İsrailli generalden ''sekizinci cephe'' itirafı: Türkiye hesapları zorluyor

Jerusalem Post'ta yayımlanan analizde, İsrailli emekli General Giora Eiland Türkiye'nin artan askeri ve diplomatik gücünün Tel Aviv için stratejik bir tehdit haline geldiğini belirtti. Eiland, Ankara'yı İsrail'in güvenlik gündeminde “sekizinci cephe” olarak tanımlayarak, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Suriye'deki etkisinin dengeleri zorladığını vurguladı.

Merve Hacıkeleşoğlu

İsrailli emekli general Giora Eiland'ın Jerusalem Post'ta kaleme aldığı son yazıda, Türkiye'nin artan bölgesel etkisinin İsrail açısından ciddi bir stratejik kaygı kaynağına dönüştüğü vurgulandı.

Eiland, Tel Aviv yönetiminin güvenlik gündeminde Türkiye'nin "sekizinci cephe" olarak görülmeye başlandığını yazdı.

"İSRAİL'İN HESAPLARINI ZORLUYOR"

Jerusalem Post'ta yayımlanan değerlendirmede Eiland, Türkiye'nin yalnızca askeri kapasitesiyle değil, diplomatik hamleleri ve çok katmanlı dış politikasıyla da İsrail'in güvenlik hesaplarını zorladığını belirtti.

İsrail'in 7 Ekim 2023 sonrası tanımladığı yedi ayrı tehdit alanına ek olarak, Ankara'nın uzun vadeli ve çok boyutlu bir meydan okuma sunduğunu ifade etti.

"TÜRKİYE BÖLGESEL GÜCÜNÜ PEKİŞTİRİYOR"

Eiland'a göre Türkiye, Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Kafkasya'da izlediği denge politikalarıyla bölgesel gücünü pekiştiriyor.

Yazıda, Türkiye'nin güçlü donanması, savunma sanayii hamleleri ve sahadaki etkinliğinin, askeri kapasitenin siyasi hedeflerle uyumlu biçimde kullanılmasının somut bir örneği olduğu kaydedildi.

Doğu Akdeniz'e özel vurgu yapan Eiland, Türkiye'nin deniz gücü ve hareket kabiliyetinin İsrail'in enerji ve güvenlik planlamalarında belirleyici bir unsur haline geldiğini yazdı.

DENİZ ABLUKASINA DİKKAT ÇEKTİ

Suriye başlığının Ankara–Tel Aviv hattında kritik olduğuna işaret eden İsrailli general, Türkiye'nin Suriye'de artan nüfuzunun ve olası bir deniz ablukasının İsrail'in en çok çekindiği senaryolar arasında yer aldığını ifade etti.

Eiland ayrıca, Türkiye'nin farklı küresel ve bölgesel aktörlerle eş zamanlı ilişki kurabilme yeteneğinin İsrail'de yakından izlendiğini belirterek, Ankara'nın kriz dönemlerinde dahi diplomatik manevra alanını koruyabilmesinin "zorlayıcı bir avantaj" sağladığını dile getirdi.

Yazının sonunda Eiland, İsrail'in kısa vadeli çatışmalara odaklanırken Türkiye gibi kalıcı ve güçlü aktörleri göz ardı etmemesi gerektiğini savundu.