Turkcell Platinum Black Alem Podcast'in konuğu Arzu Kaprol: Geleneğin geleceğe dönme halini biz inşa edeceğiz

Turkcell Platinum Black katkılarıyla gerçekleşen ALEM Talks Podcast'in yeni konuğu Arzu Kaprol oldu. Kaprol tasarım serüvenini, sürdürülebilirliğe bakışını paylaştı.

Turkcell Platinum Black katkılarıyla gerçekleşen ALEM Talks Podcast'e Arzu Kaprol konuk oldu. Kariyer yolculuğuna dair merak edilenleri paylaşan Kaprol mesleğinde önem verdiği noktaları, "Tekstil sektöründe üreten bir kişi olarak hangi malzemeyi hangi koşullar altında, hangi coğrafyada, nasıl bir toprakta, hangi değer sistemleriyle ürettiğimizi çok önemsiyorum.'' sözleriyle anlattı.

SEKTÖRE HIZLI BİR GİRİŞ YAPTIM

Tasarım yolculuğuna Mimar Sinan Üniversitesi'nde başlayan Arzu Kaprol tekstil sektörüne adım atma sürecini, "Yolculuğum Mimar Sinan Üniversitesi'yle beraber başlıyor. Üniversiteyi bitirip Paris'te de kısa dönem bir eğitim aldıktan sonra İTHİB yarışması, ardından Beymen Academia'nın büyük ödülüyle çok genç yaşta ödüllendirildim ve sektöre çok hızlı bir giriş yaptım. 21 yaşın bütün heyecanı, acemiliği, cesareti ve çılgınlığıyla beraber ödülün akabinde kendi şirketimi kurdum ve böyle başladı. 21-22 yaşlarındaydım ve Beymen mağazalarında kendi ismimle koleksiyonum satılıyordu. Kazandığım ödülün bir parçasıydı ve bu harika bir tecrübeydi.'' sözleriyle ifade etti.

25 yıldır tasarım dünyasında yer aldığını belirten Arzu Kaprol, tecrübenin kıymetine de değindi: "10 yıl boyunca Network ve Que markalarının kreatif direktörlüğünü yaptım. Bu çok önemli bir tasarım, üretim, pazarlama süreçlerinin tecrübesini gerektiriyor. Muazzam bir ekiple harika işler yaptık. Bu ekibin bir parçası olmaktan hep çok gurur duydum. Bunun dışında Paris Moda Haftası'nın hayatıma kattıkları da çok özel. Orada açılan ofis, Paris Moda Haftası'nda defileler yapmış olmak çok kıymetli. New York'ta MoMA'da defile yapmak ise hiç unutamayacağım en kıymetli anılarımın başında geliyor. Bergdorf Goodman'ın dört vitrininde birden Arzu Kaprol tasarımlarının yer almış olması da tasarım yolculuğumda yeri büyük olan tecrübelerimdendir."

YERELİ ÇOK ÖNEMSİYORUM

Arzu Kaprol, "Yaklaşık beş altı yıldır sürdürülebilirlik üzerine çok çalışıyorum. Yaklaşık üç buçuk dört yıldır da tamamen Türk kumaşlarına döndük. Yani ithal hiçbir kumaş kullanmıyoruz. Çok kıymetli bir şey. Yereli çok önemsiyorum. Yerelden geleceğe taşıyabileceğimiz çok önemli şeyler olduğuna inanıyorum. Çünkü geleneğin geleceğe dönme halini ancak biz inşa edeceğiz. Bahsettiğim daha romantik bir gelenekselcilik değil. Gelecekten, astronot kıyafetleriyle uğraşan bir tasarımcı bakış açısıyla bunu söylüyorum. Dolayısıyla geleneğin çözümlenmesi gereken çok önemli bir kısmı var ve bu coğrafyada bunun çok güzel birikmiş bir hali mevcut. Yerli kumaşı o kadar önemsiyorum ki örneğin pamuğu bile alırken önemli olan sadece organik olması değil. 'İthal mi, yerli pamuk mu?' diye soruyorum. Ege Bölgesi pamuğuysa alıyorum. Adı sürdürülebilirlik olsun diye ama dünyanın öbür köşesinden gelmiş, tamamen petrokimya ürünü polyester bir kumaşı kullanmayı doğru bulmuyorum.'' cümleleriyle yerelin ve sürdürülebilirliğin öneminin altını çizdi.

YAŞAMA DAİR SORUN ÇÖZME HALİ

Tasarım yolculuğunda öğrendiklerini ve farkındalıklarını dile getiren Kaprol, "Her disiplindeki tasarım aslında yaşama dair bir problem çözme mekanizmasını geliştirir. Bu, iplikleri, çileleri çözmek gibi. Ben de hayatı kıyafetler üzerinden okuma yolunu seçtim. Bilerek ya da bilmeyerek ama bu ilerlediğim yolda kıyafetleri yapma hali bana önce kendime dair sonra da yaşama dair, insana dair çok şey öğretti. Kendimizle kurduğumuz ilişki, bedenimize verdiğimiz değer, onu gösterme halimiz ya da bakma halimiz, koruma halimiz. Çünkü bazen o kadar fark etmiyoruz ki bizlerin bedenleri, biricik olan ruhumuzu taşıyor ve tasarımcılar olarak biz de bu biricikliği giydiriyoruz. Böyle baktığın zaman sadece bir kıyafet yapıyor olmuyorsun.'' şeklinde düşüncelerini ifade etti.