Meta sözlü savunma yaptı! Rekabet Kurulu'ndan WhatsApp ve Facebook'a para cezası talebi!

Eski ismiyle Facebook yeni ismiyle Meta şirketi Rekabet Kurulu'na sözlü savunma verdi. Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle, WhatsApp ve Facebook'a 4054 sayılı Kanun'un 6'ncı maddelerini ihlal edip etmediklerinin tespitine yönelik olarak soruşturma açıldığını söyledi. Veri paylaşımının 2016 yılında başladığı tespit edildi.

Instagram, Facebook ve WhatsApp'ı çatısı altında toplayan Meta, Rekabet Kurulu'na sözlü savunmada bulundu. Toplantıya, Meta ve paydaş şirketlerinin temsilcileri ile Rekabet Kurulu uzmanları katıldı. WhatsApp kullanıcılarına getirilen veri paylaşma zorunluluğu ile ilgili Meta'ya 4054 sayılı 'Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla soruşturma açıldı.

Toplantı Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle başkanlığında yapıldı. Küle, toplantıda, Rekabet Kurulu kararıyla MetaPlatforms Ireland Limited (eski unvanı Facebook Ireland Limited), WhatsApp LLC ve Madoka Turkey Bilişim Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında 4054 sayılı Kanun'un 6'ncı maddelerini ihlal edip etmediklerinin tespitine yönelik olarak soruşturma açıldığını söyledi.

Yazılı savunma sürecinin tamamlanmasının ardından, yapılan sözlü savunma toplantısının, internetten ve kurum salonlarından izlenebildiğini belirten Küle, Kurulun, şirketin savunmasının ticari sır içeren kısmının gizli oturumda dinlenmesi talebini kabul ettiğini bildirdi.

Küle, gizlilik içeren bölümlerin savunmalar tamamlandıktan sonra dinleneceğini dile getirerek, sözü soruşturma heyetine bıraktı.

VERİ PAYLAŞIMININ 2016 YILINDA BAŞLADIĞI TESPİT EDİLDİ

Soruşturma Heyeti Temsilcisi, soruşturma açılması kararının akabinde edinilen ve taraflarca sunulan bilgilerden WhatsApp ile Facebook Inc. arasındaki veri paylaşımının 2016 yılında başladığını belirterek, "WhatsApp vasıtasıyla elde edilen verilerin diğer Facebook Inc. şirketleriyle paylaşılması yönündeki uygulamaların 2016 yılından beri devam ettiği, ayrıca söz konusu veri paylaşımının, verinin sadece WhatsApp'tan diğer Facebook Inc. şirketlerine aktarılması ile sınırlı kalmadığı, Facebook Inc. şirketlerinden herhangi biri tarafından elde edilen verinin de WhatsApp tarafından kullanılabildiği, dolayısıyla veri paylaşımının iki ve hatta çok yönlü gerçekleştiği anlaşılmıştır." bilgisini paylaştı.

Yürütülen soruşturma kapsamında Facebook'un kendi iştirakleri arasında süregelen veri paylaşımının 4054 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesini ihlal edip etmediğinin incelendiğini vurgulayan temsilci, soruşturma kapsamında ayrıca güncelleme vasıtasıyla WhatsApp kullanıcılarına getirilmesi planlanan ve WhatsApp hizmetinin kullanımının devam edebilmesi için veri paylaşılmasına rıza gösterilmesi, eş deyişle 'kabul et ya da terk et' (take it or leave it) şeklindeki şartın 4054 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesi kapsamında rekabeti sınırlandırıp sınırlandırmadığının değerlendirildiğini anlattı.

