Taşyaran Vadisi büyüleyici güzelliğiyle insanı hemen etkisi altına alan bir yer. Uşak-İzmir Karayolu üzerinde şehir merkezine yaklaşık 45 km uzaklıkta olan vadi; su, rüzgâr ve tektonik hareketler sonucu oluşmuş. Vadiyi kaplayan ve zeminden başlayarak farklı renklere bürünen kayalar, bir ressamın renk paleti gibi görünüyor. Taşyaran Vadisi'ne özgü bitki örtüsü ve jeolojik oluşumlar, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanından gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmekte. Batı Anadolu'nun iç kesimlerindeki dağların suyuyla beslenen Gediz Nehri, Taşyaran Vadisi'nin dahil olduğu Gediz Havzası'nın bu kesiminde ilginç oluşumlara imza atmış. Su, vadide kayaları yararak, jeolojik açıdan çok ilginç ve özel bir kanyon oluşturmuş. Akarsuyun binlerce yılda aşındırarak şekillendirdiği girintili çıkıntılı, dantelimsi oluşumlar heykeltıraşlara ve ressamlara ilham verecek güzellikte. Taşyaran Vadisi Tabiat Parkı'nda piknik alanları, seyir terası, gözlem kulesi, tuvaletler, kamelyalar, büfe ve çay kahve içebileceğiniz yer bulunmakta. Girişten sonra Taşyaran Vadisi'ne inmek için doğal yapıya uygun taş merdivenlerden aşağı inebilirsiniz. Vadi, yaklaşık 2 bin 500 metre uzunluğunda bir yürüyüş güzergahına sahip.
EN BÜYÜK İKİNCİ KANYON
Dünyanın en büyük ikinci kanyonu olarak bilinen Ulubey Kanyonu kentin doğal güzelliklerinden bir diğeri. Kanyon üzerinde bulunan cam teras sayesinde eşsiz kanyon manzarasının ve doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz. Kanyon boyunca antik dönemlerden kalma su kanalları, kaya mezarları ve mağaralar seyredebilirsiniz. Ayrıca Hristiyan Montanizm tarikatının merkezi olan Pepouza Antik Kenti de kanyonun içerisinde. Ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğrayan kanyon, son zamanlarda doğa fotoğrafçıları ve düğün fotoğrafçıları için popüler bir mekan haline geldi.
Ulubey'de konumlanan Blaundus antik kenti de görmeniz gereken yerlerden biri. Derin vadilerle çevrili bir yarımada üzerinde yer alan tarihi kentin önemli yapıları arasında kale, tapınaklar, tiyatro, stadyum ve kaya mezarları bulunmakta. Helenistik dönemde inşa edilen kuzey surlarının giriş kapısı kemeri, darphane bölümleri, idari binalar sur duvarlarının bazı bölümleri, İon tarzındaki mabet kentin ortasında yer alan ve Roma İmparatoru Claudius'un mabedi, yalnızca bir tarafında oturma kademeleri olan stadyum örnek olarak verilebilir. Önemli kentin güney yamacında bulunan tiyatro kalıntıları ile hemen yanı başında bulunan kaya mezarları da görülmeye değer yapılar.
KARUN HAZİNELERİNİ MÜZEDE KEŞFEDİN
Uşak Arkeoloji Müzesi'ni görmeden dönmemelisiniz. Müze 2018 yılında teşhir ve tanzim çalışmalarının bitmesiyle tren istasyonu mevkiine taşınarak modern müzeler arasında yerini aldı. Burada 43 bin koleksiyon ve 2000 eser sergilenmekte. İlk kat Uşak sınırları içerisinde bulunan arkeolojik eserlere, 2. kat para ve paranın tarihine, 3. kat ise Lidya Dönemi'ne ve Karun Hazineleri'ne ayrılmış. Karun Hazineleri'nin en değerli parçalarından biri olan "Kanatlı Denizatı Broşu" burada sergileniyor.
GİZEMLİ MEZHEBİN BULUNDUĞU KENT
Kanyonun içerisinde yer alan Montanizmin ortaya çıktığı merkez, Frigya bölgesinde bulunan "Pepouza" kenti idi. Yazılı kaynaklara göre kent bir Bizans manastırına sahipti. Manastırda, üç katta altmıştan fazla oda, yemekhane, şapel, mutfak, haç şekilli Bizans grafiti, Bizans çanak çömlekleri bulunmuştur. Ayrıca, Ulubey Kanyonunun doğu kısmında bulunan kaynak suyu, Clandras su kemerinin yardımıyla 2,5 km mesafeden, büyük bir yerleşim yeri olduğu düşünülen Pepouza kentine getirilirdi.