Dün itibarıyla Terkos yüzde 10.82, Alibey Barajı ise yüzde 16.67 su seviyesine indi. Terkos Barajı'ndaki su seviyesinin yüzde 16'nın altına düşmesi ise son derece riskli. Uzmanlar, su azaldıkça zemindeki çamurların musluklardan akan suya karışabileceğini ifade ediyor.
Kirli sudan kurtulmak için fazlaca karbon, klor maddesi kullanılması gerekiyor. Bu maddelerin aşırı kullanımı da halk sağlığına zarar veriyor.
KOKULU KİRLİ SU TEHLİKESİ
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre; İstanbul'un çeşitli ilçelerinde yaşanan su kesintileriyle birlikte barajlardaki su seviyesindeki ciddi düşüş uzmanları korkutuyor. Özellikle Avrupa yakasına su sağlayan Terkos ve Alibey barajlarındaki su seviyesine dikkat çeken İBB Meclisi Çevre, Yenilenebilir Enerji ve İklim Değişikliği Komisyon Başkanı Sadullah Hasanoğlu, "Terkos ve Alibey barajlarındaki su miktarı kişi başı 4 litrenin altına düştü. 25 Eylül itibarıyla Avrupa yakasında barajlardaki ortalama doluluk oranı yüzde 7,9 kişi başına düşen su miktarı 3,99 m3 seviyesine indi" dedi.
YENİ SU KAYNAĞI ÜRETMEDİLER
İstanbul'da nüfusun yüzde 65'inin yaşadığı Avrupa yakasına işaret eden Hasanoğlu, "İBB 2019-2023 döneminde İstanbul'un ihtiyacını karşılayacak yeni bir su kaynağı üretmedi. 1 ton, 1 litre, 1 bardak bile yeni su kaynağı ortaya çıkarılamadı. İstanbul artık mevcut su kaynaklarını verimli kullanmak mecburiyetinde" diye konuştu.
KİRLİ SU RİSKİ KAPIDA
Uzmanlar, özellikle Terkos Barajı'nda seviye düştükçe kirli ve kokulu suyun evlere girebileceği uyarısında bulundu. Kirli suyla mücadele için fazlaca karbon ve klor maddesi kullanılması gerekirken, bunun da ayrıca zararlı olabileceği ifade ediliyor.