HABER MERKEZİ
Türkiye, insansız hava araçları ve milli muharip uçağı KAAN ile küresel savunma pazarında yükselişini sürdürüyor. Eurasian Times'ta yayımlanan kapsamlı analizde, Türk savunma sanayisinin kısa sürede kaydettiği ilerlemenin Türkiye'yi küresel ihracat liginde ilk 10'a taşıyabileceği vurgulandı.
Dünya son on yılda çok daha tehlikeli bir döneme girerken, savunma harcamaları Soğuk Savaş'tan bu yana görülmemiş seviyelere ulaştı.
Birleşmiş Milletler verilerine göre 2024'te küresel harcamalar 2.7 trilyon dolara yükseldi. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, bu rakamın önümüzdeki 10 yılda yıllık yüzde 9.37 büyümeyle 6.6 trilyon dolara ulaşacağını öngörüyor.
Bu ortam Türkiye için önemli fırsatlar doğuruyor. Analize göre ülkede 3.500'den fazla savunma şirketi faaliyet gösteriyor, 1.400 proje yürütülüyor ve bu projelerin toplam değeri 100 milyar doları aşıyor.
BAYRAKTAR TB2 KÜRESEL LİDER
Eurasian Times, Baykar'ın geliştirdiği SİHA'ların bu yükselişte kritik rol oynadığına dikkat çekti. Baykar, 2018'den bu yana küresel dron pazarının yüzde 65'ini elinde tutuyor. Bayraktar TB2, 34'ten fazla ülkeye ihraç edildi. 2023'te şirket gelirinin yüzde 90'ı ihracattan sağlanırken toplam ihracat 1.8 milyar dolara ulaştı. Drone ihracatı, Türkiye'nin 5.5 milyar dolarlık savunma ihracatının üçte birini oluşturdu.
SIPRI verilerine göre Türkiye, 2020–2024 döneminde küresel silah ihracatında 11'inci sıraya yükselerek yüzde 1.7 pay aldı. Bu oran, 2015–2024 döneminde yüzde 103'lük artış anlamına geliyor.
KAAN: ORTA DOĞU'NUN YILDIZ PROJESİ
Analizde, Türkiye'nin bir diğer yıldız projesinin KAAN beşinci nesil savaş uçağı olduğu belirtildi. Endonezya ile 48 uçaklık anlaşma imzalanırken, Suudi Arabistan, BAE ve Pakistan'ın da projeye ilgi gösterdiği aktarıldı. KAAN'ın özellikle F-35 alamayan Orta Doğu ülkeleri için cazip bir alternatif olduğu ifade edildi.
KÜRESEL GÜÇ EKOSİSTEMİ
Türkiye'nin Baykar, Aselsan ve Roketsan gibi dev firmalarla güçlü bir savunma ekosistemi kurduğuna dikkat çeken Eurasian Times, bu yükselişin yalnızca ihracat rakamlarıyla sınırlı olmadığını vurguladı. Analize göre, Türkiye savunma teknolojilerindeki ilerlemeyle diplomasi, prestij ve bölgesel güç dengelerinde de etkisini artırıyor.
Sonuç olarak, Türkiye'nin doğru strateji ve projelerle önümüzdeki yıllarda küresel silah ihracatında ilk 10 arasına girmesinin güçlü bir ihtimal olduğu değerlendirildi.