Milliyet
Rusya'ya yönelik SWIFT yaptırımı kararının yankıları devam ediyor. Rus ekonomisinin SWIFT'in yerine nasıl bir yol haritası izleyeceği, hangi alternatif sistemleri kullanacağı ve kripto paraların Rusya pazarında artışa geçip geçmeyeceği ise büyük merak konusu. Prof. Dr. Mehmet Şişman, Prof. Dr. Natalya Ketenci ve Prof. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, yaşananların Rusya için ekonomik felaket olduğunu söyleyerek, "Faiz kararı ateşi söndürmez" diyor.
SWIFT sistemi bankacılık sektörünün kalbini oluşturuyor. Yurt içi ya da yurt dışı bankalar arası döviz transferi yapabilen sistemin adı olan SWIFT sistemi küresel çapta büyük bir öneme sahip. Rusya'ya SWIFT yaptırımı kararı alınması hiç kuşkusuz dünya bankacılık sistemi için oldukça kritik bir öneme sahip. Bankacılığın dünyada tam olarak oturmadığını ve SWIFT'in önemli bir sistem olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Şişman, SWIFT olmadan dünyada bir yerden bir başka yere transfer yapılamayacağını vurguladı.
Rus ekonomisinin göründüğü kadar güçlü bir ekonomi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Mehmet Şişman, "Rusya, Ukrayna'yı işgal ettiğine pişman olabilir. Petrol kaynaklarının alternatifini Batı bulabilir, süreç hızlanabilir. Ruslar bu işten çok büyük bir kayıpla ayrılabilir" ifadelerini kullandı. Nükleer gücün Rusya'nın elindeki en büyük koz olduğunu savunan Prof. Dr. Şişman, "Bu bir çırpınış. Nükleer gücün dünyaya zarar verdiğini hepimiz biliyoruz. Rusya'nın bir çıkmaz sokağa girdiğini düşünüyorum ve bu çıkmaz sokaktan geriye dönüş zor gözüküyor" diye konuştu. Rusya'ya desteklerin giderek azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Şişman, "Rusya, Çin'e de İran'a da fazla güvenmemeli. ABD ile Çin arasında çok derin iktisadi bağlar var. Yani Rusya ve Çin arasında olduğundan daha fazla" dedi. Prof. Dr. Şişman, Batı'nın SWIFT yaptırımını aslında kullanmak istemediğini belirterek, "Bu karar alındıysa demek ki bıçak kemiğe dayanmış" diye konuştu.
SWIFT sisteminde işlem hızının çok yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, "Hatta abartarak ifade edersek ışık hızı veya ses hızı gibi denebilir" dedi. Prof. Dr. Onaran, "Ülkeler zaman, maliyet, hız ve güvenlik sağlayabilmek için ortak paydada bu sistemi kullanmaya karar verdiler" diye konuştu. SWIFT'in yurt içi ya da yurt dışı bankalar arası döviz transferi yapabilen sistemin adı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Natalya Ketenci de sistemin 1973'te kurulduğunu ve o zamanki adı Sovyetler Birliği olan Rusya'nın bu sisteme 1989 yılında dahil olduğunu hatırlattı. Rusya ile ticaret ilişkisi olan ülkelerin de bu krizden etkileneceğini söyleyen Prof. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, "Ancak bunun Rusya'nın beklemediği bir şey olduğunu söylemek çok iddialı olabilir. Ne demişler, hiçbir dans tek başına yapılmaz. Dansçılardan birinin cezalandırılması, kısıtlanması hem diğer dansçıyı hem de dansı etkiler" dedi.
