MYNET.COM
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben taşıt kredileri ile alakalı önemli bir açıklamaya imza attı. Buna göre taşıt kredilerinde kişilerin daha avantajlı oranlarla yararlanması sağlanacak. Otomobil kredilerinde taksit adedi ve miktarın artırılmasına dair kritik detayları paylaşan Akben, taşıt kredilerinde yüksek faizlere de ilgi çekti. Sektör temsilcileri ise bu kararın bir an önce hayata geçirilmesinin şart olduğunu belirtti. İşte taşıt kredilerinde yeni planlama ile alakalı merak edilen son dakika gelişmeleri...
Bu gelişme ile sıfır araç fiyatlarında geri gelme beklentisi oluşurken, uzun bir süredir kontak kapatan ikinci el araç sektörüne de olumlu yansıması bekleniyordu. Ancak Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre 2022 Ocak ayında otomobil ve hafif ticari pazarı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 12,8 oranında azalarak 38 bin 131 adet olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri devam eden düşüş süreci böylece yeni yıla da taşınmış oldu. Sadece otomobil satışları yüzde 17,9 oranında düşüş yaşayıp 29 bin 20 adede geriledi. Hafif ticari pazarındaki artış ise devam ediyor. Bu bağlamda yüzde 8,9 oranında artan hafif ticari pazarında 9 bin 111 adetlik satış gerçekleşti. 2020'de 6 milyon 477 bin adet olan ikinci el pazarı ise 2021'i yüzde 7,1 düşüşle 6 milyon 15 bin adetle kapattı.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, milyonların beklediği taşıt kredilerindeki güncellemelerle ilgili geçtiğimiz günlerde önemli bir açıklama yaparak, "Otomotiv kredilerinde 120 bin, 300 bin, 750 bin gibi dilimler var. O dilimlerde bir güncelleme yapacağız. İlk dilim 120 bin. Bunun yüzde 70'ine kredi alabiliyorlar. Bu dilimi artıracağız" dedi.
Taksit sayısı konusunda ise TCMB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafıyla görüşeceklerini anlatan BDDK Başkanı Akben, "Sektör temsilcileriyle de görüşüyoruz. Taleplerini değerlendiriyoruz. Bunun cari açığa etkisini de inceliyoruz. Burada teşvik ettiğimiz bir alan var. İthal araçlarda değil daha çok yerli araçlarda krediler daha faal ve etkin olsun istiyoruz" açıklamasında bulundu.
BDDK'nın atacağı bu adımın satışları ne yönde ve nasıl etkileyeceğine dair değerlendirmede bulunan Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, "Bu karar sıfır ve ikinci el araç sektörüne pozitif yönde etki eder. Umarız bu adımlar atılır. Ancak bu adım ikinci elde tıkanan araç satışlarını olumlu yönde yukarıya taşır mı? Bu belirsizliğini koruyor. Ocak ayında sıfır kilometrede 38 bin araç satıldı. Bu iyi bir rakam. İkinci elde ise durgunluk devam ediyor. BDDK Başkanı'nın belirttiği iki önemli adımın yanı sıra ÖTV'de de bir indirim beklentisi var. İnsanlar araç almak için ekonomik parametrelerin oturmasını bekliyor. Döviz kurunda bir belirsizlik var ve hala devam ediyor. Kredi faiz oranlarının aşağı çekilmesi gerekiyor. Kredi kullanımındaki vade süreleri de uzatılması gerekiyor. Diğer taraftan da sıfır araç tedarikinde yaşanan sıkıntı. Sıfır kilometre araç piyasada az olduğu sürece ikinci el araç fiyatları her zaman yüksek kalır. Çünkü talep ikinci ele kayar. Bir faktör de insanlar önlerini göremiyor. Otomobil satın alma kararını zamana yaymaya çalışıyorlar. Bunlar düzelmedikçe araç satışlarında yukarı yönlü hareket olmaz" dedi.
Ancak satışların artması için ikinci el satışı yapan kişilerin ve bayilerin de fiyatları bir miktar aşağı çekmesi gerektiğinin altını çizen Yalçın, "Çünkü fiyatlar çok yüksek. Bizim de takip ettiğimiz şekilde ikinci el araç fiyatları düşmeye başladı. Aylık bazda yüzde 1 ila yüzde 2 arasında ikinci el araç fiyatlarında geri gelme var. Özellikle yaz döneminde yüksek fiyata alınan ikinci el araçlar var. Zarar etmemek adına esnaf hala direniyor. Kârlılık açısından fiyatları çok da geri çekemiyorlar. Ama piyasa aşağı doğru hareket ettiği sürece fiyatların yüksek kalmasının geçerliliği kalmaz. Onlar da mutlaka fiyat indirecektir. Bu da piyasaya olumlu yansır. Ama bunun ne zaman olacağı konusu açık değil. Şu an tam bir gri zaman dönemindeyiz. Çok belirgin olmayan ve otomobil satışlarında artışlar sadece dilimlerde yapılacak güncelleme ile olmaz. Bu belirttiğim faktörlerle birlikte ele alındığında otomobil satışları artar. İnşallah öncelikle ilk etapta bu iki adım atılır" değerlendirmesinde bulundu.
