Aksam.com.tr
Muhammed Fatih Karabulut
Brezilya Atlantik Ormanı'nda yeni bir hayvan türüne rastlandı. Nesli tehlike altında olan bu yeleli tembel hayvanın kafasın tıpkı bir Hindistan cevizi gibi. İlk olarak 1811'de keşfedilen yeleli tembel hayvan türüne ait olduğu düşünülen bu hayvanlar şaşırtıcı bir dış görünüşe sahip.
Aksam.com.tr'nin IFLScience'dan aktardığı habere göre; Brezilya Atlantik Ormanı, kafaları tıpkı hindistancevizi gibi görünen iki ayrı tembel hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Bu kıyı ormanının küçük bir bölgesinde bulunan yeleli tembellerin daha önce tek bir türü temsil ettiği düşünülüyordu ancak bu keşif kuzey kesimindekilerin güneydekilerden genetik olarak farklı olduğunu ortaya çıkardı.
Hayvanlardan birisinin kafası diğerinden daha fazla Hindistan cevizini andırıyor. Araştırmacılar, bunun sebebinin ise koruma içgüdüsünden geldiğini, bir hayvanın diğerinden daha fazla zorluklarla karşılaştığını ortaya koyuyor.
Yeleli tembel hayvan (Bradypus torquatus) ilk olarak 1811'de tanımlandı ancak İngiliz zoolog John Edward Gray 1850'de Bradypus crinitus adını verdiği ikinci bir tür keşfettiğini iddia etti. Taksonomistlerin Gray tarafından tanımlanan örneğin aslında B. torquatus olduğu konusunda hemfikir olmalarıyla, iddiaları daha sonra reddedildi, ancak yeni çalışma B. crinitus'un gerçekten var olduğunu kanıtladı.
Araştırmacılar, bazıları kuzeydeki Bahia ve Sergipe eyaletlerinden, geri kalanı güneydeki Rio de Janeiro ve Espírito Santo'dan gelen 24 yeleli tembel hayvanın morfolojik bir analizini yaptı. Kuzeydeki muadilleriyle karşılaştırıldığında, güney tembellerinin daha düz kafatasları, daha yuvarlak çeneleri ve daha geniş elmacık kemikleri vardı.
55 yeleli tembel hayvanın genetik analizi daha sonra güney ve kuzey grupları arasında "önemli genetik farklılık" olduğunu ortaya çıkardı. Toplu olarak kalıtsal bir mitokondriyal gen grubunu inceleyen araştırmacılar, iki popülasyonu ayıran 86 mutasyon adımı belirlediler ve bu farklılığın yaklaşık 4.24 milyon yıl önce meydana geldiğini hesapladılar.
Endişe verici bir şekilde, araştırmacılar, her iki türün de işgal ettiği habitatların "ciddi şekilde parçalanmış" olduğunu ve her ikisinin de "tehdit altında" olarak sınıflandırılmasının muhtemel olduğunu belirtiyor.
Çalışma, Journal of Mammalogy'de yayınlandı .