Kavuk alanları yargıladı mı? Derya Baykal o eleştirilere sessizliğini bozdu!

Geleneksel Türk tiyatrosunun bir temsili olarak devredilen İsmail Dümbüllü'nün kavuğu, bu zamana kadar hep erkek tiyatro oyuncularına verildi. Konuyla ilgili gelen soruya görüşünü bildiren Derya Baykal, ''Geleneği sürdüren bir kadına verilmemesi diye bir şey olamaz'' karşılığını verdi. Bu açıklaması sonrası sosyal medyada, kavuğu bu zamana kadar alan isimleri yargılıyor eleştirileri alan Baykal, gelen yorumlarla ilgili AKŞAM'a açıklamada bulundu.

HÜSNA KÖŞGER

Oyuncu Derya Baykal, Ahmet Mümtaz Taylan'ın Empati adlı programına konuk olmuş ve geleneksel Türk tiyatrosu adına verilen İsmail Dümbüllü'nün kavuğu hakkında açıklamalarda bulundu. Baykal, "İsmail Dümbüllü'nün kavuğu erkek midir?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Bence değildir. Bende de Erol (Günaydın) ağabeyin zenne kavukiyesi var. Erol Ağabey bana verdi. Ama ben burada böyle büyük bir kavuk olayı varken, gündeme hiç getirmedim. Ben de bunu birine teslim edeceğim. Belki de ikisi iki koldan ilerlerler ama o da bir kadına geçer. Geçecek de zaten. Ailesiyle birlikte karar vereceğiz buna. Bak 30 küsur yıl olmuş o kavuk bende olalı. Ben de onu vereceğim. Ama öbür kavuğun, geleneği sürdüren bir kadına verilmemesi diye bir şey olamaz."

Derya Baykal'ın bu açıklamaları sosyal medyada ses getirirken oyuncunun, bu zamana kadar kavuğu almış olan isimlere yönelik de üstü kapalı bir şekilde yargılama yaptığı yorumları da geldi.

DERYA BAYKAL'DAN ELEŞTİRİLERE CEVAP

AKŞAM'dan Hüsna Köşger'e açıklamada bulunan Derya Baykal, "Ben kimi yargılayabilirim? Ne münasebet, ne haddime" diyerek, çarpıtılan sözlerine şu ifadelerle açıklık getirdi:

"Özel bir sohbette söylediğimiz bir şey, buraya çekildi. Kötü bir şey de söylemedim. Ben niçin yargılayayım? Bir soru soruldu, soruya cevap verdim. Kimi yargılayabilirim? Ne münasebet, ne haddime! Bambaşka bir şey konuştuk orada. O aradan bir şey cımbızlanıp paylaşılınca, öyle oluyor tabii. Orada bir haber atlatma durumu var. Bana, 'Kavuk bir kadına da verilebilir mi' diye sordu ben de, 'Evet. Niye verilmesin' diyorum. Ama o gelenekten bir insan olması lazım. Tuluat, meddah geleneğinden tiyatrocu birine verilebilir, bunu anlatıyoruz. İnsanların bunu anlamaması için çok kıt olmaları lazım."