VavaCars Pazarlama Direktörü Alper Karaer de, otomotiv sektöründeki durgunluğun ana nedeninin talep değil finansman olduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi:
"Türkiye'de otomobil satışlarını büyük oranda kredili satışlar oluşturuyor. Özellikle son 1 yılda yaşanan fiyat artışı ile birlikte uygulamada olan taşıt kredi baremleri ve taksit sayısı sınırı otomobil almak için gereken finansmana erişimi güçleştirmiştir. Beklentimiz hem kredi baremlerinin yükseltilmesi hem de taksit sayısının yukarı yönlü revizyonudur. Bu açıdan bunların olumlu bir etki yapacağını söyleyebiliriz. Tabi ki hala yüksek kredi faiz oranı önemli bir bariyer olarak kalacak. Eğer kredi faiz oranı da anlamlı derece de düşerse o zaman otomobil sektöründe de büyük bir hareketlilik olacaktır."
Karaer, akaryakıt fiyatlarındaki artışın talep üzerinde baskılayıcı bir etki yarattığını belirterek, "Otomobil sahibi olmanın toplam maliyetini arttırıcı bir etki yarattı. Bununla birlikte havaların ısınacağı ve seyahat ihtiyaçlarının artacağı tatil sezonuna doğru yaklaşırken akaryakıt fiyatlarının talep üzerinde yarattığı baskılayıcı etki azalacaktır" dedi
SÜREÇ UZARSA SEKTÖR OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR
Otomist Otomotiv Genel Müdürü Savaş Açıkgöz ise sıfır araçta arz sorunu olduğu için gelen otomobiller gösterime konulmadan sahiplerine teslim edildiğini, bu temponun yılın son çeyreğine kadar süreceğini ifade ederek kararın sıfır araçlar için belirgin bir hareket oluşturmayacağını ancak ikinci ele ciddi bir etkisi olacağını söyledi.
"Tüketicilerde beklenti yaratmak satın almayı her zaman erteletir" diyerek sözlerine devam eden Açıkgöz, "Bunlardan bir tanesi döviz kurlarıydı. Kurlar 18 liradan 13 liraya gerileyince herkeste fiyatlarda düşüş beklentisi oluştu. Dolayısıyla satın alma kararını erteledi. İkinci bir konu da ÖTV düzenlemesi. ÖTV baremlerinde yapılan düzenleme 70 ve 60 baremlerinin eklenmesi de tüketici de fiyatların geri geleceği algısı yarattı. Bu bareme girmeyen otomobil satın almayı düşünen tüketicilerde bile satın almayı erteletti. Çünkü fiyatların geri geleceği algısı yarattı. Burada BDDK'nın yapmış olduğu bu açıklama son derece kritik öneme sahip ve sektörün ihtiyacı olan bir konu. Ama burada şunu kaçırmamak lazım. Bu sürenin çok uzamaması gerekiyor. Çünkü kredi kullanarak otomobil alacak tüketiciler tamamen bu konuya odaklanmış durumda. Zaten ikinci el sektörü iki aydır kontak kapatmış durumda. BDDK'nın bu açıklaması kredi kullanmayacak tüketicilerde de kredi kullanma eğilimi oluşturdu. Bu süre uzarsa ikinci el sektörü olumsuz etkilenir" şeklinde konuştu.
"Burada önemli olan kritik konu kredi oranları değil vadelerin de düzeltilmesi gerekiyor. Biliyorsunuz 4 barem var. Otomobil fiyatlarının en çok olduğu barem 120-300 bin ve 300-750 bin lira. Bunlarda da 36 ay vade ile yüzde 50 kredi oranı var. 24 ay vadede ise yüzde 30 kredi var. Bu vade oranlarının minimum 48-60 ay aralığına getirilmesi gerekiyor. Oranların ise yüzde 70 ve üzerine çıkarılması gerekiyor. Bu zaten ihtiyaçtı. Uzun süredir bunu dile getiriyorduk. Umarım bu konulara düzenleme gelir. Burada kritik olan şey kararın uzamaması lazım. Bir ay, 40 gün gibi bir süreye uzarsa sektör ciddi zarar görür."
AKARYAKIT ZAMLARI 'KULLAN BIRAK' MODELİNE YÖNELTTİ
Akaryakıt fiyatlarına üst üste gelen zamların araç satışına etkisi olup olmadığı konusuna da değinen Açıkgöz, yakıt fiyatlarına gelen zamları tüketicinin otomobil alma kararını etkilediğini kaydederek, "Bu konu tüketicide satın almayı erteletmiş veya vazgeçirdi. Ama özellikle yoğun olarak otomobil kullanmayan tüketicilerin bu süreçte 'kullan bırak' modelini aktif olarak kullandıklarını düşünüyorum. Bu çok daha verimli bir model. Dolayısıyla her gün yoğun tempoda otomobile ihtiyacınız yoksa 'kullan bırak' modeli son derece efektif. Tüketicilerin de bu modele yöneldiğini düşünüyorum. Zamların üst üste geldiği geçtiğimiz haftalarda İstanbul'da trafiğin belirgin azaldığını gördük. Ancak insanlar belli bir süre sonra ihtiyaç olduğu için bu duruma alışıyor ve normal seyrine dönüyor. Satın almaya elbette etkisi var ama ne kadar olduğu bilinmiyor" ifadelerini kullandı.