Rusya'ya yönelik SWIFT yaptırımının bugüne kadar yapılmış en ağır yaptırım olduğunu söylemenin çok doğru bir yorum olmadığını belirten Prof. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, "Önümüzde bir İran örneği varken bu yorumu yapmanın biraz zorlama olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu. Prof. Dr. Natalya Ketenci ise bu kararın Rusya'nın bugüne kadar karşılaştığı en büyük yaptırım olduğu görüşünde. Bütün uluslararası transferlerin SWIFT üzerinden gerçekleştiğini hatırlatan Prof. Dr. Ketenci, 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak ettiği dönemde Avrupa ve ABD'nin Rusya'ya SWIFT yaptırım kararı almak üzerine konuşmaya başladıklarını ancak bugüne kadar somut bir adımın atılmadığını belirtti. Bu dönemde Rusya'nın ambargo ihtimalini ciddiye aldığını ve kendi sistemini geliştirmeye başladığını paylaşan Prof. Dr. Ketenci, "Geliştirilen sistem SWIFT gibi ama daha yüksek bir teknoloji değil. Hatta belki de daha aşağıda ve gelişmemiş bir sistem ama Rusya en azından kendi sistemini kurmayı başardı" dedi. Rusya'da yurt içinde kullanılan sistemin 2017'de tam olarak hayata geçirildiğini belirten Prof. Dr. Ketenci, "2010 yılında Rusya'da yurt içi transferlerin yüzde 80'i SWIFT sistemi üzerinden gerçekleşiyordu. Rusya'da geliştirilen sistemle birlikte 2021 yılında yurt içi transferler yüzde 20'ye kadar indi" diye konuştu.
Rusya içindeki alternatif yurt için sisteminin yabancı bankalara açık olduğunu ancak başka bankaların henüz bu sisteme dahil edilmediğini söyleyen Prof. Dr. Natalya Ketenci, sadece eski SSCB ülkelerinden Ermenistan, Belarus, Kazakistan ve Kırgızistan gibi ülkelerin bu sisteme katıldıklarını, 2017'den beri Rusya'nın yurt içi transferlerinde SWIFT'in artık çok daha az tercih edildiğini vurguladı. Rusya'nın Soğuk Savaş döneminden dahi çok daha güçlü bir krizle karşı karşıya kaldığını söyleyen Prof. Dr. Ketenci, ülkenin SWIFT'ten çıkmasıyla birlikte ticaret ve doğalgazın da küresel çapta etkileneceğine dikkat çekti. "Sadece Rusya değil Avrupa da etkilenecek. Mesela Rusya ve Avrupa arasında hiçbir ödeme yapılamayacak. Sadece doğal gaz değil başka ürünleri de satamayacak ya da satın alamayacak" diyen Prof. Dr. Ketenci, Çin Yuanı'nın kullanıldığı Çin'deki CIPC sisteminin SWIFT kadar olmasa da Rusya için bir alternatif olabileceğine işaret etti. Prof. Dr. Ketenci, "Rusya alternatif olarak bu sistemi kullanarak farklı ülkelere ödeme yapabilir ya da ödeme alabilir ancak yine de ticarette büyük kayıplar vermesi kaçınılmaz" yorumunda bulundu. Yaşananlardan ötürü Rus ekonomisinin negatif etkileneceğini söyleyen Prof. Dr. Natalya Ketenci, "Negatif kelimesi az bile, felaket olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu. Visa ve MasterCard gibi kartların Rus vatandaşlar tarafından yurt dışında kullanılamayabileceğine işaret eden Prof. Dr. Ketenci, "Turistler yurt dışına gittikleri zaman bu kartları kullanamayacak. Rusya SWIFT'ten çıkarılma ihtimaline karşılık daha önce yavaş yavaş da olsa Çin çıkışlı UnionPay kartlara geçiş yapmaya başlamıştı. Alternatif aramaya çalışıyorlar" dedi. Rusya'da bankacılık sisteminde izlenecek yeni yol haritasının mecburiyetten ötürü hızlı bir geçiş olacağını söyleyen Prof. Dr. Ketenci, "SWIFT'ten çıkan Rusya'nın Visa ve MasterCard yerine Çin ya da Japon kartlarını kullanabilmelerine izin verilecek mi, bunu da ilerleyen dönemde göreceğiz. Eğer bu ülkeler Batı'dan korkarlarsa o zaman tabii ki Rusya için kötü bir tablo söz konusu olur" diye konuştu. Rusya'nın dünyadaki en büyük beş SWIFT kullanıcısından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ketenci, "Rusya'da alternatifler azalınca çok az ürün olacak. Buna bağlı olarak fiyatlar artabilir. Fiyatlar artınca enflasyon da beraberinde artışa geçebilir. Rusya'daki negatif ekonomik tablo devam edeceğe benziyor" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın alternatif sistem bulma konusunda hazırlıksız yakalandığını söylemenin romantiklik olacağını söyleyen Prof. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, "Rusya'nın yaşayacağı en önemli kayıp zaman maliyetinin yaratacağı etki olabilir" diye konuştu. Prof. Dr. Onaran, "Örneğin SWIFT kullanılmadığı için iki günde giden para artık iki günde gitmeyecek. Böyle olunca hızdan kaybedilmiş olunacak. Gecikme yaşandığı için karşı taraftaki inanılırlık ve güven kaybedilecek ve stratejik duruş da bozulmuş olacak. Aksamaları gönderme olunca başka alternatifler aranmak zorunda kalınacak. Bu tek taraflı bir dans olmadığı için her iki tarafı da ilgilendirecek ama cezalı olan Rusya olduğu için Rusya bunun bedelini bir tık daha fazla yüklenecek" ifadelerini kullandı. Savaşın uzun vadede bir kazananının olmadığının altını çizen Prof. Dr. Onaran, "Özellikle bankacılık işlemlerinde gecikme pek kabul edilemez. Hız çok önemlidir. Güvenilirliği etkiler. Gecikmeler bankalar arası işlem piyasasını etkileyecek" diye konuştu.
