HABER MERKEZİ
Sanatçı İbrahim Tatlıses'in başvurusu üzerine oğlu Ahmet Tatlıses'e elektronik kelepçe takılmış ve hakkında uzaklaştırma kararı verilmişti. İbrahim Tatlıses, kararın açıklanmasının ardından Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği'ne çağrılmış ve elektronik izleme cihazını teslim almıştı.
Ahmet Tatlıses olay sonrası, sessizliğini bozduğu şu açıklamayı, sosyal medya hesabından yayımladı:
Babam İbrahim Tatlıses bir şeyler düşünmüş ve bunu uygulamış. Saygı duyuyorum. Aslında bundan bir sene önce Harbiye konserine çağırılmıştım. Kendisinin isteğiyle gittim. Ondan önce malum bir kaza olmuştu, oraya da gitmiştim. Oraya da çağrıldığımda koşa koşa gitmiştim. Bir seneye yakındır hiç görüşmüyoruz. Hiçbir haberleşme yok. Tamamen artık kopuk gibiyiz. Saygı duyuyorum, bir şey demiyorum. Onun kendi yaşantısı. Benim de bir yaşantım var. Ben de bir aile babasıyım. Bu olaylar oldu ama böyle bir kelepçe mevzusu çıktı. Ne gerekiyorsa tamamdır dedik. Kelepçemizi taktılar ayağımıza. Bir alet veriyorlar. Aslında kendisi İzmir'de, ben İstanbul'da yaşıyorum. Bir yaklaşma durumu da yok ama böyle bir karar alındı. Yaklaşık 3,5-4 senedir dava sürecindeyiz. Bu dava da aslında herkesin dediği gibi mal, mülk davası değil. Bakın bu yanlış anlaşılıyor. Bu yüzden aslında şu anda konuşuyorum.
Ne ailesinin ne de avukatının yaptığı bu konuşmadan haberlerinin olmadığını söyleyen Ahmet Tatlıses, "Şu anda, konuşmam gerektiğini hissediyorum. Bizim davamızda aslında mal, mülk diye bir şey yok. Malı, kardeşlerimi, ailemi koruma davasıdır bu" açıklamasında bulundu.
Ahmet Tatlıses, "Yani bir mallar geçiyor; televizyon kanalları, radyo kanalları, otobüs firması, tekstil firması, oteller, evler, Bodrum'da işte 48 daireli evler. Bunların hiçbiri yok. Zaten bunların hiçbiri kalmadı. Biz açgözlü bir aile değiliz. Çocukların hiçbiri öyle değil. Hepimiz işimizde, gücümüzdeyiz" dedi.
Tatlıses, "Biz görünmemeyi tercih edenlerdendik. Babamızdan duyardık ve gittiğimiz yol bize gurur verirdi. Evlermiş, arabalarmış, malmış, mülkmüş... Alan almıştır, giden gitmiştir, yaşayan yaşamıştır, yaşıyordur hala. Eyvallah, bir şey demiyorum. Ama bu konu çok üst üste abartıldı" ifadelerini kullandı.