Haziran ayı ile ilgili sözler ve mesajlar yoğun olarak araştırılıyor. Sosyal medyayı etkin kullanan kimseler hesaplarından Haziran ayının ruhunu ve sıcaklığını yansıtan resim ve mesaj paylaşmak istiyor. İşte Haziran ayı ile ilgili sözler, mesajlar ve resimler...
Haziran ayı geldiği zaman içimi farklı bir heyecan ve de telaş sarar her seferinde.
Huzur getiren, insanlara mutluluk verilen aydır aslında Haziran.
Denizin kendisine gelip serinliğini sıcaklara bıraktığı aydır.
Haziran ayı, keyif ayı olup tadı çıkartılmalıdır.
Neşe ve huzurun beraberinde gelen aylardan birisidir.
Sıcağın ve sevginin birlikte kalplere işlediği anlardır.
Havaların iyice ısındığı ve de güneşin her gün daha bir güzel hali ile bulutların önüne geçip bizlere göz kırptığı aydır haziran ayı. Her seferinde sanki ilk kezmiş gibi neşe ile beklerim bu güzel ayı.
Günlerden bir gün haziran ayı bir daha gelecek ve ben haziran ayının kıymetini bu sefer hiçbir sevgili ile değiştirmeyeceğim.
Haziran'da sıcaklar farklı, neşemiz huzurumuz yerindedir.
Haziran aşkın ve evlilik kararının alındığı aydır, görmezlikten gelinmez.
Bir güneşlenmek yeri!... deniz. uzak anımsamalar!..
"haziran bu yıl da geç geçecek, biliyorum. Turgut Uyar
Sabahın serinliği haziran göğünü usulca yudumluyor, serçeler ağaçlarda cıvıldaşıyordu. İsmail Özen
Hazirandı ve dünya gül kokuyordu. Güneş ışığı çimenli tepenin üzerinde altın tozu gibiydi. Maud Hart Lovelace
Bir haziran, bir temmuz nasıl olsa gelir de
Sorsanız size söylerim ey ipini kendi gerenler
Ben döğüşken olanlara açılmış bir mendilim.
Edip Cansever
Ben Eylül Sen Haziran
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilk yaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara
Ümit Yaşar Oğuzcan