Peki SWIFT sisteminden daha önce çıkartılan ülkeler oldu mu? Rusya bu sistemden ilk çıkartılan ülke mi? Prof. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, "Örneğin İran. Bu ülkede de sıkıntılar yaşanmıştı. Ambargoyu uygulayanların bekledikleri gibi yeterli derecede negatif sonuç elde edip edemediği bence tartışmalıdır" diye konuştu. İran ve Rusya'nın farklı kulvarlarda olsalar dahi işbirliği yapacak yakınlıkta olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Onaran, "Bu tarz yaptırımlar Çin, İran, Hindistan ve Rusya gibi ülkelerin güçlerini birleştirmelerine olanak sağlayabilir. Bu durum da küreselleşmenin olgunlaştığı ve yeni ekonominin tüm araçlarının yerleştiği dünya haritasındaki hakim güç bloklarını değiştirmenin işareti olabilir" yorumunda bulundu.
Tıpkı Prof. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran gibi İran örneğini hatırlatan Prof. Dr. Natalya Ketenci, "Rusya ilk değil. Daha önce İran 2012 yılında SWIFT sisteminden çıkartıldı. İran aralarında Küba, Ekvador, Venezuela ve Nikaragua gibi ülkelerin olduğu başka bir sistem kullanmaya başladı. Dört yıl sonra 2016 yılında tekrar SWIFT sistemine dahil oldu İran ancak bu kez de iki yıl sonra 2018'de tekrar çıkartıldı" dedi. Yaptırım yüzünden İran'ın ekonomisinin pozitif bir şekilde etkilenmediğini söyleyen Prof. Dr. Ketenci, Kuzey Kore'nin de nükleer testlerden ötürü 2017'de SWIFT'ten çıkartıldığını hatırlattı. "Kuzey Kore açık bir ülke değil. Dış ticareti olmadığı için ne kadar etkilendiğini bilmiyoruz ama ben fazla etkilendiklerini düşünmüyorum" diyen Prof. Dr. Ketenci, "Ama Rusya gibi dışarıya açık bir ülkeye bu yaptırımlar büyük bir kayıp getirecek. Sadece Rusya değil Rusya'nın partnerleri, Avrupa ve ABD'de de bir sürü kayıp yaşanacak" diye konuştu.
Peki Rusya'nın SWIFT sisteminden çıkartılmasının Türkiye açısından nasıl etkileri olabilir? Prof. Dr. Zahide Ayyıldız Onaran, Türkiye'ye pek çok açıdan etkisi olacağı görüşünde. Türkiye'nin geçmişteki başarılı stratejilerin örnek alması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Onaran, "Montrö, Lozan ve İkinci Dünya Savaşı'ndaki başarılı yaklaşımlarımızı örnek alarak bir yol haritası çizilmesi ve bir çözüm bulmak gereklidir" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Mehmet Şişman da Türkiye'nin dolaylı yoldan etkileneceği görüşünde. Ukrayna ve Rusya arasında önemli bir 'tarım savaşı' yaşandığını savunan Prof. Dr. Şişman, "Sadece petrol ya da doğalgaz değil. Ben ortada ciddi bir tarım savaşı olduğunu düşünüyorum. Ukrayna'da üretilen buğday ve arpa dikkat çekici. Ülkenin çok büyük ihracat potansiyeli var. Buğday çok stratejik bir ürün" diye konuştu. Tarihsel olarak Cumhuriyet ve Osmanlı döneminde Türkiye'nin önemli bir denge unsuru olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şişman, "Olumlu bir etki de var. Örneğin Türkiye'nin jeostratejisi yükseliyor. Bunu iyi kullanmak bizim elimizde" dedi. Türk şirketlerin Ukrayna'da 50 milyar dolara yakın yatırımı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Şişman, "Bu iş uzarsa sadece petrol ya da doğalgaz değil buğday ve arpa fiyatları da bizi vurur" dedi.
