Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) 2006 yılında Satürn'ün uydusu Titan'da keşfettiği devasa doğal gaz rezervine göz dikti. NASA, bu yüzyılın sonuna kadar uydudaki enerji kaynaklarına erişmeyi amaçlıyor.
HaberGlobal'in aktardığına göre, Ukrayna'daki savaş dünya enerji piyasasının adeta yeniden şekillenmesine yol açtı. Rusya'ya uygulanan petrol ambargoları ve Rusya'nın bazı ülkelere doğalgazı kesmesi üzerine arz azalırken, talep artışı yaşandı. Bunun üzerine brent petrolün varili 100 doları geçti.
Savaş ve fiyatlardaki artış aslında dünyadaki enerji kaynaklarının tek sorunu değil. Asıl problem bu kaynakların sınırsız olmaması. Enerji kaynaklarının tükenmesi dünya ülkelerini uzayda enerji aramaya itti. NASA bir yandan Space X firması ile beraber Ay'da ve Mars'ta koloni kurma hazırlıkları yaparken öte yandan Satürn'ün en büyük uydusu Titan'a göz dikti.
Yarıçapı 2575 km olan Titan, Ay'dan neredeyse yüzde 50 daha geniş. Uydunun çok kalın bir atmosferi bulunmakta. Satürn'e gönderilen Cassini uzay aracı, 2006'da Titan'a yaklaşarak Huygens sondasını Titan'a yolladı. Huygens uyduya inince NASA bilim insanları tarihi bir keşfe imza attılar. Titan'ın yüzeyi göller ve denizlerle kaplıydı (En büyük deniz Kraken Mare'nin yüz ölçümü Karadeniz'den de büyük.) Üstelik fırtınalar ve yağmurlar gibi hava olayları da gerçekleşiyordu. Güneş sisteminde yüzeyinde sıvı döngüsü (hidrokarbon) olan Dünya'dan sonraki ikinci gök cismi olduğu ortaya çıktı.
Gölleri inceleyen NASA bilim insanları bunların su değil, çözülmüş nitrojen, etan ve metandan oluşan hidrokarbonlar olduğunu keşfettiler. Kısaca Titan yüzeyinde doğalgaz denizleri var ve gök cismine doğalgaz yağmurları yağıyor. Yapılan hesaplamalara göre; bu denizlerdeki hidrokarbon miktarı, dünya üzerindeki tüm petrol ve doğalgaz rezervlerinin 100 katıydı.
Gök cisminde bulunan tek enerji kaynağı da doğalgaz değil. Ekvator civarında fırtına yüzünden hidrokarbon tortullarından oluşan kum tepelerine rastladılar. Bilim insanlarına göre bu kum tepeleri muazzam kömür yatakları içeriyordu.
Üstelik gezegende bol miktarda helyum-3 madeni var. Günümüzde ABD, İngiltere, Rusya ve Çin gibi birçok ülkenin helyum-3 kullanılacak füzyon santrallerine yatırımlar yaptığı biliniyor ancak bu santraller henüz inşa ya da test aşamasında.
Füzyon reaksiyonlarını oluşturacağından bu teknoloji ile az miktarda yakıt ile Güneş'ten neredeyse 10 kat ısı üretilebilir ve yıllarca yetecek kadar temiz enerji sağlanabilir. Ayrıca Ay'da da bol miktarda Helyum 3 bulunduğu bilinirken Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Çin ve Rusya'nın Ay'daki bu madenle ilgilendiği biliniyor.
Titan'da koloni kurma ihtimali Mars'a göre daha olası. Mars'ın yüzeyinde yoğun radyasyon ve zehirli topraklar yüzünden olası kolonilerin yeraltındaki mağaralara kurulması planlanıyor.
Ancak Titan'ın kalın atmosferi gezegeni yoğun radyasyon bombardımanından koruyor. Yer altında su olabileceği biliniyor. Su olması, suyun oksijen üretilmesi, tarım yapılabilmesi ve hidrojene dönüştürerek yakıt üretilebilmesi anlamına geliyor.
Ancak Satürn'ün uydusuyla ilgili bazı sorunlar var. Yerçekimi aydan bile düşük ve insanlar için oldukça tehlikeli bir durum. İnsanların kasları ve kemikleri Dünya'nın yerçekimine ve atmosfer basıncına uyumlu. Bu kadar düşük yer çekimi insanlarda ağır hastalıklara neden olabilir.
Öte yandan bir diğer sorun da mesafe. Yerçekimsiz ortamda 1 yıllık yolculuk gerektiren Mars bile insanoğlunu düşündürüyor. Satürn'ün uydusu Titan ise o kadar uzak ki Cassini aracının ulaşması 7 yıl sürdü. Yerçekimi olmaması ve radyasyon insan sağlığında ağır hasarlara yol açıyor.
NASA Titan'a yeni bir araç daha göndermeyi tasarlıyor. Dragonfly adındaki bu araç 2026'da fırlatılacak ve gezegene 2034'de varacak. Gezegenin yapısını ve enerji kaynaklarını inceleyecek bu uzay dronu koloni kurulması için yer arayacak. NASA, bu yüzyılın sonuna kadar Titan'daki enerji kaynaklarına erişmek istiyor.