Programın ilk bölümünde adaylık sürecine ilişkin de çelişkili ifadeler kullanan Kılıçdaroğlu, "Gidip de ben adayım demedim. Diğer liderler 'Sizin olmanız gerekir' diye düşünce ifade ettiler" şeklinde konuştu. Adaylığına karşı çıkarak masayı 4 günlüğüne dağıtan Akşener'e rağmen Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri şaşkınlık yarattı.
KENDİ KENDİNİ YALANLADI
Türkiye'de yıllardır hiçbir şey üretilmediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Gazetede Bursa'da bir firmanın çip ürettiği yazıyordu. İnanamadım. Fabrikanın genel müdürünü aradık, 'Siz gerçekten Türkiye'de çip üretiyor musunuz?' dedim. 'Evet' dedi. Gittim fabrikayı gezdim, olağanüstü güzel bir fabrika" diyerek adeta kendini yalanladı.
YÜKSEL TAŞKIN'I SAVUNDU
Kılıçdaroğlu, İzmir'den milletvekili adayı gösterdiği FETÖ'cü Taraf gazetesinin eski yazarı Yüksel Taşkın'ı da savunarak, "O gazetenin FETÖ yayın organı olduğunu bilseydi belki yazmazdı" ifadeleriyle hayrete düşürdü.
Bir başka skandala daha imza atan Kılıçdaroğlu, Kandil'deki teröristler ve HDP'li Sırrı Sakık'ın destek mesajlarının iktidar emriyle geldiğini iddia etti.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın özgürlüğünü savunmaya da devam eden Kılıçdaroğlu, "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" dedi.
Diyarbakırlı bir genç ise bölgedeki huzurun devamı için bu seçim sürecinde AK Partili olduğunu ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a oy verdiğini Kılıçdaroğlu'na iletti.
BAŞÖRTÜSÜNE HAKARETİNİ KABUL ETTİ
4 küçük ortağa Meclis'te 37 koltuk hediye etmesini de savunan Kılıçdaroğlu, "Yüzde 1'lik, yüzde 5'lik değil. Türkiye'nin geleceğini düşünerek inşa hareketi başlattık" ifadelerini kullandı. Geçmiş dönemde başörtüsüne "1 metrekarelik bez parçası" dediğini kabul eden Kılıçdaroğlu, "İnsanoğlu düşüncelerini sürekli geliştirir. Bu sözler doğrudur. 'Benim kusurum var, kabahat bana ait' diyerek helalleşme süreci başlattım" şeklinde konuştu.