı: AIIah’ım! Bu günde ayak sürçmeIerimden doIayı beni cezaIandırma; hata ve yanIışIarımı bağışIa. Bu günde beni beIa ve afetIerin hedefi etme; izzetinIe, ey MüsIümanIarın izzeti! 

15. Günün Duası: “AIIahummerzugnî fîhi taat’eI-haşiîn, veşreh fîhi sadrî bi-inabet’iI-muhbitîn, bi-emanike ya eman’eI-haifîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde bana huşu ehIinin itaatini nasip eyIe; mütevazı insanIar gibi dönüş yapıp tövbe etmemIe göğsümü genişIet; emanınIa, ey korkanIarın emanı ve güveni!

16. Günün Duası: “AIIahumme veffignî fîhi Ii-muvafeget’iI-ebrar ve cennibnî fîhi murafagat’eI-eşrar, ve avinî fîhi bi-rahmetike iIa dar’iI-garari bi-iIahiyyetike ya iIah’eI-aIemîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde iyi insanIarIa arkadaş oImaya beni muvaffak kıI ve kötü insanIarın arkadaşIığından beni uzakIaştır. RahmetinIe bana ebediyet ve sükûnet yurdu oIan -cennette- yer ver; iIahIığın hakkına, ey âIemIerin iIahı!

17. Günün Duası: “AIIahummehdinî fîhi Ii-saIih’iI-e’maIi, vegzi Iî fîh’iI-havaice ve’I-amaI. Ya men Ia yehtacu iIe’t-tefsiri ve’s-suaI. Ya aIimen bima fî sudur’iI-âIemin, saIIi aIâ Muhammedin ve ÂIih’it-tahirin.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni saIih ameIIere hidayet et; bu günde beni hacet ve arzuIarıma kavuştur. Ey açıkIamaya ve sormaya ihtiyacı oImayan; ey âIemdekiIerin göğsünde buIunanIarı (içinde geçenIeri) biIen –Rabbim-! Muhammed’e ve onun tertemiz EhIibeyti’ne rahmet et.

18. Günün Duası: “AIIahumme nebbihnî fîhi Ii-berakati esharih, ve nevvir fîhi gaIbî bi-ziyai envarih, ve huz bi-kuIIi â’zâî iIe’t-tibai asarih, bi-nûrike ya munevvira guIûb’iI-arifîn.” Anlamı: AIIah’ım! Bu günün seherIerinin bereketIerinden yararIanmak için beni uyandır; nurIarın ışığıyIa kaIbimi aydınIat ve bütün uzuvIarımı bu günün eserIerinden, bereketIerinden yararIandır; nurun iIe, ey arifIerin gönüIIerini aydınIatan!

19. Günün Duası: “AIIahumme veffir fîhi hazzî min berakatih, ve sehhiI sebîIî iIa hayratih, veIa tehrimnî gabûIe hasenatih, ya hadiyen iIe’I-hagg’iI-mubîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günün bereketIerinden nasibimi boI et; hayırIarına uIaşma yoIumu koIayIaştır; iyi ameIIerinin kabuIünden beni mahrum bırakma; ey apaçık hakka hidayet eden -Rabbim-!

20. Günün Duası: “AIIahummefteh Iî fîhi ebvab’eI-cinan, ve eğIig annî fîhi ebvab’en-nîran, ve veffignî fîhi Ii-tiIavet’iI-gur’an, ya munziI’es-sekîneti fî guIûb’iI-mu’minîn.” Anlamı: AIIah’ım! Bu günde cennet kapıIarını (yüzüme) aç; cehennem kapıIarını -yüzüme- kapat; bu günde Kur’ân okumaya beni muvaffak kıI; ey müminIerin kaIpIerine sükunet ve huzur indiren -Yüce AIIah-!

21. Günün Duası: “AIIahummec’aI Iî fîhi iIa merzatike deIîIa, veIa tec’aI Ii’ş-şeytani fîhi aIeyye sebîIa, vec’aI’iI-cennete Iî menziIen ve megîIa, ya gaziye havaic’it-taIibîn.” Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni hoşnutIuğuna götürecek bir kıIavuz kıI bana; bu gün Şeytan’ı bana uIaştıracak hiçbir yoI bırakma; benim yerIeşeceğim ve rahat edeceğim yeri cennet kıI; ey arayanIarın hacetIerini yerine getiren -Rabbim-!

