TRT Haber
Pençe-Kılıç Harekatı'nın askeri ve istihbari boyutu kadar uluslararası ilişkiler açısından da önemli mesajları ve muhtemel sonuçları var. Uzmanlara göre Ankara, özellikle batıya 'Milli güvenlik benim kırmızı çizgim. Sizden bağımsız bir şekilde bu süreci yönetebilirim' mesajını net şekilde veriyor. İşte ayrıntılar...
Mersin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Kaan Kutlu Ataç'a göre Pençe-Kılıç Harekatının en net mesajı terörle mücadele meselesi. Ancak gece yarısı harekatının hem Avrupa hem ABD hem de Türkiye-Rusya ilişkileri için de farklı yansımaları bulunuyor.
Peki, Türkiye'nin bu hamlesi hangi merkezler için ne anlama geliyor?
HAREKATIN AMACI NE?
Ataç, harekat için 'Amaç ne?' sorusu sorulduğunda iç, bölgesel ve küresel gelişmeler üzerinden bu soruya yanıt verilebileceğine işaret ediyor.
Türkiye'nin etkileşim içerisinde olduğu odaklara gece yarısı harekatıyla mesaj verdiğini ve bu mesajın öncelikle 'terörle mücadele' penceresinden okunması gerektiğine dikkat çekiyor. Aynı anda iki ülkeye gece yarısı hava harekatı düzenlemenin hem NATO hem de ABD tarafına da bir sinyal olduğu üzerinde duruyor Ataç.
Ataç'a göre Türkiye, dün geceki harekatla bir kez daha güçlü bir şekilde ABD ve NATO'ya 'Terörle mücadele benim kırmızı çizgim. Siz olsanız da olmasanız da ben kendi başıma bu gücü ortaya koyabilecek bir ülkeyim.' diyor.
Bu noktada NATO üyesi olmak isteyen ülkeleri de anımsatıyor ve "Ankara, milli güvenlik algısının hafife alınmasını istemiyor. Kendisini oyalamak isteyen batı ülkelerine de kabiliyetlerini gösteriyor." değerlendirmesinde bulunuyor.
RUSYA PENCERESİNDEN HAREKAT NASIL OKUNUYOR?
Dün gece harekatın başladığı anlardan itibaren kimi kaynaklar Türkiye'nin kilometrelerce derine indiğini ve bu süreçte Suriye Hava Sahası'nın kullanıldığını iddia etti. Ataç, an itibariyle Milli Savunma Bakanlığı tarafından kamuoyuyla paylaşılan bilgilere itibar edilmesi gerektiği kanattinde.
Ancak Ataç, eğer iddialar doğruysa bunun operasyon öncesinde Ankara-Moskova arasında bir koordinasyon olduğu anlamına geleceğinin altını çiziyor. Moskova'nın bu hamleyle Ukrayna sahasına ve batıya da bir mesaj iletebileceği görüşünü ifade ediyor.
ABD'YE 'TERÖRLE ARANA MESAFE KOY' UYARISI
Harekat öncesinde ABD tarafından gelen iki çok önemli meselesi anımsatılıyor... İlki, geçtiğimiz günlerde Erbil Başkonsolosluğu üzerinden yayınladığı 'harekat olabilir' uyarısı. Diğeri ise ABD Özel Kuvvetleri tarafından eğitilen teröristlerin mezuniyet töreninde ABD'li komutanın Kürtçe konuşma yapması. "Türkiye'nin harekat ile ABD'ye 'terörle arana mesafe koy' mesajı verdiğini söylersek yanlış olmaz." yanıtını veriyor Ataç.
YENİ DÖNEMDE 'BEN DE VARIM' MESAJI
Dünyanın yeni bir Soğuk Savaş dönemini konuştuğu bir anda böylesine kapsamlı operasyon yapabilmesi Ankara'nın elini güçlendiriyor. Ataç, bu operasyonun küresel gelişmeler çerçevesinde okunduğunda farklı anlamlar taşıyacağı görüşünü şu sözlerle destekliyor:
"ABD, Çin, Rusya, İngiltere gibi güçlerin yeni bir düzen kurmaya çalıştığı, kendi jeopolitik alanlarını oluşturmaya çalıştığı günlerden geçiyoruz. Ancak kendi bölgesinde çok önemli aktör olan ülkeler de var. Bunlardan biri de Türkiye. İki ülkeyi aynı anda gece yarısı havadan vurabilmek herkesin harcı değil. Dünyada bunu yapabilecek ülke sayısı çok çok az. Türkiye kendi kabiliyetini gösteriyor ve 'Ben de varım' diyor."
SİYASİ DEVAMLILIK İÇİN DE ANLAMLARI VAR
Türkiye son yıllarda 'terörü kaynağında yok etme' tezini sıkça yineliyor. Ayrıca Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da '30 kilometre derinlikte güvenli bir alan' vurgusu herkesin aklında.
Kaan Kutlu Ataç da bunlara işaret ediyor ve Pençe-Kılıç Harekatı'nın siyasi devamlılık bakımından da önemli bir mesaj taşıdığını söylüyor.
Son 1 hafta içerisinde yaşanan kimi gelişmelere de değiniyor Ataç ve sözlerini şöyle tamamlıyor:
"İstiklal saldırısı yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Zirvesinde ABD Başkanı Biden ile yüz yüze görüştü. Hemen dönüşte Rusya Lideri Putin ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Türkiye uzun yıllardır terörle mücadele ediyor. Bu nedenle güvenlik kurumları sürekli hazır. Siyasi karar vericilerin direktifi ile hızlıca koordine olunabiliyor. Pençe-Kılıç da bunun bir göstergesi. Bir yanda İstiklal saldırganıyla ilgili içeride çok hızlı bir süreç yürütüyorsunuz. Diğer yanda sabah saatlerinde yanda Suriye'de çok sayıda DEAŞ'lıyı yakalıyor aynı gece oldukça zorlu bir harekata başlıyorsunuz. Tüm bunları alt alta koyduğunuzda Ankara terör ve terörizmle mücadelede dünyanın en önde gelen ülkelerinden olduğunu bir kez daha göstermiş oluyor."