Gün içerisinde fincanlarca tüketilen ve yokluğu hemen fark edilen kahveler çoğu insanın hayatın vazgeçilmez bir parçası. Innsbruck Üniversitesi, kahveler üzerinden bir araştırma yaptı. 1000'den fazla yetişkinin katılımıyla yapılan anketin sonuçları ise şaşırtıcı oldu.
Sputnik Türkçe'nin haberine göre; Innsbruck Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen ve Appetite dergisinde bulguları yayınlanan çalışma, sade, sütsüz ve şekersiz kahve tercihi ile sadist ya da psikopatik eğilimler arasında ilişki olduğunu tespit etti.
1000'den fazla yetişkinin katılımıyla yapılan anketin sonuçlarını veri alan araştırmada, katılımcılara yeme içme konusundaki tercihleri soruldu. Katılımcılar daha sonra sadizm, narsisizm ve psikopati gibi antisosyal kişilik bozukluklarının değerlendirildiği bir dizi teste tabi tutuldu. Yürütülen çalışma, acı tatların tercih edilmesinin psikopatik davranışlarla ilişkili olduğunu ortaya koydu.
Araştırmada, acı yiyecek tercihi ile 'gündelik sadizm', yani başkalarına orta düzeyde acı çektirmekten zevk alma eğilimi arasında bağlantı olduğu fark edildi. Öte yandan çalışma, yalnızca sade kahve tercihiyle sözgelimi kişilik bozuklukları arasında ilişki kurmuyor; turp, kereviz ve tonik suyu tüketen katılımcıların da antisosyal özellikler sergileme olasılığının daha yüksek olduğu görüldü.
Araştırmacılar Christina Sagioglou ve Tobias Greitemeyer, bu kişilik bozuklukların acı tatları fazlaca seven insanlarda 'kronik hale gelebileceğine' ve onların daha kötü karakterlere sahip olmalarına yol açabileceğini ifade etti.
Daha önce bu türden yeme içme alışkanlıklarıyl psikopatik eğilimler arasındaki ilişkiyi ortaya koyan çok sayıda çalışma yapılmıştı.