Soruşturma Heyeti Temsilcisi, yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucu Madoka Turkey Bilişim Hizmetleri Ltd. Şti'nin inceleme konusu faaliyetlerin sunumunda herhangi bir rolünün bulunmadığı, dolayısıyla iş bu soruşturma çerçevesinde değerlendirilen iddialar bakımından herhangi bir sorumluluğunun olamayacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Facebook Inc., Facebook Ireland Limited ve WhatsApp LLC'den oluşan Facebook ekonomik bütünlüğünün, kişisel amaçlı sosyal ağ hizmetleri, tüketici iletişim hizmetleri ve çevrim içi görüntülü reklamcılık hizmetleri pazarlarında hakim durumda olduğu, Facebook'un iş bu rapor kapsamında temel hizmetler olarak adlandırılan Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger hizmetlerinden topladığı verileri birleştirmek suretiyle kişisel amaçlı sosyal ağ hizmetleriyle çevrim içi görüntülü reklamcılık hizmetleri pazarlarında faaliyet gösteren rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak ve pazara giriş engeli yaratmak suretiyle rekabetin bozulmasına yol açtığı ve dolayısıyla 4054 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesini ihlal ettiği, bu nedenle Facebook'a 'Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik' hükümleri uyarınca idari para cezası verilmesi gerektiği, belirtilen ihlali sonlandırmak ve pazardaki etkin rekabetin tesis edilmesini temin etmek için Facebook'un, temel hizmetler olarak adlandırılan Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger hizmetlerinden toplanacak olan verilerin birleştirilmesine son vermesi ve bu verileri teknik olarak ayırması, her bir temel hizmet kapsamında elde edilen verinin kullanımını, yalnızca ilgili temel hizmetin iyileştirilmesi ve aynı hizmet kapsamında sunulan çevrim içi reklamcılık pazarı bakımından kullanılabilir olacak şekilde sınırlandırması, elde edilen veriyi, ayrı bir veri tabanında saklaması gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşıldı."

"GÜNCELLEMENİN AMACI DAHA FAZLA NETLİK VE ŞEFFAFLIK SAĞLAMAKTI"

Meta Temsilcisi, WhatsApp tarafında bir güncelleme olacağının Ocak 2021 itibarıyla kamuyla paylaşıldığını belirterek, bu güncellemenin amaç ve etkisinin yanlış anlaşıldığını savundu.

Güncellemeyle WhatsApp'ın veri uygulamalarına ilişkin kullanıcılara daha fazla netlik ve şeffaflık sağlanmasının amaçlandığını dile getiren Meta Temsilcisi, şeffaflık örneklerine değindi.

Temsilci, hizmet şartlarının kullanıcılar için daha anlaşılır hale getirilmesinin hedeflendiğine dikkati çekerek, "Kullanıcıların her zaman kullanmamayı seçebileceği WhatsApp'ın isteğe bağlı olan, iş, mesajlaşma hizmet ve özellikleri hakkında ek bilgiler sağlanıyordu. Belirli isteğe bağlı olan WhatsApp ve Facebook entegrasyonuyla daha güncel örnekler sunuluyordu." dedi.

Sözlü savunmayı 4 başlık altında yapacaklarını ifade eden Meta Temsilcisi, küresel faaliyetleri değerlendirdiklerini, güncellemenin özelinde Türkiye'nin bulunmadığını, güncellemenin de küresel olduğunu ifade etti.

Kurul üyeleri, "Bu, Türkiye ve diğer ülkelerde başladı, Avrupa'da uygulanmadı. Buna tepki de daha çok Türkiye'den, Brezilya'dan ve Hindistan'dan geldi. Bu politika, biraz 'Önce burada deneyelim de sonra diğer ülkelerde uygulayalım' mı şeklindeydi?" sorusunu yöneltti.

Meta Temsilcisi ise "Küresel faaliyetlere bakıyoruz, küresel faaliyetleri değerlendiriyoruz. Güncellemelerin de özelinde Türkiye bulunmuyordu. Güncelleme de aslında küresel bir uygulamaydı. Dolayısıyla aynı bahsettiğiniz farklı farklı ülkelerde de güncelleme hayata geçecekti. Özellikle Türkiye'nin önceliklendirildiği bir uygulama olmadığını söylemek isterim." yanıtını verdi.

Güncellemenin kendisinin bir rekabet ihlali yaratmadığını dile getiren Meta Temsilcisi, güncellemenin temel bir iddianın parçası durumunda olduğunu, güncellemenin kendisinin bir rekabet ihlali yaratmadığının soruşturma raporunda görüldüğünü kaydetti.

Kurulun, soruşturmaya ilişkin nihai kararını 15 gün içinde vermesi bekleniyor. Karar, daha erken alınması durumunda Rekabet Kurumunun internet sitesinden duyurulacak.