Kimse orada ne olduğunu bilmiyor! Tapınak Şövalyeleri'nden Harry Potter'a kadar uzanan gizemli saray

Tapınak Şövalyeleri'ne kadar dayanan tarihi yapısı ve ihtişamlı görünüşü ile dikkat çeken Quinta da Regaleira Sarayı görenleri kendisine hayran bırakıyor. Gizemli yapısı ile öne çıkan saraydaki yerin altına doğru inşa edilen kule gizemini koruyor.

Portekiz'de bulunan ve UNESCO Dünya Mirası kapsamında korunan Quinta da Regaleira Sarayı gizemli görünüşü ile dikkat çekmeyi başarıyor. Portekiz'deki bu esrarengiz sarayın ünlü yazar J.K Rowling'e, Harry Potter serisini yazarken ilham verdiği de söyleniyor.

Harry Potter serisinin yazarına bile ilham verdiği söylenen sarayın yüzyıllar boyunca birçok sahibi oldu. Yıllarca tapınak şövalyelerinin gizli toplantılarına hizmet ettiği bilinen bu kulenin içinde neler yaşandığını tam olarak kimse bilmiyor.

BİRÇOK SAHİBİ OLDU

Milliyet'in haberine göre; sarayı bugünkü bilinen haline getiren kişi 20. yüzyılın başında Portekiz'in ünlü böcek bilimcisi Carvalho Monteiro oldu. Monteiro sarayı satın alarak İtalyan mimar Luigi Manini'ye sarayı baştan yaptırdı. Belki de tüm değişimler sarayın son sahibi Carvalho Monteiro sayesinde oldu.

TAPINAK ŞÖVALYELERİNİN MEKANI OLDU

Carvalho Monteiro, Katolik bir askeri tarikat olan Tapınak Şövalyeleri'ne derin bir ilgi duyuyordu. Sarayı satın alan Monteiro, Luigi Manini'den yenileme esnasında sarayın içinde Pagan ve Hristiyan sembollerine yer vermesini istedi.

Yenileme çalışmasının ardından saray zamanla tapınakçı adayların kabul törenlerinin başlangıç noktası haline geldi.

KİMSE ORADA NE OLDUĞUNU BİLMİYOR

Yıllarca tapınak şövalyelerinin gizli toplantılarına hizmet ettiği bilinen bu kulenin içinde neler yaşandığını kimse bilmedi. Bu toplantılar artık aktif bir şekilde yapılmıyor. Ancak Quinta da Regaleira'da bir zamanlar gizli toplantıların yapılıyor olması ve kulenin gizemli hali, ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü ve görmeye de devam ediyor.

BAŞKA BİR DÜNYAYA AÇILIYOR

Regaleira Sarayı'nın bahçesinin büyüklüğü, mimarisinin garipliği de oldukça göze çarpıyor. Kendinizi ansızın bir 'kulenin dibinde' bulabileceğiniz Quinta da Regaleira size gizemli dünyanın kapılarını aralıyor. Quinta da Regaleira'nın bahçesi ve sarayın bulunduğu yerin altı gizli geçitler ve labirentlerle dolu.

DÜNYA MİRASI LİSTESİNDE

Gotik mimari örneğini yansıtan kule bugün bile hâlâ büyük ilgi görüyor. Dışarıdan bakıldığında sahip olduğu ürkütücü görüntü kendisine hayran bırakmak için yeterli. Tapınak şövalyelerinin ardından başka gizli örgütlere de kapılarını açan bu kule UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor.

HARRY POTTER'A İLHAM VERDİ

Sarayın bahçesinde bulunan tersine kule kadar sarayın kendisinin de gizemli bir yapıya sahip olduğu bilinen bir gerçek. Özellikle duvarlarında çok sayıda sembol ve simgenin yer aldığı Quinta da Regaleira Sarayı birçok esere de ilham oldu.

Öyle ki Portekiz'deki bu gizemli sarayın ünlü yazar J.K Rowling'e, Harry Potter serisini yazarken ilham verdiği de söyleniyor.

EN SON 1998 YILINDA RESTORE EDİLDİ

En son 1998 yılında restore edilen saray halkın ziyaretine yine aynı yılda açıldı. Beş kattan oluşan sarayda tüm katları ziyaret etmek mümkün.

TAMAMEN DOĞAL BİR OLUŞUM

Dünyanın bir diğer ucunda ise buna benzer bir oluşumdan bahsetmek mümkün. Ancak biri insan eliyle yapılmışken diğeri tamamen doğal bir oluşum. Kuzey Kutbu'nun en derinlerinde Sibirya'da tam 17 tane devasa krater keşfedildi. Sebebinin ne olduğuyla ilgili uzmanların birkaç fikri var, araştırmalar sürüyor. Ancak bu oluşumda ilgili en önemli detay çukurların bir başka dünyaya açıldığının düşünülüyor olması. Tıpkı Quinta da Regaleira Sarayı'nın bahçesindeki yeraltı kulesi gibi Sibirya'da yerleşim olmayan bir bölgede büyük oyuklar meydana geldi.

Kuzey Kutbu'nda, Sibirya'da donmuş toprağın yüzeyinde devasa bir çukur daha keşfedildi. Görenleri hem endişeye hem de hayrete düşüren bu çukurun yeraltında yaşanan bir patlama sonucu oluştuğu düşünülüyor. Tesadüfen fark edilen devasa çukur, mevcut topraklar için ise büyük bir tehdit. Kuzey Kutbu'nun ortasındaki bu deliğin nasıl ve neden oluştuğuna dair araştırmalar devam ediyor.