İstiklal Marşı kaç yaşında, ne zaman yazıldı? İstiklal Marşı'nın kabulü kutlama mesajları ve sözleri...

Bugün Türkiye'nin ana ulusal sembollerinden biri olan ülkenin milli marşı İstiklâl Marşı'nın kabulünün yıldönümü. İstiklâl Marşı'mız 12 Mart 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edilerek onaylandı. Peki, İstiklal Marşı kaç yaşında, ne zaman yazıldı? İşte İstiklal Marşı'nın kabulü kutlama mesajları ve sözleri...

İstiklal Marşı'nın kabulü kutlama mesajları ve sözleri yoğun olarak araştırılıyor. İstiklal Marşı'nın kabulünün yıldönümü vesilesi ile aramalar hız kazandı. Peki, İstiklal Marşı nedir, ne zaman yazıldı? İstiklal Marşı hangi savaştan sonra kabul edildi? İşte İstiklal Marşı'nın kabulü kutlama mesajları ve sözleri...

İSTİKLAL MARŞI KAÇ YAŞINDA, NE ZAMAN YAZILDI?

Bugün İstiklal Marşı'nın kabulünün 103. yıl dönümü.

İstiklal Marşı, 12 Mart 1921 tarihinde kabul edildi.Osmanlı Devleti, bir milli marşa sahip değildi. Ancak 1.Dünya Savaşı sonucunda Anadolu'nun işgal altında bulunduğu günlerde, halkın heyecanını sürekli tutmak ve vatan millet sevgisini vurgulamak için bir milli marş yazılması fikri ortaya atıldı. Bu fikir, diğer ülkelerin marşları olduğu ve bu nedenle Türk milletinin de bir marşı olması gerektiği düşüncesiyle de destek buldu. Bunun üzerine "memleketin ve milletin genel durumu" nu yansıtacak bir milli marş belirlenmesi için Milli Eğitim Bakanlığınca ödüllü bir yarışma düzenlendi. Ödül 500 liraydı.

Yarışmaya katılanlardan istenen, Kurtuluş Savaşı'nın anlamını ve milletin bağımsızlık isteğini dile getirecek bir marş yazmalarıydı. Yarışmaya 724 şiir katıldı. Ancak hiçbir şiir milli duyguları ifade etmek için yeterli bulunmamıştı.Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver), yakın arkadaşı ve dönemin ünlü şairi, Burdur milletvekili Mehmet Akif ERSOY'dan İstiklal Marşı'nı yazması için mektup aracılığıyla özel bir talepte bulundu. Çünkü Hamdullah Suphi Bey'e göre böyle bir şiiri ancak Mehmet Akif yazabilirdi. Çünkü Akif'in Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden Çanakkale Şehitlerine yazdığı şiir, bunun en net göstergesiydi.

Mehmet Akif, böylesi bir marşı para için yazmayı kabul etmediğinden söz konusu yarışmaya katılmamıştı. Ona göre böyle bir hizmete maddi bedel karıştırılmamalıydı.Nihayetinde Hamdullah Suphi Bey, Mehmet Akif'in çekincelerini gidermeyi başardı ve onu bir şiir yazmak konusunda ikna etti.

Mehmet Akif'in "kahraman ordumuza" ithafıyla başlayan şiiri, Büyük Millet Meclisinin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda yani 2.İnönü Savaşı'nın hemen öncesinde, oy çokluğuyla milli marş olarak kabul edildi.

41 mısra ve 12 kıtadan oluşan İstiklal Marşı; bağımsızlık, savaş, medeniyet, inanç, maneviyat, cesaret, kahramanlık ve umut gibi temalar üzerine örülmüştü.

Mehmet Akif o gün kendisini tebrik edenlere "Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın" diyerek cevap verecekti.

İstiklal Marşının ilk bestesi, Ali Rıfat ÇAĞATAY'a ait olan ve 12 Mart 1924'te kabul edilen besteydi.

Günümüzde kullanılmakta olan beste ise, 1930 yılında, dönemin Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Osman Zeki ÜNGÖR tarafından yapıldı.

İSTİKLAL MARŞI İLE İLGİLİ SÖZLER

Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. (Mehmet Akif Eroy)

Mehmet Akif Ersoy, yürekleri çelikleştiren İstiklal Marşı'nı yazmak suretiyle, İstiklal Harbi'nin manevi cephesinde dövüşen kahramanlardan biri olmuştur.

Akif'in en büyük meziyeti, her mısrasını inanarak yazmış olmasındadır. Onun içindir ki İstiklal Marşı, hiçbir babayiğit tarafından benzeri yazılamayan alev gibi bir şiirdir. (Peyami Safa)

Türk milleti tarihe damgasını İstiklâl Harbi ile vurdu. İstiklâl Harbi İstiklâl Marşı'nın temin ettiği mantık ve iradeyle kazanıldı.

Peyami Safa İstiklal Marşı gibi bir milletin hafızasına her mısrası atalar sözü haysiyetiyle mal olan, büyük günlerinde bir ağızdan haykırılan, en perakende ve şaşkın ruhları bile tek bir müdafaa aşkı ve iradesi içinde bir araya devşirerek ayağa kaldıran millî vasfına tam layık bir şairimiz çıkmadı.

Türk milleti tarihe damgasını İstiklâl Harbi ile vurdu. İstiklâl Harbi İstiklâl Marşı'nın temin ettiği mantık ve iradeyle kazanıldı. (İsmet Özel)

O şiir bir daha yazılmaz.. Onu kimse yazamaz.. Onu ben de yazamam.. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur... Allah bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın!.. ( M. Akif Ersoy )

Mehmet Akif Ersoy, yürekleri çelikleştiren İstiklal Marşı'nı yazmak suretiyle, İstiklal Harbi'nin manevi cephesinde dövüşen kahramanIardan biri olmuştur.

İstiklal Marşı, Türk Milletini ortak değerIerde buIuşturan eşsiz bir eser.

İstiklali, hürriyeti, ruhu anIatır bu marş benimse.

Türk gençliği, unutma! İstiklal Marşı korkma diye başlar!

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.

Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Mehmet Akif Eroy

İSTİKLAL MARŞI'NIN 10 KITASI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...

Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.

Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.

Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın...

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:

Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!

Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,

Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,

Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;

O zaman yükselerek arsa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!