İHA
Yapılan incelemelerde, bu yeni türün yayılış alanının son derece sınırlı olduğu ve aşırı otlatma nedeniyle neslinin tükenme tehlikesi altında olduğu belirtildi. Uluslararası bitki koruma kriterlerine göre, Heracleum munzurense türü için bu tehlike oldukça yüksek. Doç. Dr. Paksoy, "Yayılış alanı bir kilometrekareden daha küçük ve burada sadece 40 birey tespit ettik" diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Doç. Dr. Paksoy, bitkinin fiziksel özellikleri hakkında da bilgi vererek, Munzur öğreğinin diğer Heracleum türlerinden, gövdesinin tüylü yapısı ve çiçek saplarının özel görünümü ile ayrıldığını vurguladı. Ayrıca, "Otlatma, bu bitki için en büyük tehdit. Mera alanlarının dinlendirilmesi ve hayvan sayısının azaltılmasıyla bu tehditlerin üstesinden gelebiliriz" ifadelerini kullandı.
Tunceli'deki biyoçeşitliliğin korunması adına, mera komisyonlarının üniversitelerdeki bilim insanlarının görüşlerini dikkate alması gerektiğinin altını çizen Paksoy, "Bu bölgedeki endemik türlerin korunması son derece önemli" dedi. Tunceli, her yıl yeni türlerin keşfedildiği bir yer olarak dikkat çekiyor ve bu keşiflerin, bölgenin ekolojik zenginliğini artırması bekleniyor.