Hüsna Köşger
Filiz Akın kendisine; Türk sinemasında dört büyük kadın oyuncu arasında gösterildiği ve 'Yeşilçam'ın kolejli kızı' unvanını aldığı bir kariyer inşa etti. 1963 yılında başladığı oyunculuk serüvenini 1975 yılında sona erdiren fakat yıllar sonra yeniden setlere merhaba diyen sanatçının hayatında, belli başlı kırılma noktaları bulunuyor.
Filmlerinde çoğunlukla varlıklı ailelerin, sevdiğinden ayrılmak zorunda kalmış kızları rolleriyle kamera karşısına geçen Filiz Akın; kendi hayatında ise acı dolu hikayelere sahipti.
1943 yılında dünyaya gelen Akın'ın asıl adı Suna'ydı. Henüz 7 yaşındayken babası tarafından terk edilmişti. Bu nedenle hiçbir zaman bir baba-kız ilişkisini yaşamamıştı. Ankara Koleji'nde tamamladığı eğitiminin ardından bir seyahat şirketi acentesinde deniz kısmının şefi olarak çalışmaya başlamıştı. İyi derecede İngilizce ve Fransızca biliyordu ve İtalyanca'yı da öğrenmeye başlamıştı. Ankara Üniversite Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde Arkeoloji bölümünde okurken, hayatını değiştirecek o adımı atmıştı.
Artist adlı derginin açmış olduğu yarışmaya katılarak birincilik elde etmişti ancak gönlünde sinema oyuncusu olmak yoktu.
Akasyalar Açarken filmi için ilk olarak, o dönemde konservatuvar öğrencisi olan Hülya Koçyiğit düşünülmüştü. Ancak rol için küçük bulununca Memduh Ün, sinema artist yarışmasında birinci seçilen Filiz Akın'a teklif götürmüştü. Akın başta istemese de, daha sonra bu rolü kabul edecekti.
'Bay Sinema' olarak adlandırılan Türker İnanoğlu ile 1964 yılında evlenir. Oğlu İlker İnanoğlu'nun da dünyaya geldiği bu evliliği, 1974 yılında sona erer. Türker İnanoğlu bir yıl sonra, vefat edene kadar evli olduğu oyuncu Gülşen Bubikoğlu evlenmişti.
Bu durum üzerinden; Filiz Akın'ın Türker İnanoğlu'nun ihanetine uğradığı yönünde iddialar öne sürülmüştü. Filiz Akın ise, tüm bu iddialara ve yaşadığı ayrılığı bir kenara bırakarak Türker İnanoğlu'nun vefatını yayımlamış olduğu bir mesajla duyurmuştu.