HABER MERKEZİ
Özcan Deniz, gençlik yıllarında yaşadığı ve kariyerine yön veren unutulmaz bir anısını paylaştı. Henüz 19 yaşındayken Almanya'da mütevazı bir hayat sürdüğünü söyleyen Özcan Deniz, o gün yaşadıklarının tesadüf olmadığını belirtti.
Almanya'da cebinde hiç parası olmadığı bir gece şansının döndüğünden bahseden Deniz, yaşadıklarını anlattı.
"Yaşım 19. Almanya'dayım. Bir kız arkadaşım var. Bir de bir papağanım var. Bir odalı bir evde oturuyorum. Yılbaşı gecesi bir mark param yok. Hiç param yok ve moralim bozuk canım sıkıldı. Kızın annesi geldi. Sonra annesini yolcu etmek için aşağı apartmanın çıkışına gittim. Yukarıya çıktığımda papağanım telefon sesi çıkartmaya başladı. Anladım, telefon gelmiş. Daha önce gazinosunda çalıştığım bir arkadaşım telesekreterde notu: 'Özcan çabuk beni ara'" sözleriyle anlatmaya başlayan Deniz, o gece kaderinin değiştiğini söyledi.
Musa adında bir tanıdığı tarafından sahneye çağrıldığını belirten Deniz, binlerce kişiye şarkı söylemek zorunda kaldığını ve o anda salona giren Türkiye'den gelen bir şarkıcının kendisini keşfettiğini ifade etti.
O anları "Biz atladık gittik. Fakat sahne öyle bir yer ki spor salonu, 5 bin kişi var. İçeride kimsenin kimseyi anlaması mümkün değil uğultu var. Herkesi susturdum, orkestrayı susturdum. O dönemin çok meşhur bir şarkısı vardı: 'İki Gözüm İki Çeşme' diye. O sessizlikte ben onu okumaya başladım. Tam o sırada Türkiye'den gelen sanatçı yetişmiş içeri giriyor beni duyuyor. 'Kim bu çocuk?' diyor. 'Abi bir sanatçı sen hazırlan hemen git bak saat 12 oldu' 'Hayır, bana telefon bulun' diyor. Türkiye'yi arıyor sahneye uzatıyor 'Aradığınız sesi buldum' diyor. Karşı tarafta da 'Hemen al gel' diyor" sözleriyle dile getirdi.
Yaşadığı olayın bir rastlantıdan ibaret olmadığını söyleyen Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bu denklemin içinde benim papağanımı çıkar olmuyor, benim cebimde 10 mark para olsun ben evde yokum, yine olmuyor. Kar yağmasın, o uçak zamanında gelsin yine olmuyor. Ya da ben sahnedeyken tam adam içeri girdiğinde ben herkesi susturmayayım yine olmuyor. Bu bir kurgu değil de ne? Burada tesadüf diyebilir misin buna? Bir sürü şey bir araya geliyor ve şu an Özcan Deniz karşında. Yoksa ben Almanya'da işçi olarak çalışıyor olabilirdim hala, bilmiyoruz"