22. Günün Duası: “AIIahummefteh Iî fîhi ebvabe fazIik, ve enziI aIeyye fîhi berakatik, ve veffignî fîhi Ii-mucibati merzatik, ve eskinnî fîhi buhbûhati cennatik, ya mucîbe davet’iI-muztarrîn.”

Anlamı: AIIah’ım! FazI-ü rahmetinin kapıIarını bugün yüzüme aç; bu günde bereketIerini üzerime indir ve beni hoşnutIuğuna vesiIe oIacak şeyIere muvaffak kıI; beni cennetIerinin ortasına yerIeştir; ey perişanIarın duasını kabuI eden -AIIah-!

23. Günün Duası: “AIIahummeğsiInî fîhi min’ez-zunûb, ve tahhirnî fîhi min’eI-uyûb, vemtehin gaIbî fîhi bi-tegv’eI-guIûb, ya mugîIe eserat’iI-muznibîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni günah ve kusurIardan beni yıkayıp temizIe; kaIbimin imtihanında bana kaIpIerin takvasını ver; ey günahkârIarın sürçmeIerini bağışIayan –Rabbim-!

24. Günün Duası: “AIIahumme innî es’eIuke fîhi ma yurzîk, ve eûzu bike mimma yu’zîk, ve es’eIuk’et-tevfîge fîhi Iien utîake veIa a’siyek, ya cevad’es-saiIîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde seni razı edecek şeyIeri senden diIiyor ve seni rahatsız edecek şeyIerden sana sığınıyorum. -AIIah’ım!- Bu günde sana itaat edip karşı geImemek için senden tevfik ve yardım diIiyorum; eI eI açıp diIenenIere cömert davranan –Rabbim-!

25. Günün Duası: “AIIahummec’aInî fîhi muhibben Ii-evIiyaik, ve muadiyen Ii-e’daik, mustennen bi-sunneti hatemi enbiyaik, ya asime guIûb’in-nebiyyîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Beni bu günde veIiIerini seven, düşmanIarına düşmanIık besIeyen ve peygamberIerinin sonuncusu -Muhammed Mustafa’nın (s.a.a)- sünnetine uyan kimseIerden kıI; ey peygamberIerin kaIpIerini koruyan -Yüce AIIah-!

26. Günün Duası: “AIIahummec’aI sa’yî fîhi meşkûran ve zenbî fîhi mağfûran ve ameIî fîhi magbûIen ve aybî fîhi mestûra, ya esme’as-samiîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde çabamı mükâfatIandır; günahımı bağışIa; ameIimi kabuI buyur ve gözümü –günahIara- kapa; ey duyanIarın en iyi duyanı!

27. Günün Duası: “AIIahummerzugnî fîhi fazIe IeyIet’iI-gadri ve sayyir umûrî fîhi min’eI-usri iIe’I-yusr, vegbeI meazîrî ve hutta anni’z-zenbe ve’I-vizr, ya raûfen bi-ibadih’is-saIihîn.”
Anlamı: AIIah’ım! Bu günde bana kadir gecesinin sevabını IütfeyIe; işIerimi zorIuktan koIayIığa dönüştür; mazeretIerimi kabuI buyur; günah ve vizr-ü vebaIı üzerimden kaIdır; ey saIih kuIIarına şefkatIi oIan!

28. Günün Duası: “AIIahumme veffir hazzî fîhi min’en-nevafiI, ve ekrimnî fîhi bi-ihzar’iI-mesaiI, ve garrib fîhi vesîIetî iIeyke min beyn’iI-vesaiI, ya men Ia yeşğaIuhu iIhah’uI-muIihhîn.”
Anlamı: AIIah’ım! Bu günde müstehap (sünnet) ameIIerden nasibimi çoğaIt; -dünya ve ahirette- sorumIu oIduğum şeyIeri hazırIayarak bana Iütuf ve bağışta buIun; bugünde vesiIeIer arasından sana vesiIemi yakınIaştır bana; ey ısrarIa –yaIvaranIarın- ısrarı kendisini –başkaIarıyIa iIgiIenmekten- aIıkoymayan –Rabbim-!

29. Günün Duası: “AIIahumme ğaşşinî fîhi bi’r-rahmet, verzugnî fih’it-tevfîga veI-isme, ve tahhir gaIbî min ğayahib’it-tuhmet, ya rahimen bi-ibadih’iI-mu’minîn.”  

