Van'ın kaleleri tarihe bir ışık

Van, özellikle kaleleri ve kiliseleriyle zengin bir tarihi varlıklar listesi sunuyor.

Muhtemelen insanlığın en eski yerleşim yerlerine ev sahipliği yapan coğrafyalardan biri Van. Kent özellikle kaleleri ve kiliseleriyle zengin bir tarihi varlıklar listesi sunuyor. Van Kalesi kentte ilk görmeniz gereken yerlerden biri. Van Ovası'nda doğu-batı doğrultusunda uzanan kaya kütlesi üzerine inşa edilmiş.

KAYALARIN ÜZERİNDE

Kayalık 20-120 metre arasında değişen genişlikte, 1800 metre uzunluğunda ve 100 metre yüksekliğinde doğal bir kütleye sahip. Tuşba adıyla uzun süre Urartu Devleti'nin başkentliğini yapan şehrin kalesi, Urartu kralı I. Sarduri tarafından M.Ö.840-825 tarihleri arasında kurulmuş. Kalede Urartular'dan kalma Madır (Sardur) Burcu, Analı-Kız Açık Hava Tapınağı, I. Argişti, kurucular, Menua ve II. Sarduri kaya mezarları, Bin Merdivenler ile ana kayaya oyulmuş sur duvar yatakları ve sur duvarları bulunmakta. Kentte görmeniz gereken diğer bir önemli yapı ise Hoşap Kalesi. Hoşap Suyu'nun kuzeybatısında sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan kale, iç kale ile bunun kuzeyindeki dış kaleden oluşmakta. Geçmişi itibariyle Urartu Devleti'ne kadar uzanan kale, Osmanlı Devleti'ne tabi Mahmudi Beyleri'nin yaptırdığı şekliyle günümüze ulaşmış. İç kale giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre Mahmudi Süleyman Bey tarafından, H. 1052 (1643) tarihinde yaptırılmış. İçerisinde bugün bir cami kalıntısı ile köy evleri mevcut.

URARTU'NUN SON DÖNEMİ

Ayanis Kalesi de önemli tarihi noktalar arasında. Kale'de 1989'dan itibaren kazılar yürütülmekte. Kazılar sonucu elde edilen mimari ve diğer küçük buluntular sayesinde kaleyi tanımlamak mümkün olmuş. Bulunan çivi yazılı kitabesine göre, kale Argişti'nin oğlu Rusa tarafından M.Ö. 645-643 tarihleri arasında yaptırılmış. Kale, mimarisi ve küçük buluntuları yanında Urartu tarihinin son safhalarını aydınlatması açısından önem taşımakta.

ESER DOLU BİR MÜZE

Kentin tarihine ışık tutan en önemli yerlerden biri de kuşkusuz Van Müzesi. 1932 yılında yapılan bir depo binası Van Müzesi'nin ilk temelini oluşturmuş. Bölgede çok sayıda bulunan Urartu çivi yazılı zafer stelleri ile Akkoyunlu ve Karakoyunlulara ait koç ve koyun şeklindeki mezar taşları bulundukları yerlerden toplanarak söz konusu depo binasına nakledilmiş. Müzede; Urartular, Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Karakoyunlu ile Osmanlı dönemlerine ait eserler, sikkeler ve Van halk kültürüne ışık tutan etnografik eserler ziyaretçilerini beklemekte.

EN ÜNLÜ KİLİSE AKDAMAR

Kentte çok sayıda tarihi kilise de yer alıyor. Bunların en tanınmışı Akdamar. Akdamar Anıt Müzesi, Van'ın 50 km batısında, kıyıya yaklaşık 4 km uzaklıkta bulunan Gevaş ilçesinin sınırları dahilindeki Akdamar Adası'nda yer almaktadır. Adaya ulaşım, 15-20 dakikada Çumar Yarımadası'ndan kalkan teknelerle sağlanmakta. Dünyanın her yerinden ziyaretçisi olan Akdamar Anıt Müzesi, mimarisi ve dış cephelerindeki figürlü taş plastiği ile dikkat çekmekte. Müzeye batı ve güneyden birer kapı ile girilmekte. Yapının çevresi daha sonraki dönemlerde ilave edilen yapılarla kuşatılmış.

İNCİ KEFALİNDEN TANDIR BALIĞI

Van yemeğe düşkün olanların sevdiği şehirlerimizden. Zenginliğiyle ünlenen Van kahvaltısı da yolu buraya düşenlerin oturmadan geçmediği bir sofra. Kentte tandır balığı gibi buraya özgü başka lezzetler de var. Tandırların içinde pişirilen bu yemek, Van Gölü'nde avlanan inci kefaliyle hazırlanmakta. Bu nadide yemeğin tadına bakma fırsatı bulursanız, bu fırsatı tepmemenizi öneririz. Denemenizi önerdiğimiz diğer yöresel lezzetler ise şunlar: Kavurmalı Uşgun Ekşilisi, Kavut, Acem Köftesi, Van Baklavası, Kürt Köftesi, Van Pastası, Ciğer Köftesi, Murtuğa, Sergeser, Balkabağı Sarması, Etli Bostaniye Köfte, Van Çöreği, Ekşili, Kurut Aşı, Patates Mıhlası, Virik Çorbası ve Keledoş.