AA
Bugün de İstanbul'un fethinin 600'üncü yıl dönümüne atfettikleri vizyonlarının önemli unsurlarından biri olacağına inandıkları 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'nı paylaşmak istediğini dile getiren Başkan Erdoğan, "Ülkemizin merkezinde bulunduğu yükselen Avrupa-Asya-Afrika ticaret üçgeni bizim için özellikle ulaştırma alanında büyük fırsatlar barındırıyor. Bugün 12 milyar ton olarak gerçekleşen dünya ticaret hacminin 2030 yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ulaşması bekleniyor. Birleşmiş Milletler halen yüzde 50'si kentte yaşayan dünya nüfusu için bu oranın 2050 yılında yüzde 70'e çıkacağına işaret ediyor." diye konuştu.
"LONDRA'DAN PEKİN'E SİBİRYA'DAN GÜNEY AFRİKA'YA"
Dünyada ulaşıma yönelik talebin 2050 yılında iki katına çıkacağının anlaşıldığını söyleyen Başkan Erdoğan, "Küresel ticaretteki bu gelişmelere bakan vicdan sahibi herkes ülkemizin ulaştırma alanında son 20 yılda attığı adımların ne kadar önemli ve isabetli olduğunu kabul edecektir. Türkiye, Londra'dan Pekin'e, Sibirya'dan Güney Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyanın lojistik süper gücü haline gelme yolunda ilerlemektedir. Nitekim diğer ülkeler de ortaya çıkacak potansiyelden mümkün olan en yüksek payı almak için yatırımlarına hız vermeye başlamıştır." dedi.
ABD'nin 2 trilyon dolarlık, Çin'in ise 559 milyar dolarlık altyapı yatırımları planladıklarının bilindiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin ise 2003 yılından 2021 yılı sonuna kadar 5 ana sektörde yaptığı 172 milyar dolarlık yatırımla bu konuda şimdiden oldukça mesafe katetmiş bir ülke olduğuna işaret etti.
Temel önceliklerinin hep ekonominin üretim gücünü desteklemek olduğunu, yaptıkları yatırımlar sayesinde Türkiye'nin üretimini 1 trilyon doların üzerinde arttırmayı başardığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yatırımlarla yarısı da yeni olmak üzere 18 milyona yakın insanımızın istihdamını sağlayan ekonomik sonuçlar ürettik. Yine bu yatırımlarla milli gelirimize 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk. Yarına hazırlanırken odak noktamıza insan, veri ve yük hareketliliğini yerleştirdik. Bu unsurları lojistik, mobilite, dijitalleşme ekseninde yeni ulaşım yaklaşım ve uygulamalarıyla birlikte ele alarak adımlarımızı atıyoruz. Akıllı otoyolların inşası bu uygulamalardan biridir." dedi.
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'nı veriye dayalı, ortak aklı önemseyen, topluma kulak veren bir anlayışla hazırladıklarını belirten Erdoğan, öncelikle güncel sosyo-demografik arazi kullanımı, ulaştırma sistemleri, altyapı ve turizm verilerine göre bir ihtiyaç analizi yaptıklarını ifade etti.
Yük ve yolcu taşımacılığında emisyon salınımını azaltma hedefli, çevreci ve akıllı ulaşım sistemlerinin öne çıktığı senaryolar geliştirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Sürdürülebilir senaryoda demir yolu yatırımlarımız artık ön plana çıkmıştır. Esasen yıllarca kaderine terk edilmiş demir yollarımızı zaten önemli ölçüde yeniden canlandırılmıştık. Mevcutların tamamını yenilediğimiz demir yolu hat uzunluğumuzu 10 bin 959 kilometreden 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Hedefimiz bu rakamı 2053'te 28 bin 590 kilometreye taşımaktır." diye konuştu.
Bunun için Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'nda demir yollarına özel bir yer verdiklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Demir yollarının yolcu taşımacılığındaki payını yüzde 1'den Avrupa ortalamasının da üzeri olan yüzde 6,2'ye çıkartmakta kararlıyız. Bu da halen 19,5 milyon olan demir yolu yolcu sayımızın 2035 yılında 145 milyona, 2053'te ise 270 milyona ulaşması demektir. Yük taşımacılığımızın yüzde 4'e denk gelen 38 milyon tonu demir yoluyla gerçekleştirilmektedir. Amacımız 2053 yılında 440 milyon ton yükün demir yolu ile taşınmasını sağlayarak yaklaşık yüzde 22 seviyesine ulaşmaktır. Yurt dışı yük taşımacılığında da demir yolunun payını 10 kat artırmayı planlıyoruz. Hızlı tren hatlarını 2053 yılına kadar yaygınlaştırarak bu sistemle birbirine bağlı il sayımızı 8'den 52'ye çıkartacağız. Yolcu ve yük taşımacılığında kara yolu payının azaltılması, ulaşımdan kaynaklı karbon emisyonunun düşürülmesine de ciddi katkılar sağlayacaktır."
Başkan Erdoğan, yeni yatırımlarla kara yolu hizmet düzeyini de en üst seviyeye çekerek daha kesintisiz ve konforlu bir ulaşım tesis edeceklerini belirtti ve "Son 20 yılda bölünmüş yol ağımızı 6 bin 100 kilometreden 28 bin 650 kilometreye, otoyol ağımızı 1714 kilometreden 3 bin 633 kilometreye zaten bildiğiniz gibi çıkarmıştık. Hedefimiz, 2053'e geldiğimizde bölünmüş yol ağımızı 38 bin kilometreye, otoyol ağımızı ise 8 bin 325 kilometreye yükseltmektir." dedi.
Limanların hem taşımacılık modlarının entegre edilmesi hem de uluslararası ulaşım koridorlarını özellikle birbirine bağlamak bakımından giderek daha da önem kazandığına dikkati çeken Erdoğan, "Önümüzdeki yıl limanlarımızdan 255 milyon tona yakın yük taşıması yapılacağı öngörülürken bu rakamın 2053 yılı için yaklaşık 421 milyon ton olması planlanmaktadır. Bu amaçla halen 217 olan liman tesisi sayımız 2053 yılında 255'e çıkartılacaktır. Kanal İstanbul Projesi ise İstanbul Boğazı'nda yaşanan gemi trafiğinin azaltılması ve ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklı gücünün artırılması bakımından kritik ehemmiyete sahiptir." diye konuştu.
HAVALİMANI SAYISI 61'E YÜKSELECEK
Kanal İstanbul projesi ise boğazdaki gemi sayısının azaltılması ve ülkenin jeopolitik konumu açısından büyük öneme sahiptir.
Türkiye, hızla büyüyen ekonomisinin ve turizmini destekleyen 56 havalimanına sahiptir. Önümüzdeki yıllarda bu sayı 61'e yükselecek. Bayram sonrası Rize-Artvin havalimanının da açılışını yapıyoruz.
Yıllık 210 milyon olan hava taşımacılığı, 2053'te 344 milyona çıkacaktır. Ulaştırma ve haberleştirme sektörünün 2053'e katkısı 1,94 trilyon dolar ile yaklaşık yatırımın 10 katına çıkacaktır. Amacımız bu süreç sonunda ülkemizin gelişmiş ülkeler arasında yerini almasıdır.