Ne kadar yaptırım olursa olsun Türkiye'nin Rusya'dan kolay kolay vazgeçemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Natalya Ketenci, "Vazgeçerse eğer bizim için büyük bir kayıp olur" diye konuştu. Çin'deki SWIFT alternatifi CIPC sisteminin Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Amerika kıtasına pek çok farklı ülkeden 1189 bankanın dahil olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ketenci, Çin'deki CIPC sistemine Türkiye'nin üye olmadığının bilgisini verdi. Türkiye'nin bu süreçten tıpkı dünyanın geneli gibi olumsuz etkileneceğini savunan Prof. Dr. Ketenci, "Türkiye için olumsuz etkilere öngörüyorum. Bu bir global kriz. Sadece Rusya'ya dokunan bir kriz değil. Gelişmiş ülkeler bu krizden etkilenecek" diye konuştu. Enerji alanında büyük bir krizin yaşanacağını söyleyen Prof. Dr. Ketenci, "Zaten Avrupa'da enerji krizi başladı. Şimdi daha da artabilir" dedi. SWIFT'in dünyadaki en güvenli sistem olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ketenci, "Unutmamamız gerekir ki SWIFT en güvenli sistem. Çünkü hacker'lara karşı güvenlik çok iyi sağlanıyor. Çin'deki sistemin ne kadar güvenli olduğunu bilmiyoruz" diye konuştu.
Rus merkez bankasının faiz artırımı kararı son günlerde çok sık konuşuluyor. Rusya Merkez Bankası, 1050 baz puan artışla politika faizini yüzde 9.5'ten yüzde 20'ye çıkardı. Piyasalarda şok etkisi yaratan bu hamleyi nasıl yorumlamak gerekiyor? Prof. Dr. Natalya Ketenci, "Çok yüksek bir faiz oranı olarak dikkat çekici. En son 2014'te yüzde 17 seviyesindeydi. Son yılların en yüksek faiz oranı bu" dedi. Rusya'nın bu hamleyi yapmak zorunda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ketenci, rublenin dolara karşı desteklenmesi için bu adım atılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ketenci, "Şu anda dolara talep inanılmaz arttı Rusya'da. Rublenin ilgi çekebilmek için faiz artırımı yapıldı" dedi. Faiz artırıldığı zaman enflasyonun da daha fazla artabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ketenci, "Krediler artıyor, kredilerin fiyatları artıyor. Ekonomi için zorlayıcı bir durum" yorumunda bulundu. 'FAİZ KARARI ATEŞİ SÖNDÜRMEZ' Peki kripto paralar Rusya'da alternatif bir yöntem olarak daha çok yaygınlaşabilir mi? Kripto paralarda kimliğin belli olmadığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Şişman, "Kripto şifreler ve sözleşmesi ya da hukuku yok. Çok sorun çıkar. Kayıt dışına yakın bir ödeme olur bu" uyarısında bulundu. En popüler kripto paraların başında gelen Bitcoin'in son dönemde artışta olmasına rağmen düşüşte olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şişman, "Pratik ve güvenilir bir ödeme yöntemi değil" yorumunda bulundu. Rus varlıklarının erimeye başlayacağını söyleyen Prof. Dr. Şişman, "Faiz kararı ateşi söndürmez. Güven kaybı çok büyük. Fil girdi mağazaya. Uzun sürecek bu iş" diye konuştu. Batı'nın ortak bir tavır aldığını ve Rus ekonomisinin düşüşte olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şişman, "Rezervleri bile blokeli şu anda. Ekonomik sorunlar aşılamaz boyuta gelebilir. Ticaret hacimleri düşecek" dedi. Dünya ekonomisi daralsa dahi Rus ekonomisinde daha çok daralma yaşanacağını belirten "Eğer Rusya, Ukrayna'dan çekilirse durum değişebilir" dedi.
KRİPTO PARALAR SWIFT'İN YERİNİ TUTAR MI?