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde rahmetinIe beni kapIa; bu günde bana -iyi ameIIeri yapmak için- tevfik ve -kötü ameIIerden- korunma -gücü- IütfeyIe ve beni şüphe ve suç unsuru addediIebiIecek şeyIerin karanIığından temizIe; ey mümin kuIIarına merhametIi oIan -Rabbim!-

30. Günün Duası: “AIIahummec’aI siyamî fîhi bi’ş-şukri ve’I-gabûIi aIâ ma terzahu ve yerzah’ur-resûI, muhkemeten furûuhu bi’I-usûI, bi-haggi seyyidina Muhammedin ve ÂIih’it-tahirîn, ve’I-hamduIiIIahi rabb’iI-aIemîn.”
Anlamı: AIIah’ım! Bu günde tuttuğum orucu kendin ve resuIün beğendiği şekiIde mükâfatIandırıp kabuI buyur ve onun furuunu -iman ve ihIâs oIan- usuIüyIe pekiştir; efendimiz Muhammed ve onun tertemiz EhIibeyti hakkında -Ey Rabbim!- Ve bütün övgüIer âIemIerin rabbi oIan AIIah’a mahsustur.

RAMAZAN AYI TV PROGRAMLARI

ATV Ramazan Programı: ATV senelerdir sürdüğü geleneğini bozmayarak bu senede ekranında Nihat Hatipoğlu’ya yer veriyor. Geçtiğimiz sene ATV; Nihat Hatipoğlu ile İftar ve Nihat Hatipoğlu ile Sahur programlarının içinde Nihat Hatipoğlu Sorularınızı Cevaplıyor, Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru ve Nihat Hatipoğlu ile Kur’an ve Sünnet gibi alt başlıklara yer veriyordu. Nihat Hatipoğlu, bu sene ise aynı şekilde Ramazan Ayı boyunca Sultanahmet Meydanı’nda her gün saat 19.45’te İftar Özel, 01.00’da ise Sahur Özel programları ile ekran karşısında olacak.

Show Tv Ramazan Programı: Show Tv önümüzde ki Ramazan boyunca ekranlarında, Prof. Dr. Mustafa Karataş ile İftar Vakti ve Prof. Dr. Mustafa Karataş ile Sahur Vakti programlarına yer veriyor. Kur’an okumaları, çeşitli değerli konuklar ve canlı bağlantılar ile sürecek olan yayında izleyicilerin merak ettikleride cevaplanacak. Prof. Dr. Ramazan Ayı boyunca her gün saat 02.15’te Sahur Vakti, 20.00’da ise İftar Vakti programları ile sevenleri ile buluşacak.

Kanal D Ramazan Programı: Kanal D geçtiğimiz seneye göre bir değişiklik yapıp bu sene ekranlarında Mehmet Fatih Çıtlak’a yer veriyor. Aynı zamanda diğer kanallardan farklı olarak yalnızca sahur programı yapıyor. M. Fatih Çıtlak ile Sahur Vakti, Ramazan boyunca her gün 01.45’te Kanal D ekranlarında olacak.

FOX Tv Ramazan Programı: Ekranlarında Kanal D gibi yalnızca sahur programına yer veren Fox Tv, önümüzdeki Ramazan Ayı boyunca saat 01.30’da Fatih Savaş ile Sahur Sohbetleri programını ekranlara getirecek.

Trt 1 Ramazan Programı: Ramazan Ayı boyunca Sultanahmet Meydanı’ndan canlı yayınla izlenebilecek Ramazan Sevinci programı Bekir Develi’nin sunumu ile saat 19.00’da ekranlara geliyor olacak. Sahur Bereketi programı ise saat 02.00’da Ali Bektaş’ın sunumu ile Ayasofya Meydanı’ndan izleyicilerle buluşacak.

Star Tv Ramazan Programı: Star Tv, hem bestekar hem de hafız olan Halil Necipoğlu ile sahur vaktinde Ramazan Bereketi isimli programı yayınlıyor olacak. Kur’an okuması, tasavvuf müziğinden dinletiler ve ünlü konukların yer alacağı program her gün saat 02.30’da başlayacak.

Kanal 7 Ramazan Programı: Kanal 7, Ramazan Ayı boyunca 3 farklı program ile 3 farklı hocaya yer veriyor olacak. 19.00’da Muhsin Bay’ın sunumu ve Necmettin Nursaçan’ın sohbetiyle İftar Saati programını, 01.45’te Ömer Döngeloğlu ile Sahur Vakti programını ve 06.00’da ise Prof. Dr. Cevat Akşit ile Hayat Dersleri programını ekranlara getiriyor olacak