Hüsna Köşger
Aşk-ı Memnu Halid Ziya Uşaklıgil tarafından 1899 yılında kaleme alınmış ve üç kez seyirci karşısına sunulmuştu. Türkiye'nin ilk dizisi olma özelliği de taşıyan 1975 versiyonunda; romanın geçtiği dönemde mini dizi olarak ekrana sunulan roman, 2008 yılında ise günümüz döneminde ve belli başlı değişiklikler olsa da romanın % 80'lik kısmına sadık kalınarak yeniden uyarlandı.
Tam iki sezon ekranda kalan bu proje, sosyal medyanın da etkisiyle halen gündemde. Ancak bunda daha çok, dizinin hemen hemen her yaz sezonunda seyircisiyle buluşmasının da etkisi oldukça yüksek.
Film versiyonu bile romanla değil 2008 versiyonuyla kıyaslanan bir uyarlamadan bahsediyoruz. Oyuncularının yıllar sonra buluşmaları dahi, magazin haberciliğinde oldukça dikkati çekiyor. Dijital platformlarda her yıl ilgiyle takip edilip yorum alıyor, Bihter karakteri için kurgusal ölüm tarihinde TT başlıkları oluşturuluyor.
Bütün karakterlerin psikolojik analizi incelikle yapılıyordu. Dizide sadece ana karakterlerin hikayelerine odaklanılmıyordu. Yan karakterlerin dahi iç dünyalarına girilip onlarla empati kurulması sağlanıyordu. Empati duygusunun yüksek oluşu da, herkesin kendisinden bir parça bulmasını sağlıyordu.
Müziğin hikaye anlatımındaki gücü her zaman kıymetlidir. Jenerik müziğinden tutun da, bir mutluluk anında kullanılan tematik müziğin dahi, hikayenin duygu geçimindeki gücü oldukça yüksekti.
Firdevs Yöreoğlu karakterini oynayan Nebahat Çehre'nin dizide giymiş olduğu kombinler, halen paylaşılıyor ve uygulanıyor. Tam 16 yıl önce çekilmiş bir dizi olsa da, bu durum seyirciye dekor ve kostümün zamansızlığı sayesinde hiç yansımıyor. Sanki dün çekilmiş bir iş izleniyormuş hissi veriyor.
Elbette cast başarısı da çok önemli... Roller için tercih edilmiş oyuncular, performanslarıyla karakterlerini ikonikleştirmeyi başarmış durumda. Cemile de Nihal de bugün sosyal medyanın en çok iğnelediği ama bir o kadar da sevdiği karakterler örneğin.