Sabah
7 Ekim'den bu yana İsrail ablukasında bulunan Gazze'de sivil halka hiçbir güvenli alan bırakılmıyor.
İsrail saldırıları nedeniyle evleri yıkılan Filistinlilerin sığındığı hastaneler, okullar ve mülteci kampları ağır bombardımana tabi tutuluyor.
El-Ehli Baptist Hastanesi'de büyü bir katliama imza atan İsrail, şimdi de Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa Hastanesi de dahil 20 hastanenin tahliye edilmesini istiyor.
HASTANE TAHLİYESİ FACİAYA NEDEN OLUR
Hastanelerin boşaltılmasının bir facia olacağına işaret eden Gazze Şifa Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Başkanı Mohammed Habeb, "4 bin 500 şehit oldu bugüne kadar.
13 bin yaralımız var. Yaralananların yüzde 70'i çocuklar. Bazıları ise ailelerini kaybetmiş vaziyette.
Gazze'de her ay 4 bin yeni doğan bebek oluyor. Hastanemizde bakıma muhtaç yeni doğmuş bebekler var.
İlaçlar bitmek üzere, elektriği mazottan karşılaşıyoruz. Fakat onlar da bitiyor.
Çarşamba gününe kadar enerji kaynakları girmezse çocuklar ölecek.
Sadece onlar değil, ağır yaralanalar, entübe edilen hastalar ölecek. Eğer enerji kaynaklarına ulaşamazsak." dedi.
40 BİN SİVİL KAMPÜS ÇEVRESİNDE KALIYOR
İsrail yönetiminin hastaneyi boşaltmalarını istediğini söyleyen Dr. Habeb, "Az çok ilacımız var. Lakin bitmek üzere.
Hastanemizin boşaltılmasını istediler. Biz kabul etmedik. Bizim şuan hastanemizde 750 yaralı var.
Biz bu çocukları ve yaralıları nereye göndereceğiz? Vuracaksınız vurun dedik Yapacak bir şey yok. Şifa Hastanesi Gazze'nin en büyük hastanesi.
Nereye göndereceğiz bu yaralılar. 550 yatak kapasitesi var. Koridorlarda tedavi ediyoruz. Evi barkı olmayanlar da bizde kalıyoruz.
Yaklaşık 40 bin kişi var hastane sahasında. Kampüsümüz 40 bin kişiye ev sahipliği yapıyor. Hastaneyi boşaltmayı düşünmüyoruz. Ya burada kalırız.
Ya hastalarımızla birlikte ölürüz. Başka çare yok." şeklinde konuştu.
KAPASİTEMİZİN ÇOK ÜSTÜNDE BİR YÜK
İsrail'in büyük bir katliam gerçekleştirdiğine değinen Habeb, "Savaş hukuku çiğneniyor. Gazze'ye yapılan soykırım.
Bu bir savaş değil. Evler boşaltılmadan evler bombardımana tabi tutuluyor. Her dört dakikada bir şehit oluyor.
Her yarım dakikada bir yaralı geliyor Şifa hastanesine. Buna hiçbir hastanenin kapasitesi dayanamaz.
Biz ölümden korkmuyoruz. Vatanımızda kalacağız. Kaçmayacağız da." dedi.
Morallerinin yüksek olduğunu söyleyen Dr. Habeb, "Bizi soranlara diyoruz ki, 'moralimiz çok yüksek'. Gerçekten de öyle.
Başımız dik. Bizler vatanımızı savunuyoruz. Korkmuyoruz. Bizi korkutamayacaklar. Kaçıramayacaklar.
Ve başımız dik. Kalplerimizde korku yok. Kalplerimiz bastığımız yerden daha güçlü." ifadelerini kullandı.
YOĞUN BAKIMDA 40 BEBEK
Şifa Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Fadia Malhis, yeni doğan bebekler için gerekli ilaçların bittiğini belirterek, "Yeni doğan yoğun bakımdaki bölümümüzde akaryakıt bittiği için tüm teknik cihazlar güneş enerjisiyle çalışıyor.
Yeni doğan bölümümüzde 40 bebek var. Hayati tehlikeleri var. Yeni doğan çocuğumuzun bir ailesi saldırılarda şehit oldu.
Yoğun bakımda. Bazı yoğun bakımda çocuklarımızın aileleri yok. Güneş çıkmazsa yani güneşten de enerji alamazsak bu çocuklar ölecek.
Akaryakıt lazım. Durumları çok kritik. Tüm cihazlar alarm veriyor. Şimdilik güneş levhalarıyla çalışıyorlar." dedi.