İHA
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Eski Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev, "Kırım'a el uzatmak ülkemize karşı bir savaş ilanıdır. Eğer bunu bir NATO ülkesi gerçekleştirirse, bu tüm Kuzey Atlantik ittifakıyla 3. Dünya Savaşı anlamına gelir" dedi.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Eski Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev, Ukrayna'nın, Kırım'ı geri alma konusundaki arzusunu sürekli dile getirdiğini ve buna karşılık Batılı ülkelerinde Ukrayna'nın toprak bütünlüğünden yana tavır almasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Rusya'nın, böyle bir girişime doğrudan karşılık vereceğini belirten Medvedev, "Kırım bizim için Rusya'nın bir parçasıdır. Kırım'a el uzatmak ülkemize karşı bir savaş ilanıdır. Eğer bunu bir NATO ülkesi gerçekleştirirse, bu tüm Kuzey Atlantik ittifakıyla 3. Dünya Savaşı anlamına gelir. Tam bir felaket" açıklamasında bulundu.
FİNLANDİYA VE İSVEÇ'E GÖZDAĞI
Ukrayna, Finlandiya ve İsveç'in, NATO'ya katılma ihtimalinin kendileri için oluşturacağı risklerden bahseden Medvedev, "Bizim için Ukrayna'nın NATO'ya katılması, Finlandiya ve İsveç'in katılmasından çok daha tehlikeli. Bu ülkelerle geçmişte iyi ilişkilerimiz vardı. Şu anda toprak anlaşmazlığımız yok. Ancak, İsveç ve Finlandiya topraklarımıza yakın komşularımız. Böyle bir duruma karşı misilleme önlemlerimizi alacağız. Bu sınırları güçlendirmemiz gerekecek. Baltık'ın nükleer olmayan statüsü geçmişte kalacak. Kara birliklerimiz ve donanmamız kuzey yönlerinde artırılacak. İskender hipersonik füzelerimizin ve nükleer silahlı savaş gemilerimizin kendi evlerinin eşiğinde olması iyi bir ihtimal değil" diyerek NATO'ya katılım başvurusu yapan 2 ülkeye gözdağı verdi.
LİTVANYA SORUMLU TUTULACAK
Letonya'nın eski İçişleri Bakanı Maris Gulbis'in Avrupa ve NATO'nun, Rusya'nın, Avrupa kıtasındaki tek toprağı olan Kaliningrad'ı, Rusya'dan almaya hazır olduğu yönündeki açıklamalarına cevap veren Medvedev, "Görünüşe göre zararlı bir şeyler içmiş" diyerek muhatabıyla ilgili alaycı ifadeler kullandı. Medvedev ayrıca Kaliningrad'tan, Rusya'ya demiryolu taşımacılığına kısıtlama getiren Litvanya'ya da tepki gösterirken, bu karardan doğrudan Litvanya'nın sorumlu olacağını belirtti.